Şubeleşme üretim firmalarında genellikle dağıtım kanallarının geliştirilerek ürünlerin satış ağının güçlendirilmesi faaliyetidir.

Şubeleşme üretim firmalarında genellikle dağıtım kanallarının geliştirilerek ürünlerin satış ağının güçlendirilmesi faaliyetidir. Böylelikle daha fazla kişiye ulaşılarak daha fazla mal satılabilir. İşin niteliğine göre şubeleşme ihtiyacı farklılık arz etse de marka değerini oluşturan temel değişken olarak şubeleşmenin teşvik edildiği görülür.

Fakat bildiğimiz bu çerçevenin dışında şubeleşme faaliyeti gerçekleştiren sektörlerde bulunur. Örneğin bankacılık, ürünlerini pazarlamak üzere dağıtım kanalını genişleten şubeleşme yerine, faaliyetini sürdürmek için ihtiyacı olan kaynağa erişmek üzere şubeleşmeyi önceler. Türkiye’de banka şubeleşmesinin hızlandığı dönemde 80 Darbesi sonrası uygulanan faiz tavanı politikalarının etkili olduğu görülür. Liberal ekonomilerde devlet esas olarak piyasayı düzenler ve denetler ve piyasaya müdahale etmez.

Piyasaya müdahale demek fiyatı belirlemek veya etkilemek demektir. Başkaca bir manası yoktur. Para piyasasının seküler ekonomi içindeki fiyatı ise faizdir. Faizi sınırlamak liberal ekonomik modeli benimseyen bir ekonomi için kayıtdışılık anlamına gelir. Bu uygulama Türkiye’de bankerler sorununun ortaya çıkmasına sebep olmuştur. Aynı zamanda bankalar arasında mevduat rekabeti kalmadığından daha çok kişiye ulaşmak üzere şubeleşme yarışı başlamıştır. Faiz tavanı kısa süre içinde kalkmış olsa da rekabetin diğer sınırlayıcıları nedeniyle bu zamana kadar da şubeleşme yarışı sürmüştür. Fakat bugün faiz tavanı etkisini ortadan kaldıran bir durumda bulunduğumuz grafikten görülebilir.

1

Bankaların şubeleşmesinin sürekli artan trendi 2016 yılında son bulmuştur. Bu durumun üç izahı vardır.

Birincisi bankalar optimum ölçektedir ve yeni bankalar sisteme katılmıyordur. Bu etkinin bir bölümü doğrulanabilir ancak yeni kurulan kamu katılım bankalarının şubeleşme faaliyetlerinin artacağı beklentisi azalan trendi çevirebilir.

İkinci olarak teknolojik gelişmelerin şubeleşme ihtiyacını ikame etmesi ele alınabilir. Türk bankacılık sistemi en yoğun teknolojik bankacılık örneklerindendir. İnternet ve akıllı telefon yaygınlığı şubeleşme ihtiyacını azaltmaktadır ve bankalar maliyet unsuru olan bu avantajı kullanmaktadır.

Son olarak şubeleşme ile mevduat tabanın genişletilemediği gerçeğinin bankalar tarafından tecrübe edilmesi etkendir. Bu güce şu an için sadece TCMB sahiptir. TCMB ise bu alanda çözüm üretmemektedir. Hala ekonomi içinde varlığını sürdüren kayıtdışılık da bu noktada etkendir.

Bankaların şubeleşmesinin azalan trendi, tamamı teknoloji imkanları kaynaklı değil ise bankaların büyüme kapasitesinin kalmadığını göstermektedir. Bu durum liberal model içinde kabul edilemez. Liberal daha doğrusu kapitalist modelde büyüyemeyen yok olur. Çünkü geri kalan her şey rasyoneldir ve büyümeye devam eder. Kapitalizmin temel kuralı büyümek ve illa büyümektir.

Yoksa kriz gelir. Bir ekonomide kriz bankalara değerse katlanılmaz olur. Büyüme tahminlerinin yukarı yönlü revize edildiği ekonomimizde çarkı çevirecek asıl dinamiği sağlayacak kaynak olan mevduat tabanını genişletmek üzere sorumluluk alınmalıdır.

Veri Kaynağı:BDDK