Tüm dünyayı etkisi altına alan Kovid-19 isimli virüs salgının yıkıcı etkilerini derinden hissettiğimiz şu günlerde #EvdeKal, #HayatEveSigar diye hepimiz evlerimize kapanmışken, etkili ve yetkili bazı spor yöneticileri salgın sonrasına dönük ön hazırlıklara başladı bile.
Tüm dünyayı etkisi altına alan Kovid-19 isimli virüs salgının yıkıcı etkilerini derinden hissettiğimiz şu günlerde #EvdeKal, #HayatEveSigar diye hepimiz evlerimize kapanmışken, etkili ve yetkili bazı spor yöneticileri salgın sonrasına dönük ön hazırlıklara başladı bile.
Almanya 3 Mayıs itibarıyla ufaktan-ufaktan sahaya iniyor. Bundesliga 2’den başlamak üzere sistemlerini re-start etmeyi planlıyorlar. Bilinen Alman Disiplini ile Kovid-19 vartasının dayattığı tüm zorunluluklara çabucak uyum göstererek minimuma yakın hasarla çıktılar/çıkıyorlar süreçten.
Bizde de TFF içinden birileri kendilerine yakın bir gazeteye, boş durmadıkları, kendilerince bir hazırlık içinde oldukları haberini sızdırdı geçenlerde. Bu sâyede futbol kamuoyunun nabzını tutup, verilen tepkilerin dozuna göre çeki düzen verecekler kendilerine.
Bizde sistemi durdurduğumuzda 26. Hafta maçları oynanmıştı. Trabzon ve İBFK/Başakşehir 53 puanda 1 ve 2. sıradaydı. Galatasaray 50 puanla üçüncü, Sivas 49 puanla dördüncüydü. Beşiktaş, Alanya, Fenerbahçe ve Göztepe ile ilk sekiz sıra tamamlanıyordu. Oynanmamış sekiz lig haftası bizi bekliyor. Bir de Türkiye Kupası var yarıda kalan orada da Yarı Final ilk maçları oynanmış sonrası gelmemişti. Kalan sekiz lig haftasında dokuzardan 72 maç ve ZTK’dan kalan üç maçla birlikte bakiye 75 maç ve belki birkaç uzatma devresi bizi bekliyor.
TFF’den sızdırılan hazırlığa göre; 15 Mayıs’ta topbaşı yapılıp Haziran’ın üçüncü haftasından itibaren de Antalya ve Alanya’da seyircisiz maçlarla, Ağustos sonuna kalmadan 75 maçı tamamlatıp bu sezonu tescil edebilir hale gelmek istiyor Futbol Federasyonu. Dere geçerken at değiştirilmez prensibi gereği bu sezon nasıl başladıysa öyle bitmek zorunda (Bazı akl-ı evvellerin dediği gibi dörtlü veya sekizli play-off oynanamaz çünkü daha sonra yapılacak itirazlarla bu iş batabilir bir de düşecek takımlar var onlar için de play-out mu oynanacak?)
Bu hazırlığın bu kadar aceleyle piyasaya sürülmesinin altında yatan temel sebep elbette tamamen duygusal! Kulüpler battı-batıyor. En tuzu kurular bile günlük ödemelerde zorlanmaya başladılar. Çoğu ücretsiz izne yolladı çalışanlarını. İndirim isteyenler, indirimi dayatanlar, ağlayanlar, sızlayanlar ne ararsanız var şu an futbol camiamızda. Onun için yayıncı kuruluştan gelecek maç başı naklen yayın ücretlerine ve yine yayıncı kuruluşun TFF’ye ödeyeceği hakkı huzur parasının alınan puana göre üleştirilmesine acilen ihtiyaç var. Yani insan sağlığı bile ikinci planda şu anda, ne olursa olsun sistemin yaşaması insanın yaşamasından daha öncelikli TFF’ye göre.
Bize bi şey olmaz mantığı ile maçlara başlanması çok büyük bir sağlık riskini de beraberinde getiriyor. Sahaya çıkacak futbolcu, hakem, top toplayıcı, gözlemci, müşahit, naklen yayın elemanı (kameraman-teknisyen-sesçi-ışıkçı) kişilerin sosyal mesafeye dikkat etmeleri mümkün olmayacağına göre bunlardan birbirlerine bulaş denilen virüslerin geçmesi mümkün olacak. Sisteme dahil olan tüm bu paydaşların yapılan ilk tetkiklerinde Covid-19 testi negatif bile olsa Haziran-Ağustos arası süreçte her defasında bu testi tekrar yaptırmaları, hadi yaptırdılar diyelim o kişilerin evlerinden, çevrelerinden, stadyuma geldiği taksiciden bile tekrar enfekte olma ihtimalleri (ve milyonlarca başka ihtimal) olduğu düşünüldüğünde % 100 güvenli bir ortamdan bahsetmek söz konusu olamaz.
Futbol Endüstrisinde her şey para ile oluyor buna itirazımız yok ama insan sağlığı ve hayatı paradan daha mı önemsiz Ey Ehl-i Vatan?
Bu insancıklardan bir tanesi bile bu organizasyon sırasında Kovid-19’a yakalansa ve -Allah Muhafaza- ölse bu kazanılan paralar o canı yeniden geri getirebilecek mi?
Son pişmanlık fayda etmez deyip, bu kararın Akl-ı selim mercilerden geri döneceğine olan inancımızı korumaya devam ediyoruz. Hepimize güzel ve sağlıklı günler dileklerimizle.