Hem sabah hem akşam prime time denilen en kıymetli, en para eden saatlerinde program yaparak radyonun tekelini elinize alırsınız.

Dünyanın iyisi, güler yüzlü, kalbi namuslu ayakkabı tamircime uğruyorum.

Funda hanım geçen gün radyoda sivrisinek Nihat sizi soktu diyor.

Hiç şaşırmadım diyorum.

Aslında anlatmasını istemiyorum ama, başlıyor anlatmaya.

"Hani bir teyze var ya, televizyonda nasıl pot kırmıştı" diyerek, dinleyicilerine linçe uğradığım konuyu anlatıyor.

Yahu tesadüfen bu konu açılsa, kendisini hiç tanımam ama, radyoda bir hoş geldiniz demedim ama, hiç teyzem olmadı ama, aynı radyoda çalıştık, izin vermem ben, çok ayıp olur, delikanlılığıma yakışmaz falan demen lazım.

Canım benim diyorum ayakkabıcıma, sen çok iyi insansın, neden iyi insanları dinlemiyorsun, kalbini kirletme diyorum.

O bana gülümserken, ben de sivrisinek Nihat'a diyorum ki;

Ses tonun dünyada radyoya uygun olmayan en kötü ses, ince, cırtlak ve tiz ve güvenilmez.

Arkana rahmeti Mustafa'nın muhalif babasının parasını, sponsorluğunu alıp hem sabah hem akşam devlete sallarsın.

Hem sabah hem akşam prime time denilen en kıymetli, en para eden saatlerinde program yaparak radyonun tekelini elinize alırsınız.

Sıkıysa birisi o saatlerden birini ellerinizden alsın.

Radyonun en çok kazananı olursunuz, radyonun has yamyamı olursunuz, geriye kalan programcıların adı bile yoktur.

Aslında teksindir, farklısındır, herkesten üstünsündür, dünyayı yaratansındır.

Radyonun başkomutanı.

Kendin için bu kadar ayrıcalıklı dünyanı kurmuşken.

Sonra, memleketteki haksızlıkları anlatıp durursun, her şeyden şikayet edersin, şikayet edersin bitmez bir türlü, memnun olduğun tek konu yoktur.

Çıkmayan 20 yaş dişi gibi, her sabah her akşam sızım sızım sızlayan anlatımınla İnsanları moral olarak yere yapıştırırsınız.

Bu arada kendiniz eşek yükü para kazanırsınız.

Ben tesadüfen radyo programcısı olmuş biriyim.

Ben N101 radyosundan Alem FM radyoya geçtim, FUNDA İLE HAYAT programı yapacağım, saat 12.00/ 14.00 arası.

Radyonun müdürüne diyorumki, kadınlar beni çok seviyor, bekliyorlar, acaba sabah program yapan Nihat bey bu radyoda programa başladığımı söyler mi?

Söylemez diyor, aaa! neden diyorum, aynı radyoda program yapan arkadaşlarız biz diyorum.

Zannediyorum ki bana hoş geldiniz falan diyecek.

Sonraki zamanla anlıyorum ki, imkansız, kimden ne istemişsin Funda, adam burnundan kıl aldırmıyor, radyonun kralı, radyonun içinde sanki kendi radyosu var gibi, radyonun patronu gibi.

Adamı tam 3,5 sene çalıştığım yerde bir defa olsun görmüyorum.

Ve sana söylüyorum, tiz sesli adam.

Sen çalışma arkadaşlarına merhaba demeyen kimse ile selamlaşmayan, insan sevmeyen, çalışma arkadaşlarını yok sayan birisin, memleketin insanlarının derdini dert edinmiş gibi sabah akşam vız vız anlatıyorsun.

Teyze konusuna gelince, yeğenlerim var evet teyzeyim, ama sizin nereden teyzeniz oluyorum onu anlayamadım.

Teyze diyerek yaştan vurmak derdiniz var ise o çok ayıp olur, annenize ve kendi teyzenize çok ayıp olur..

Siz beni boş verin tatlım, sabah akşam ona buna sallayarak kazandığınız paranıza bakın.

Ayakkabıcımdan dönerken çöp kamyonu kanunu hikayesi aklıma geliyor.

Bazı insanlar çöp kamyonu gibidir, çöp kamyonu her tarafta içinde çöp dolu olarak dolaşır, kızgınlığı, öfkeyi, biriktir, doldukça çöpleri bırakacak yere ihtiyaç duyarlar.

Bu defa, ihtiyaçtan sen olmuşsun Funda.

Hadi gülümse.

Funda'nın aklındakiler..

... Elazığ'da 6.8 şiddetinde deprem oldu. Malatya ve çevre iller hepsi depremden payını aldı.

Ülkenin dört bir yanından belediyeler, AFAD, Kızılay ve yardımsever insanlar çok çabuk sürede yardıma koştular.

Enkaz altında kalan insanlar için çalışmalar devam ediyor.

Tüm kurtarma ekipleri canla başla soğuk havayı dinlemeden çalışıyorlar.

Kurtardıkları her insan yüzlerinde gülümsemeye yansıyor.

Ölüm var, yaralılar var ve enkazdan kurtulmayı bekleyen insanlar var.

Kim ne derse desin, ülkem insanları böyle durumlarda, acılarımıza, kederimize ortak oluruz ve el ele verir ve yardıma koşarız.

Ölenlere Allah'tan rahmet diliyorum, yaralılara acil şifalar dilerim, geride kalanlara sabır dilerim.

... Çankaya Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğretim görevlisi Ceren Özdemir'i öğrencisi silahla vurarak öldürmüştü.

Kopya çekerken yakalanmıştı ve katil zanlısı buna çok sinirlenmişti

Cinayet davası görülüyor.

Sanık avukatı; " kadın derneklerini bu davaya katılmasına gerek yok, bu tür olaylara katılım olması için kadın cinayeti olması lazım, elinizde dosta kadın cinayeti dosyası değildir" diyor.

Sanığın dedesi; "bu kadın torunuma evlenme teklifi etmiştir, ilişkileri vardı, EHLİKEYFİ KEYİFLENDİRİR KAHVENİN KEYFİ, EŞEĞİ BAŞTAN ÇIKARIR SIPANIN OYNAMASI" diyor.

Sanığın polis annesi; hakimin 2011 yılında kocanızı bıçakladınız mı sorusuna sinirleniyor, "davamızla alakası yok, "bu kadının oğlumla ilişkisi vardı". diyor.

Gencecik kadın ölmüş, kadının namusu meselesinden çirkefleşerek, zanlıyı kurtarma çabaları utanmazlığı beni benden aldı.

Davanın hakim ve savcılarına sevgiler.

Hadi.