Hayvanlara yönelik şiddet kabahat değil, SUÇTUR! Dünyanın tüm dengesini bozuyor, doğanın tadını çıkartmak yerine, katlediyoruz.
Hayvanlara yönelik şiddet kabahat değil, SUÇTUR! Dünyanın tüm dengesini bozuyor, doğanın tadını çıkartmak yerine, katlediyoruz. Hayvanlara şiddet; sokaktaki köpeğe tekme atanlardan, yoldaki kediyi ardına bakmadan ezip geçenlerden ibaret değil. Avcılık, yunus parkları, hayvan dövüşleri, sirkler, hayvanat bahçeleri, internet ve petshop satışları yetmiyormuş gibi… Bir de hayvanlar üzerinde türlü türlü deneyler yapan dev kozmetik şirketleri var. Özellikle bu konuda bilinçlenmeliyiz. Ve artık yapılan bu işkenceye, bir an evvel DUR demeliyiz. İşte tam da bu bilinç adına; Taika Waititi, Ricky Gervais ve Zack Efron gibi isimlerin seslendirme kadrosunda yer aldığı, “Save Ralph” adlı kısa bir filmi çekildi. Bu film bazı kozmetik şirketlerinin hayvanlar üzerinde yaptığı işkenceyi gözler önüne seriyor. Muhteşem bir eleştiri diline sahip film, #saveralph hashtag’i ile büyük destek toplamaya başladı. Bunun gibi projelerin çoğalması ve etkilerinin katlanarak büyümesi en büyük hayalim.
Gel de sevme
Sizi bilmem ama ben uzun yol yapmayı severim. Yol boyu art arda sevdiğim şarkıları dinlerim. Bed sesimle hepsine avaz avaz eşlik ederim. Yeni sesleri, ilk albümleri, yeni şarkıları tekrar tekrar dinlerim. Geçen hafta Ebru Yaşar’ın yeni albümünü dinleyerek Bodrum’dan yola çıktım. Ve o şarkılarla İstanbul’a girdim. Ebru’nun duygusal şarkılarının etkisine girmemek imkansız. “Ben Bilmem” ve cover yaptığı “Elinden Geleni Ardına Koyma” şarkılarını çok sevdim. Çoook güzel yorumlamış. Dillere dolanmaya hazır, hareketli parçalarına eşlik ederken Fatih Sultan Mehmet Köprüsüne girdim. O uzun yol nasıl bitti anlamadım. Beğenirsiniz, beğenmezsiniz zevk meselesi… Ama milletin single çıkartmaya korktuğu bir dönemde, albüm çıkartmak büyük cesaret. Korona herkesi vurdu, müzik sektörünü resmen yerle bir etti. Herkes kabuğuna çekilmiş bekliyorken, Ebru Yaşar on parçadan oluşan albümü “Gel de Sevme” ile beklenilmeyeni yapmış. Bence bu albüm sektörüne ve sevenlerine moral olmalı. Hadi şimdi gel de dinleme!
Yorumsuz!
Mustafa Kemal Atatürk vatanı kurtardıktan sonra yurt gezileri yapıyormuş. Eşi Latife Hanım da bu gezilere iştirak ediyormuş. Tokat’ta milletvekili Atatürk’ü kendi evinde ağırlamış. Akşam yemeğinde Mustafa Kemal ve arkadaşları derin bir sohbeteyken Latife Hanım “Hadi kalkalım odamıza geçelim.” demiş. Muhabbetin en koyu olduğu yerde Mustafa Kemal masadan ayrılmak istememiş. Latife hanım bir müddet sonra tekrar “Hadi kalkalım.” diye tutturmuş. Atatürk kalmayınca, Latife Hanım bir hışımla masayı terk etmiş. Üst kattaki odasına çıkmış ama rahat durmamış. Ayakkabılarının topuğunu ahşap yere vura vura bir sağa bir sola yürümüş. Bunun üzerine Atatürk yaverine “Bu gürültüyü çıkaran hangi münasebetsiz, git bak bakim.” demiş. Yaveri gürültüyü çıkaranın Latife Hanım olduğunu görmüş, görmesine de Atatürk’e söyleyememiş. Ama Atatürk zaten gürültünün sebebini biliyormuş. O gece Atatürk “İşte görüyorsunuz… Ordular yönettim, meclisler yönettim, savaşlar kazandım. Bir kadını yönetiyorum.” demiş.