Başakşehir deplasmanda Osmanlıspor maçında üç puan alınca bu derbinin önemi bir kat daha arttı. Her iki takım mutlak üç puan almak zorundaydı. Galatasaray maça başlar başlamaz gol ile burun buruna geldi. Galatasaray müthiş bir seyirci desteği ile maça ağırlığını koydu. Beşiktaş zaman zaman Galatasaray kalesinde etkili olsa da mutlak bariz gol şansı diyebileceğiz tek bir pozisyon yakaladı, bu pozisyonda Negredo topu auta attı.
Bu pozisyon bence maçın çok önemli kırılma noktasıydı, bu golü kaçıran Beşiktaş bir kaç dakika sonra kalesinde golü gördü. Fenerbahçe kupa maçında kırmızı kart görerek cezalı duruma düşen ve bu cezası bir maç ile geçen Pepe bu maçın en kötüsüydü. Beşiktaş’ın en güvendiği futbolcusu Pepe’nin kötü olması Beşiktaş’ın futbolunda çok etkiledi.
İkinci yarının ortalarında Tosiç’in gördüğü kırmızı kart tüm oyun planlarını bozdu. Penaltıya neden olan Tosiç’e kırmızı kart gösteren hakem Fırat Aydınus bence büyük bir kural hatası yaptı.
Aydınus, Gomis’in düşürülmesi sonrasında avantaj kuralını kullandı, Galatasaraylı futbolcu boş kaleye gönderdiği top filelerle buluşurken Fabri’nin çizgi üzerinden çevirdi. Pozisyon gol olmayınca Aydınus pozisyonu penaltı olarak değerlendirdi. Fırat Aydınus bence bu penaltı kararında hatalıydı.
90 dakika inanılmaz bir tempo vardı. Sahada sanki futbol değil, basketbol maçı izliyor gibiydim. Galatasaray maçtan hiç kopmadı, yüksek bir tempo ile oynadı. Beşiktaş 10 kişi kalmasına rağmen son dakikaya kadar inanılmaz bir tempo ile oynadı.
Bu maç ile kafama takılan tek soru, Şenol Güneş Lens’e neden bu kadar fırsat verdi. Larin denen bir futbolcuyu aldık. Oynadığı tek maçta maça girdi golünü attı. Nedense bir daha Larin’i göremedik...
Haftaya ikinci olarak başlayan Beşiktaş dördüncü olarak bitirdi. Bu haftadan sonra tekrar lider ve şampiyon olmak sadece bir hayal olur. Tek umut ise Şampiyonlar Ligine katılmak ..