Bahar nazlana nazlana geliyor.

Bahar önemlidir.

Bahar başlangıçtır ve bahar umuttur ve bahar heyecandır.

Kendimi zorlamasam, baharın geldiğini ve gittiğini bilemeyeceğim.

Dışarıya çıkıyorum yürüyorum, baharı koklamaya, koklarken hissetmeye çalışıyorum.

Kış günlerinin yorgun yaprakları, kendi kendinin yaşama gayreti içindeler.

Bahar.

Geldi ve gidiyor işte.

Biz insanlar öylesine karambol içindeyiz ki, öylesine insan cehennemi içindeyiz ki.

Öylesine insan ilişkisinin çıkmazı içindeyiz ki.

Benim gibi baharı kovalayanlar için çok tuhaf bir duygu.

Maruz kalmak duygusu çok sevimsiz.

İnsan tuhaflıklarından o kadar da kaçmaya çalışıyorum ki aslında.

Öyle hissediyorum ki.

Ağaçlar, yeni hayat bulan yapraklar, bahara kucak açan tabiat, biz insanları seyrediyorlar.

Ben de seyrediyorum.

Arkadaşlarım var, dostlarım var, dost gibi bildiklerim var ve tanıdıklarım var.

Anladım ki.

Mesafe aralığı ve arkadaşlık ve dostluk ve ilişki sınırlarının bilinmesi çok önemli.

En güzeli, uzak mesafe arkadaşlıkları.

Yan yana, kardeş fotoğrafları çektirdiğimiz günler, eski baharlarda kalmış.

Şimdi insanlar kötülüğün fotokopisini çekiyor ve galerisinde saklıyor.

Ah o galeriler.

Dili olsa da, konuşsa sır küpü galeriler.

Samimiyetsizliğin, yalanın dolanın fotoğrafı varmış da, göre göre yeni anladık.

İlişkinin adı ne olursa olsun, yakın ilişkilerde sakladıkların olursa, o ilişki yanlıştır.

Birinin saklandığı ilişki yanlıştır.

Saklambaç oynayarak ilişki yaşanmaz ki.

En yakın bildiğin insanlar saklıyor, en yakın bildiğin insanlar saklanıyor.

Öylesine kötü ki.

Ortak olman gereken, o konuyu beraberce konuşman gereken, her iki tarafında bilmesi gereken konular vardır.

Hatta dertleşmen gereken konular vardır.

Hatta teselli etmen, gereken konular vardır.

Bunu birisi bilerek ve isteyerek saklıyorsa, aklında ve kalbinde başka şey var demektir.

Saklamanın yarısı gizli yalandır.

Saklanmanın yarısı gizli yalancıdır.

Yalan söylüyor ve aslında yalancıdır.

Yalanın en kötüsü yarısının saklanmasıdır.

Herkesten her şeyi söylemesini, paylaşmasını tabi ki bekleyemeyiz.

Ama!

Benim anlattığım başka bir şey.

Ve siz bunu anladınız.

Dertleşmek.

Paylaşmak.

Beraber, aynı yolda olduğunun duygusunu karşılıklı hissetmek.

Ahhhh sıcacık günler.

Kardeşlik, baharlar gibi gelip geçivermiş.

Aynı ağacın altında, kardeşçe yan yana ayaklarımızı uzattığımız, sahici günlere ne oldu.

Bütün bunlar.

Bütün bu duygular, neden böyle oldu biliyor musunuz?

Hayatında, tek kere bile ağzında sevgi cümlesi olmayan insanlarla arkadaş olduk da ondan oldu.

Funda'nın aklındakiler…

... Çok enteresandır.

Benim gibi hayatın her durumundan ders almayı bilen insanlar için, çok daha enteresandır.

Ders almanın çok önemli olduğu bilen insanlar için çok daha enteresandır.

Neden.

Bazı insanlar ders almazlar.

Bazı insanlar ders almak nedir bilmezler.

Bahar Candan.

Suçlanma, yani suç dosyasında olan konularını hiç yazmayacağım.

Herkesin gözüne soktukları, gereksiz ve yalan hayatları.

Sosyal medyada, kız kardeşi ile çok pahalı alışverişler, çok lüks kıyafetlerle, yaşamlarını paylaşan kızlar.

Eğitimli anne babanın eğitimli kızları.

Eğitimin hiç faydası olmamış kızlar.

Hapisten çok zayıfladığı ve sağlık sorunu nedeni ile tahliye oluyor.

Youtube kanallarında röportajları var.

Hapiste hiç yatmamış ve oradaki yaşamdan hiçbir şey anlamamış.

Ders almak yok.

Anladıkları ve anlattıkları zavallı kız.

Yarı İngilizce konuşuyor.

Sanırsın İngiliz dadılarla büyümüş.

Tam şımarık.

Otur sıfır.

Funda'nın aklındakiler…

... Fenomen kelimesinden yıldım.

Fenomen kelimesinden herkes gibi, ben de nefret ettim.

Fenomen denilince, sanki her zaman ve hep iyi bir şey gibi yazılıyor ve öyleymiş gibi anlaşılıyor.

İtirazım var.

Ünlü fenomen, eski koca paralarını yer.

Ünlü fenomen, erkeklerin paralarını yer.

Ünlü fenomen, yasaklı madde ile yakalanmış.

Ünlü erkek fenomen, erkek sevgilisinin aldığı hediyeleri anlatır.

Ne kadar arsız varsa, adı fenomen

Ne kadar rezil varsa, adı fenomen.

Kendi hayatiniz içinde boğulsanız ne kadar iyi olur.