Reynmen, gerçek adı Yusuf'muş.
Derdim olsun,
Kadehler dolsun,
Ben kaybederken,
Azrail seyre dursun,
Bilmiyorsun, görmüyorsun,
Kurban ederler kimle geziyorsun,
Tanrı vurdu saza, ölmeden koydu mezara,
Kaç cehennem gördüm, içimde bilmiyorum, sel sanıyorlar... Falan...
Diyerek videosunu youtube’a yükledi, rekorlar kırdı.. En son 125 milyon tıklanmış.
Reynmen, gerçek adı Yusuf'muş.
Tüm gençlik bu şarkıyı bayılmışlar, ne yalan söyleyeyim ben de bayıldım, seviyorum.
Gençlik neden bu kadar depresif, neden hiç keyifleri yok, neden bu kadar mutsuz ve geleceğe dair, ümitleri yok, düşünmek lazım.
Sanki, bir bölümüne en azından, kısa yoldan köşeyi dönmek, aslında çok da çalışmayı sevmemek, uyanıklık ve çakallık arasında, karmaşa içinde yaşamak, bedavadan çok paralı yaşamak isteği de, devamlı bir atar bir gider, hiçbir şeyi beğenmeme halleri de diyebiliriz.
Neyse.
Benim konu Reynmen.
Adama demedik laf bırakmadılar, tüm masalar yorumladı, popüler sanatçılar bu işe çok bozuldu.
İnanamadılar, inanmak istemediler.
Ayda 350 bin TL geliri olan, şarkıcı Berkay, Arda meselesini, burun kırma meselesini, mahkemelerini bir kenara bırakıp, ayaküstü röportajlar verip, bu işe çok bozuldu, yalan dolan diye haykırdı.
Berkay bey, sanki senin sesin çok ahım şahım.
Tıklama yalandan diyorlar, yahu 125 milyon tıklanmanın, yalan da olsa, ne kadarı yalandan olabilir ki.
Reynmen'i hiç tanımam, şarkıcı olduğunu hiç iddia etmiyor, ama sokak kültüründe, atarlı giderli, bir şarkı yapmış, video çekmiş ve yüklemiş.
Dünyada böyle şarkı söyleyen, bir şarkı ile yeri göğü yıkan, yırtan insanlar var.
Şu andaki sosyal medya canavarının yarattığı dünyada bu var, sen ister beğen, ister beğenme.
Reynmen bozuldu ve çat diye videosunu youtube’dan kaldırdı.
Ve dedi ki; yok bottan sildi (bu ne ben bilmiyorum), yok ondan bundan sildi, bu video ile var olmadım, bununla yok olmayacağım dedi, sildim dedi.
Cüneyt Özdemir, youtube kanalı var onun da.. Taaaa Newyok'lardan, Reynmen diye söze başlıyor ve diyor ki; artık başarılı bir şarkıcı olmaya gerek yok, bir şarkıcıymış gibi davrandığında, sesini geliştirmek için yıllarca, ders alan bir insandan daha başarılı olabiliyorsunuz.
Aynı şey değil ki, Cüneyt bey, herkes Münir Nurettin Selçuk olamaz, olması da gerekmez ki.
Herkesin yıllarca ders alması gerekmez ki, ses Allah vergisidir, İbrahim Tatlıses, Ebru Gündeş konservatuar mezunu mu, yıllarca ders mi almışlar?
Cüneyt bey, bunun böyle olmadığını, en iyi yılların gazetecisi, akıllı, algısı yüksek en iyi sen biliyorsun.
Adam yani Reynmen yani Yusuf çok akıllı, hazırcevap fena da küfürbaz, hiçbir şeyi yemez hali, hele kendini hiç yedirmeyecek hali var.
Reynmen’de, Cüneyt Özdemir'e cevap veriyor;
“Miş gibi yaparak bile, miş gibi yapamayanlardan daha fazla iletişime, sahip olabiliyorken.. Lütfen gidin kendi medyanızı sorgulayın, "dua edin MİŞ" gibi yapıyoruz, ya yapmasak peki.”
Demiş.
Şimdi Cüneyt bey, adam bakın başarılıyım, şarkıcıyım dememiş... Ne demiş, fazla iletişim demiş.
Siz de youtube kanalınızda Reynmen diye video paylaştığınızda, ne daha fazla tıklanırım hesabı yaptığınızı o çocuk çok iyi biliyor, biz de biliyoruz kabul edin.
Üstelik cevap verirse ki, vereceğini biliyorsunuz, daha fazla tıklanacaksınız, o onu da biliyor.
Siz de tıklandınız, sorun nerede?
Bak ne demiş… MiŞ gibi yapıyoruz, dua et demiş.
Bilmediğin insanların, hesaplayamadığın insanların pabuç gibi dilleri var.
Herkes kendi yaptığı işin kahyası olsa.
Herkes kendi karekterinin kahyası olsa.
Derdim olmasa diyeceğiz.
Funda'nın aklındakiler...
... Sertab Erener'in konseri varmış, konsere Ahmet Kural, partneri Murat Cemcir beraber dinlemeye gitmişler.
Sertab sahneden iniyor, adamların yanına gidiyor, hoş geldiniz diyor ve sarıla sarıla öpüyor.
Ne var bunda diyeceksiniz, evet ne var?
Şu var: Sertab, Ahmet Kural ve Sıla arasındaki şiddet olayı, Ahmet'in, Sıla'yı 45 dakika, yerden yere vurdu dövdü iddiaları, Sıla'nın savcılığa suç duyurusu olayları sırasında, Sertab çok etkileniyor ve Sıla'nın arkasındayım diye tweett atıyor.
İnsanlar bu konser sahnesini görüyor ve yorum yapıyor, oldu mu? Sertab, sen şimdi gidip adamı öptün, hani Sıla'nın arkasındaydın?
Bu yorumu yapanlar, popçuları, oyuncuları, televizyoncuları genel olarak tanımıyorlar.
Paranın dışında ne var ki, kimin umuru ki.
Kimsenin arkasında durmazlar, o an ne var, konumuz ne, o konuların içinde olalım, sonra mümkünse uzayalım derler.
Ben, kadına şiddete hayır, sloganları, hashtagleri, sosyal medya paylaşımları, tek göz mor fotoğraf çalışmaları, o anda ben de bir şeyler yazayım, çatayım dışında gerçek bir şey hiç görmedim.
Uzatmayayım.
Demem o ki.
Kimsenin umuru değil, biliyorum.
... 61 yaşında haysiyetsiz Cevat, yüzde 50 zihinsel engelli kıza cinsel istismarda bulunuyor. 22 yıldan 33 yıla kadar hapis cezası isteniyor, sonuç 6 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırılıyor.
Sonra, "Tutukluğundan umulan fayda hasıl olduğu gerekçesi ile tahliyesine" karar veriliyor.
Dahası.
Mental retardasyon, zeka geriliği olduğu, Cevat şerefsizinin bu kız ile cinsel ilişkiye girdiğini, (adam anlatmış, cinsel ilişkiye girdim demiş) ancak küçük kızın akıl sağlığı nedeniyle cinsel ilişkiye girdiğini bilmediğini, böylelikle kusurluluğun ortadan kalktığını sanığa ceza verilmesine yer olmadığına hükmetti.
Anladığım haysiyetsiz Cevat ne yaptığını biliyor, kız ne olduğunu bilmiyor.
İnanmak çok zor.
Ömrümde böyle şey duymadım.
Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Beyefendi, çok acil ve hemen #Savcı ve Hakim" şikayet hattı kurmalısınız.