Kaybolmasının üzerinden neredeyse 80 yıl geçtikten sonra Uluslararası Tarihi Hava Aracı Kurtarma Grubu TIGHAR, Earhart'ın kaybolmasıyla ilgili tüm verileri inceleyerek Kiribati'ye bağlı kimsenin yaşamadığı Nikumaroro Adası'nda Earhart'ın bedenini bulduklarını duyurdu.

Amelia Earhart, dünya havacılık tarihini değiştiren Amerikalı bir kadın pilottu. Atlas Okyanus'unu tek başına uçağıyla 1932'de geçerek havacılık tarihine adını yazdırdı. Hemen ardından daha uzun bir uçuş rotası olan Kaliforniya - Hawai arasını yine tek başına geçerek başka bir rekor daha kırdı. Purdue Üniversitesi'nde Havacılık Mühendisliği alanında öğretim görevlisiydi ayrıca seyahatleriyle ilgili çok satan kitaplar yazdı. 1937'de dünyanın etrafını kendi kullandığı uçakla geçmek üzere navigasyoncusu ile yola çıktı. 25 günlük uçuşun ardından Pasifik Okyanusu'nda Kiribati civarında uçağı düştü ve bir daha Earhart'tan haber alınamadı. Earhart'ın uçağıyla irtibatın kesilmesinin ardından Amerika Birleşik Devletleri o zamana kadarki en büyük arama kurtarma operasyonunu başlattı. İki hafta süren çabaların ardından uçağın enkazı bulunamayınca arama çalışmalarına son verildi ve 1940'ta Amelia Earhart vefat etmiş ilan edildi. Tabii Earhart gibi popüler bir karakterin böylesi gizemli bir kazaya uğraması ve bir daha bulunamaması pek çok şehir efsanesinin doğmasına yol açtı.

Kaybolmasının üzerinden neredeyse 80 yıl geçtikten sonra Uluslararası Tarihi Hava Aracı Kurtarma Grubu TIGHAR, Earhart'ın kaybolmasıyla ilgili tüm verileri inceleyerek Kiribati'ye bağlı kimsenin yaşamadığı Nikumaroro Adası'nda Earhart'ın bedenini bulduklarını duyurdu. TIGHAR, birkaç yıldır Earhart'ı arama çalışmalarını sürdürüyordu. Uçak düştükten sonra civardaki uçaklara Earhart'tan 100'e yakın yardım çağrısının ulaştığı kayıtları inceleyen TIGHAR, araştırmalarını Kiribati adalarında yoğunlaştırdı. 1990'larda kimsenin yaşamadığı Nikumaroro Adasında ceset kalıntıları bulunmuştu. Fakat o zaman kalıntıları inceleyen adli antropolog, cesedin bir erkeğe ait olduğunu söylemişti. Oysaki TIGHAR'ın yaptığı yeni incelemelerde cesedin bir kadına ait olduğu, 1937 yılında öldüğü, Avrupa kökenli bir kadın olmasına rağmen kollarının Avrupalı kadınlardan belirgin ölçüde uzun olduğu tespit edildi. Bunun üzerine Amelia Earhart'ın fotoğraflarını inceleyen adli antropologlar kol-vücut uzunluğunun bulunan kalıntınınkiyle birebir aynı olduğunu ortaya koydu.

Eğer bu bilgiler doğruysa dünyayı ve havacılık tarihini değiştiren Amelia Earhart, sanıldığı gibi uçak kazasında ölmedi. Aksine kazadan sağ kurtuldu, ıssız ve içme suyu bulunmayan bir Pasifik Adasında kahramanca aylar boyu hayatta kalmayı başardı. Şimdi bütün havacılık ve tarih meraklıları DNA eşleşmesiyle kalıntıların doğrulanmasını bekliyor. Böylece bu cesur ve kahraman kadın hak ettiği şekilde son yolculuğuna uğurlanacak.

Fil avcıları Afrika ekonomisine yılda 25 milyon dolar kaybettiriyor

Afrika'da her yıl 20 ila 30 bin fil, avcılar tarafından vahşice katlediliyor. Dünya Vahşi Yaşam Fonu WWF, Vermont Üniversitesi ve Cambridge Üniversitesi el ele vererek Afrika'nın kanayan yarası kaçak avcılıkla ilgili ekonomik araştırma yaptı. Şimdiye kadar yapılan araştırmalarda göz önüne alınan sadece hayvanları korumak için harcanan miktar oluyordu. Ki bu da kilometrekare başına 565 $ civarında bir meblağ olarak hesaplanıyor. Oysaki WWF'in araştırması avcılığın ekonomik kaybının çok daha ciddi boyutları olduğunu gözler önüne seriyor.

Fil popülasyonunun radikal şekilde azalması safari turizmi için Afrika'ya gelmeyi düşünen turistlerin vazgeçmesine böylece de Afrika ekonomisine girecek 25 milyon doların kıtaya girmeden kaybolmasına sebep oluyor.

Afrika'da yasadışı fildişi ticareti 1998'den bu yana üç katı hacme ulaştı. Fil popülasyonu da bu sürede yüzde 20 oranında yok edildi. Tüm dünyada memeli, balık, kuş ve sürüngen çeşitliliği 1970'lere kıyasla yüzde 67 gibi son derece endişe verici şekilde azaldı. Afrika filleri de aynı şekilde soyu tükenme tehlikesi altında olan türler sıralamasına alındı. Vermont Üniversitesi'nden Dr. Brendan Fisher, Doğu Afrika'da filleri korumak için harcanacak her 1 $'ın kıta ekonomisine, 1.78 $’ın turizm geliri olarak geleceğini söylüyor. Avcılığın etik ve vicdani boyutu için önüne geçemeyen siyasetçilere 1'e 1.78 $ oranıyla yılda 25 milyon $ olarak getiri olacağını söylemek dileriz işe yarar.

Hasta gaz çıkarınca ameliyathanede yangın çıktı

Sık sık ilginç haberlerle gündeme gelen Japonya'dan bir başka ilginç haber geldi. Geçen hafta yerel medyaya yansıyan haberlere göre nisan ayında Tokyo Medikal Üniversitesi Hastanesi'nde kalça ameliyatı olan bir kadın, operasyon esnasında gaz çıkartınca ameliyathanede yangın çıktı.

Lazerle yapılan kalça ameliyatı sırasında hastanın bağırsaklarından sızan gaz, lazer ışınlarıyla alev alınca operasyon aletleri ve ameliyat örtüsü tutuştu ve hızla yayılan alevler ameliyathanede büyük çapta yangına sebep oldu. Hastanın da bu arada kalça ve bacaklarında yanıklar meydana geldi.

Yangınla ilgili araştırma sonuçlandı. Rapora göre operasyon esnasında ameliyathanede yanıcı başka materyal bulunmuyordu. Bütün olasılıklar elenince hastanın çıkarttığı gazın lazerle tutuşması tek olasılık kaldı. İnsan bağırsağından çıkan gazda metan ve hidrojen gibi farklı farklı kimyasallar bulunuyor. Hayli yanıcı olan bu gazlar, zavallı kadının operasyondan daha da hasta çıkmasına sebep oldu. Hastanın bu olay sonrası günümüzdeki sağlık durumu ise belirsizliğini koruyor.