Yayıncı kuruluşun "biz verdik", TFF'nin "para gelmedi" dediği paracıkların akıbeti yazımızın yazıldığı şu saatlerde henüz belli olmamıştı.
Yayıncı kuruluşun “biz verdik”, TFF’nin “para gelmedi” dediği paracıkların akıbeti yazımızın yazıldığı şu saatlerde henüz belli olmamıştı. Hem bu muammanın çözülmesi hem de gelecek bir para vardıysa onun gelmesi için artık bu saatten sonra seneye görüşürüz demekten başka yol kalmadı.
Katarlılar, araya Sn. Bakan’ın girmesiyle güç-bela (bi dolu tavizle) ikna edilmişken ödendi-ödenmedi krizi tuz biber ekti mevcut kaosa. TFF Başkanı Nihat Bey geçen hafta içinde, gene geçen hafta cuma gününü kastederek “Cuma gününe kadar anlaşmaya vararak yeni sözleşmenin imzalanacağını tahmin ediyorum” demişti TRT’ye yaptığı açıklamada ama ne Cuma ne de daha sonraki günlerde bırakın paracıkları daha sözleşmenin bile imzalanmaması herkesin canını sıkmaya devam ediyor.
Fransa’da da yayıncı kuruluş (Medi-pro) geçen aylarda “iflas” bayrağını çekerek pes etmiş ve Fransa futbolu bir kaosun içine yuvarlanmıştı. Benzeri bir duruma yuvarlanmamak için en üst düzeyde müzâharet sağlanmış olmasına rağmen çözümün daha ufukta bile görünmemesi tüm kulüplerimizi endişeye sevk ediyor.
Kovid-19 yüzünden zaten ne tribün, ne de loca geliri var artık kulüplerimizin. Maç günlerinde perakende mağazalarından elde ettikleri üç-beş kuruşa bile özlem duyuyorlar (özellikle “İstanbullu büyükler”). Bilançolarında (+) artı yazabildikleri ana gelir olan naklen yayın ücretleri de gelmeyince TFF’den mahsuben aldıkları avanslarla bacanın tütmesini sağlıyorlar ne zamandır. Spor Toto ve İddaa’dan gelen isim hakları olmasa dükkanı kapatıp gidecek durumda olan kulüplerimizin olması da ayrıca düşünülmesi gereken bir durum ama bu konu daha global birçok konuyla ilintili olduğu için şu an gündeme getiremiyoruz.
Tüm dünyada şirket ve işletmelerde bütçeler takvim yılı (2 Ocak – 31 Aralık) baz alınarak yapılır. (Bunun istisnası olarak “eğitim” sektörü sayılabilir.) Hal böyle olunca da yayıncı kuruluşun 2020 bütçe döneminde bilançosuna (-) eksi yazacağı bir ödeme kalemini öteleyerek 2021 bütçesine kaydırması kadar doğal bir şey olamaz. Bunu zaten hem TFF hem de kulüplerimiz biliyordur, onları asıl rahatlatacak olan yeni sözleşmenin imzalanarak hiç olmazsa 2021 kulüp bütçelerine reel gelir olarak kaydedecek bir kalem gelir olması olacak.
Katarlıların Ülkemizde sektöre girmesi iyi mi oldu, kötü mü oldu, sorusunu hepimiz sormaktayız. İlk ihale zamanı bazı telkin ve jestlerle elimizdeki mala ederinden fazla “paha” biçmeleri belki de ilk ve en büyük hatalarıydı ki; -harp tarihi okuyanlar bilir- yığınakta hata savaş kaybettirir. Karamehmet zamanında Lig TV yıllık 321 milyon dolar ödüyordu naklen yayın havuzu için, Bein Medya 500 verdi aldı ihaleyi ama o gün bugündür yüzü gülmedi Türk Futbol Ailesinin. Önce bu tutarın yarısını 3.26 TL’lik kurdan sabitlediler. Sonra sabitledikleri rakamla da baş edemeyince onu da değiştirdiler, en son gelinen noktada ortada dolar sözleşme kalmadı, sözleşme TL’ye evrildi, Spor Toto 300 milyona isim hakkını alacak dendi o da gerçekleşmedi, Katarlılar 2 milyar 300 milyon TL’lik yeni sözleşmeyi de imzalamayınca “yandı gülüm keten helva”.
Kullanmakta olduğumuz takvimde bir sene daha tamamlanmak üzere. Aslında hayat bir nehir misali akıp gidiyor ama insanoğlu kendince bazı “pazarlama trükleri” kullanarak sanki bölüm-bölümmüş gibi yapıyor. Biz yarın neysek, cuma günü de o olacağız takvimlerimiz değişse bile, onun için bu takvim değişme işine çok takılmadan her geçen gün kendimizi daha ileri taşımak için programlı ve hazırlıklı olmalı ve bu yolculuğa devam etmeliyiz.
Haydi kalın sağlıcakla.