Olimpiyatlarda boksun yer alıp almaması üzerine uzun zamandır bir spor etiği tartışması sürerken bir de Paris'te kadınlar kategorisinde dövüşen Cezayirli sporcunun (Imane Khalif] cinsiyet durumundan kaynaklı bir başka tartışma daha aldı başını gidiyor.
IOC (Uluslararası Olimpiyat Komitesi)’nin IBA (Uluslararası Boks Birliği) ve özellikle Rus başkanı Umar Kremlev’le aralarındaki mevcut gerilimin farklı bir yansıması olarak da okumak mümkün bu yaşananları. Ukrayna-Rusya savaşı sebebiyle dünya üzerinde haklı-haksız ayrımı yapmadan bir anti- Rus dalganın/trendin yaşandığı bir gerçek. Boks âleminde de bu fırsattan istifade Kremlev’i diskalifiye edip yerine daha batılı-batıcı bir aktör konulmak isteniyor sanki bu yaşananlar bahane edilerek. Neyse gelelim biz cinsiyet meselesine.
Hilkatte yani yaradılışta kadın ve erkek diye iki cins üzerine bina edilmiş dünyada cinsiyet sistemi. Yaradan bunu bu şekilde hâlk etmiş en basit ifadeyle. Günümüzde ise özellikle bir takım farklı cinsel yönelimlerin ve bunlar üzerinden dönen ticaretin (moda, konfeksiyon, sinema/tv, sosyal medya, marketing sektörleri ağırlıklı olarak) kapitalist/materyalist dünyanın iştahını kabarttığı bir gerçek. Onların amacı bu pastayı büyütmek üzerine. Bu erkek görünümlü kadın sporcunun bu kadar köpürtülmesi de aslında gene pazarlama dünyasının işine yarayacak.
Bu iş bir pazar büyütme operasyonu olmaya evriliyor. Biz gelelim tekrar bu Cezayirli sporcu mevzusuna. Cezayirli yetkililerin deklaresine göre boksör Imane Khalif anasından kız çocuğu olarak doğuyor fakat şimdi XX, XY kromozomları konusunda bazı uygunsuzluklar var. Bundan önceki turnuvalarda hormon testlerinde yeterli dişil hormona sahip olmadığı için yarıştırılmamasına rağmen bu turnuvada nasıl oluyor da dövüşmesine onay veriliyor hayret! Olimpizm ruhuna taban tabana ters bir durum var. Kağıt üstünde bazı şekil şartlarına uyuluyormuş gibi görülmesine rağmen olan-biten “fair” değil en azından. Bir erkeğin kas yapısı, anatomik verileri kadın anatomik yapısından fevkalade farklıdır.
Eşitsizleri yarıştırırsanız bu adaletsiz olur. (Paris 2024 “Fiyasko Olimpiyat” olmaya doğru hızla koşuyor aramızda kalsın.) İtalyan kadın boksör maçın daha 43 saniyesinde Imane Khalif’ten yediği yumrukların şiddetinden neye uğradığını şaşırıp maçı bıraktı. Belki devam etse kamyon çarpmışa dönebilirdi. O bırakmasa hocası havlu atmaya hazırlanıyordu zaten. Cumartesi akşamüzeri bir de baktık Bizim Busenaz kızımızın karşısında bu sefer Uzak Doğu’dan Tayland’dan erkek suratlı ama pembe pasaportlu başka bir “doğan görünümlü şahin” daha çıktı ve maalesef kızımızı mağlup etti. Çünkü her rauntta gördük ki bir erkek ile bir kadının aynı sıklette mücadelesi eşit olamaz ve olamadı.
İtalya Başbakanı Meloni Hanım bu “trans” iddiasına karşı sesini yükseltti ve dünya kamuoyunu bu konuda düşünmeye sevk etti fakat ne yazık ki bizden pek destek atan olmadı, ne Spor Bakanlığımızdan ne de siyasi temsil görevi olan diğer yetkililerimizden ciddi ve sarsıcı bir itiraz yükselmemişti yazımızın yazıldığı saatlerde daha. Son olarak bu akşam Fenerbahçe’ye, Perşembe akşamı da Trabzonspor ve Başakşehir’e üstün başarılar diliyoruz. Alınacak her ülke puanı gelecek yıllarda Avrupa’da bizim elimizi rahatlatacaktır. Haydi bastır Türkiye.