CHP kadrolarının, hatta kadrolar bir yana CHP tabanının Özgür Özel'e ufak ufak ters bakmaya başladığı Tayyip Erdoğan görüşmesinin ardından Özel'in Devlet Bahçeli'yle bir araya geleceği açıklandığında homurdanmaların artacağını düşünmek için kahin olmaya gerek yoktu.; öyle de oldu..
İtirazlar üzerine uzun uzadıya yazıp çizmek gerekmez. Ayrıntılarını basınımızın kerameti kendinden menkul isimlerinin sütunlarında okuyup, ekranlarda dinleyeceksiniz..
Ben söz konusu görüşmeye farklı bir pencereden bakmanızı
istiyorum..
Türkiye siyasetinde Özgür Özel’in CHP genel başkanlığına seçilmesi
sonrasında başlayan dil değişikliğinin nezaket üslup ve yaklaşım düzeyinde
kalmayıp demokratikleşme çabaları çerçevesinde somut uygulamalarla devam
etmesini arzulayan herkesin beklentisini yansıtan düzenlemelerle sürmesi hiç
şüphesiz AK Parti’nin bu yöndeki taleplere evet demesiyle mümkün. Ancak siyasi
gerçekliğin önümüze taşıdığı tablo şu ki, bazı meselelerde MHP’nin yani Devlet
Bahçeli’nin kanaati duruşu son derece önemli hatta belirleyici.
Erdoğan’ın izlediği siyasi çizginin ana hattının her şartta Cumhur
İttifakı’nın korunması olduğunu hatırlatmaya, bunun da Devlet Bahçeli’yle
kurulan samimi iş birliği ve dostluğun korunması manasına geldiğini söylemeye
herhalde gerek yok.. Dolayısıyla bazı hususlarda Erdoğan’a giderken hatta belki
ondan önce Bahçeli’nin nabzını tutmak, muhalif olduğu bilinen konularda farklı
yaklaşımlar için bilgilenmesini sağlamak yerinde olabilir.
Özgür Özel’in Tayyip Erdoğan’la görüşmesinde seslendirdiği
konuların başlıklarını hatırlayın. Bunların önemli bir kısmının ‘dikenli’
mevzular olduğunu bilmek için kahin olmak gerekmez. Ve şurası da gerçek ki, bu
konuların bir kısmı Erdoğan’ın kamuoyu önünde farklı konuşmuş olsa da iç
dünyasında onayladığı hususlar.. Kimi zaman farklı ağızlarda dillenmesini
sağlayıp tepkileri ölçtüğü, nabız tuttuğu sorunlar içinde pişmiş bir lider. Dahası
neredeyse elli yıla yaklaşan bir siyasi tecrübenin içinden geliyor.
Sonuç olarak eleştirilere kulak tıkayıp gerek Erdoğan
gerekse Devlet Bahçeli’yle kuracağı dürüst ve samimi diyalogun Özgür Özel’in,
onun şahsından öte Türk siyaseti hanesine artılar ekleyeceğini
düşünüyorum.