Sampiyon nasıl belli olur bilemedim ama, söylentiler neredeyse şampiyonu belirlediler bile. Kulakların iyi duyması gerekmiyor, herkesin duyacağı şekilde bu dillendiriliyor zaten..
Neredeyse Süper Lig başladığından beri “futbolumuz iyi yönetilmiyor” diye hep yazadurduk. Ama hiçbir şey olmadı daha da kötüye gittiğimizi futboldan az-buz anlayanlar bile anladı ve orada burada konuşmaya başladılar. Bazı yerlerde konuşulanın hiç de iyi şeyler olmadığını söylemeden geçemeyeceğim. En üzücü durum ise ligin bitimine daha çok haftalar varken şampiyonun neredeyse belli olduğu dedikodusudur. Bunu ben demiyorum. Nereye giderseniz gidin birçok kişi bunu herkesin duyacağı şekilde dillendiriyor zaten. Kim rahatsız olur, kimin işine gelir bilemem.
Sampiyon nasıl belli olur bilemedim ama, söylentiler neredeyse şampiyonu belirlediler bile. Kulakların iyi duyması gerekmiyor, herkesin duyacağı şekilde bu dillendiriliyor zaten.. Sadece bazı spor yazarları ve spor müdürleri bunu duymazdan gelip hala dürüst futbol konusunda yazılar yazıp futbolseveri kandırdıklarını sanıyorlar.
Daha başka bir şey söylemeden şu nam-ı değer Süper Ligimizin son durumuna bir göz gezdirelim:
Süper Ligimizin yukarıdan aşağıya sıralanan takımları hedefinde Lig Şampiyonluğu var hala. Durum aynen böyle.
Bir süredir koşar adım, etrafı süpüre süpüre, dolu dizgin (!) gelen Trabzonspor bir maçı eksik olmasına rağmen bu hafta lider Sivasspor’u ünlü golcüsünün birinci yarıdaki iyi oyunu, daha doğrusu, aldığı kırmızı kart cezasına tenzilat yapılması sonrasında iki maçlık ceza bire indirilen golcüsüyle (yeni kural mı dedir? Direkt kırmızı kart gören oyuncu en az iki maç ile cezalandırılıyordu!) dize getirdi. Trabzonun golcüsü o bir maçlık cezasını da hafta arası kupa maçında kullanınca, kendi sahalarında, liderin maçına çıktı ve ilk devresinde gerekeni yaptı, bir gol, bir asis ile gönülleri fethetti, iki maçı bire indirenleri de mahçup etmedi ve lider Sivasspor’u 2-1 yenerek bir maç eksiği ve 44 puanla liderliğe kuruldu.
Artık lider değişti. Bundan sonra böyle gider diye düşünülüyor. Gerideki altı takımdan Başakşehir kendi sahasında 1-0 yendi ve topladığı 43 puanla hemen arkasında ikinci sıraya yerleşti şimdilik. Üçüncü sırada ise topladığı, etliye sütlüye karışmayan gibi görünen sessizce, içeride dışarıda derinden giden, maçlarını kazanan 43 puanlı Galatasaray var.
Deplasmanda vurulanlardan Sivasspor 42, Alanyaspor 39 ve Fenerbahçe 38 puanla liderin peşine takıldılar gidiyorlar. 36 puanlı Beşiktaş ise bir maç alacaklı olan liderin tam sekiz puan gerisinde. Şampiyonluğa ise kala kala tam tamına kemiksiz 12 maç var.
Geride 12 maç var ama bu yedi takım birbirleriyle maç yapma haftalarına girdiler ve herkesi bir düşüncedir aldı.
Nasıl düşünmesinler. Ortada dönen söylentilere kulak tıkasalar bile, artık fısıldamak yerine bağıranlar iyice çoğaldı. Federasyon her hafta para cezası, tribünde bağırdın, yan oturdun, kalabalık geldin cezaları ile fazlaca meşgul olduğu, MHK hiç kimseye yaranamadığından şaşkın vaziyette ve haftanın olaylarıyla iyice kafası karışmış durumda. Bu arada Fenerbahçe’nin yaşadıklarını unutturmaya çalışıyorlar. Fenerbahçe’nin heyecanını sessizlikle gidermeye çalışıyorlar. Kabak biraz da, VAR Koordinatörü Barış Şimşek’ın başına patladı gibi. Bu arada MHK’da VAR’a dayalı hataları nedeniyle eleştiri oklarının hala tam hedefindeler. Görünen o ki iyice güvenlerini kaybettiler.
Bu arada bazı büyük kulüp başkanları arasındaki tartışma bazen hararetli bazen de sakin şekilde devam ediyor. Galatasaray ve Fenerbahçe arasında başkanlar düzeyinde devam eden tartışmada bu hafta zirve var. Hafta sonu Fenerbahçe-Galatasaray derbisinde mutlaka karşılaşacaklar, durumu herkes merak ediyor. Bu arada yazıyı yazdığım gün Fenerbahçe Başkanı Ali Koç’un basın toplantısı vardı. Orada neler söyledi, tabii ki konuşulacak ama bu haftanın çok kritik bir hafta olduğunu başta TFF hiç unutmamalıdır.
Yazılacak çok şey var ve mutlaka yazacağız da.