Çocukluğumdan beri duyduğum bir atasözüydü 'Mart kapıdan baktırır, kazma kürek yaktırır".
Çocukluğumdan beri duyduğum bir atasözüydü ‘Mart kapıdan baktırır, kazma kürek yaktırır”. Bu atasözünün anlamı ise, mart ayında yaşanan sıcaklıklara aldanmamak gerektiği ve tam yakacak malzeme bittiği zaman soğukların yeniden bastırabileceğini anlatır. Bu nedenle insanların her an soğuklara karşı hazırlıklı olması gerekir. Yakacağın bittiği mart ayında güneşli havaya güvenip soğuklara hazırlıksız yakalanan kişiler zor durumda kalabilir. Bunun sonucunda eğer soğuklara hazırlıksız yakalanılırsa kazma kürek yakmak gerekebilir. Bu öğüt veren söz, mart ayında yaşanabilecek şiddetli soğuklara karşı her zaman hazırlıklı olmamız gerektiğini yoksa kazma ve kürek gibi malzemeleri yakmak zorunda kalınabileceğini ifade eder. Günümüzde birçok soba kullanımı yerini doğalgaza bırakmış olsa da hala soba kullanım oranı çok yüksek.
Ve gelelim o bahsi geçen mart ayına, sanırım son yılların en yoğun kar yağışını mart ayında yaşamış olduk. İstanbul Valiliği cuma günü itibari ile İstanbul içi gerekmedikçe sokağa çıkmayın uyarılarında bulundu. Ayrıca sokakta göreceğiniz evsizler için 112’yi arayarak otellere yerleştirilmeleri için yardımcı olabileceğinizi de hatırlatmak isterim. Mart ayında ağaçlar çiçek açıp, piknik planları yapmamız gerekirken camdan yağan lapa lapa karı izliyoruz. İstanbul’da hayat birkaç günlüğüne duraklamış olsa da bizzat yaşayarak gördük ki gerçekten de mart kapıdan baktırır, kazma kürek yaktırır.