Sayı çok mu önemli?
Sayı çok mu önemli? Eğer haklı olduğunuza inanıyorsanız kaç kişi olduğunuzun önemi var mı? Veya demokrasilerde iktidarı sokağa çıkan kişi sayısı mı belirliyor? Sokağa çıkanın oyu iki mi sayılıyor yani?
Pazar gününden yani Kılıçdaroğlu’nun Maltepe mitinginden beridir ortalıkta rakamlar uçuşuyor. İki milyondan başlayıp 150 bine kadar değişiyor. Çok olsa ne olur, olmasa ne? Ama bazıları bu konulara takık.
Gelin serinkanlı düşünelim. Bir alanda toplanan kalabalığı nasıl belirlersiniz? Çok basit. Alanın eni ile boyunu çarpıp yüzölçümünü bulursunuz. Sonra bir metrekareye kimine göre 3, kimine göre 4 kişi sığacağını hesaplayıp yüz ölçümü ile çarparsınız. Çıkan sonuç yaklaşık olarak o alanda kaç kişi olduğunu ortaya çıkarır. Bu kadar basit bir matematiktir. En komiği ise matematiğe karşı partizanlık yapmaktır. Hem pozitif hem negatif anlamında.
Türk popüler siyasi kültürü milyon rakamını çok seviyor. Kim düzenlerse düzenlesin hemen milyondan başlatıyor çıtayı. 3’ler 5’ler havada uçuşuyor. Kim tüylerini daha çok kabartırsa yarışı değil ki bu. Bu bir nitelik sorunu. Nicelik de zaten sandık başında ortaya çıkmıyor mu? Sandıkta yenilmene rağmen, her gün milyonlar sokağa çıksa sonuç değişir mi ki?
CHP yetkilileri Maltepe mitingine katılım oranının 1 milyon 600 bin olduğunu açıkladı. Buna karşı Valilik 175 bin duyurdu. Arada bu kadar fark nasıl olabilir? Ya biri sayı saymayı bilmiyor ya da kasıtlı bir çarpıtma var.
Yaşananların içeriğinden çok, kaç kişinin katıldığıyla ilgilenenlere uyarım var. Hangi taraftan olursa olsun. Önümüzde iki seçim var. İkisinde de Maltepe’deki aynı alanda siyasi mitingler olacak. Şimdi orada 1 milyon 600 bin kişi olduğunu iddia eden CHP’liler, AK Partililer orayı doldurduğunda da yine aynı şeyi söyleyebilecekler mi? Veya sayının çok daha az olduğunu iddia eden AK partililer, kendi mitingleri için “Milyon” rakamını telaffuz edebilecekler mi?
Sonuçta dönüp dolaşıp geliyoruz yine en başa: Sorunumuz nicelik değil, nitelik.