Hani MacGyver diye bir dizi vardır. Oldukça da tutulur.
Hani MacGyver diye bir dizi vardır. Oldukça da tutulur. Bizim gençliğimizde yayınlanmıştı ilk kez. Bu yıllarda yenisi de çekildi. Yakışıklı genç bir adam, sıkışık zamanlarda gündelik eşya veya malzemelerden öyle bir şey yapar ki zor durumdan kurtulur. Dizinin aslında tüm özeti bu.
Şimdi size komik gelecek ama gözlemlediğim durum içki ve sigara tüketenlerin MacGyver olma yolunda ilerlediği. Öncelikle içki ve sigara hiç kullanılmamalı. Toplum ve kişi sağlığı için son derece tehlikeli. Ancak bu tutkuların bir ekonomi yarattığı da yadsınamaz. O yüzden dünyadaki her devlet de bu ekonomiden payını almak ister. Ve alır da. Ancak kimi zaman kantarın topuzu kaçınca yüzyıllar boyunca genetik olarak bulduğu her fırsatı değerlendirmeyi başaran halkımın bilinç altı devreye giriveriyor.
Bildiğiniz gibi alkollü içkilerde vergi yüksek. Kimi hiç içmez, kimi çok az tüketir. Kimi ise aşırıya kaçar kendini rezil eder. Ülkemin güzelliği de budur zaten. Fiyatlar yükselince evlerde rakı ve bira imalat çalışmaları başladı. Tabii herkesin bu işe ayıracak odası olmadığı için mutfaklar gezici laboratuvarlara dönüşüyor. Kadınlar kendi hükümdarlık alanı gördükleri yerin işgal altına girmesine homurdansa da, adamların ne yaptığını anlamasa da bu bir gerçek.
Mesela bira üretiyorlar. Ve arpadan başlayıp günler sürdüğü için kimse de pek beceremiyor. Tadı da kötü oluyor. Ama millet yapmayı deniyor. İsteyenler için hazır "Kit"ler de var. Ama pahalı oluyormuş, o yüzden pek tercih edilmiyormuş.
Asıl mücadele ise rakı alanında. Bu tip ağır alkollü içeceklerde en büyük tehlike metil alkol denilen, hani haberlerde gördüğünüz körlüğe ve ölümlere yol açan zararlı madde. Bu korku eşiği de aşılmıştı. Çünkü etil alkol marketlerde satılmaya başlandı. Gerçi "Ev kullanımı için" uyarısıyla satılıyordu. Yani temizlik işlerinde dezenfektan olarak falan. Ama kimin umurunda. 100 küsur liraya satılan bir şişenin maliyeti 10 küsur liraya düşünce yer silinmek için satıldığı iddia edilen madde bir anda oldu mu sana kıymetli.
Hal böyle olunca, esanslar falan devreye girince biraz da tahammül edebilirlerse pek de fena sonuçlar ortaya çıkmadığı söyleniyor. Bunun ciddi bir vergi kaybına yol açtığını söylememe gerek yok her halde.
Ama vergi koyucudan karşı atak da gecikmedi. Geçenlerde piyasada satılan etil alkolün içine tadını bozacak bir madde ekleneceği açıklandı. Bu öylesine etkili bir madde imiş ki diline süren uzun bir süre değil dilini, ağzını hissedemezmiş bile. Yani etil alkolü alıp içki imal edenlere bir darbe vurulmuş oldu. Veya öyle zannedildi.
Zannedildi diyorum şimdi ise üretim ve damıtım işlemleri devreye girdi. Merak edip araştırınca fark ettim ki, bu tayfa içinde alkolü kendisi üretenler ile hazır alanlar diye iki farklı fraksiyon zaten varmış. Ciddi ciddi de kapışırlarmış. Bu son karar üretimcilerin öne çıkmasına yol açmış.
Şimdi mutfaklarda bir köşede duran ıvır zıvırın içine şekeri alkole dönüştürmeye yarayan teşkilat da eklenmiş durumda. Aile içi barış zaten tehlikede buna bir de metil alkol zararı eklenmek üzere. Çünkü bu işlemde hani o insanı öldüren metil alkol de ortaya çıkıyor. Kimyasal olarak ayrıştırmak da son derece zor. Balkanlar ve Anadolu'da çok çok uzun zamandır uygulanagelen bu işlem şimdi vergi zoruyla dirilmiş durumda.
Birileri bir yerlerde benzin de imal etmeye çalışıyor olabilir. Ah bir de petrol çıkarabilseler...