İnternette birçok kadın sitesi var.
Kadınlar, hem başına gelenleri anlatıyorlar, hem sorular soruyorlar, cevaplarını istiyorlar ve birçok konuda paylaşım yapıyorlar.
Bir kadın sitesinde bir kadın yazıyor ve şöyle soruyor.
Merhaba, kocam ile Temmuz 2018’de(8 ay) evlendim ve çocuğum yok. Evli kaldığımız bugüne kadar, kendisi ile anlaşamayacağımı anladım ve boşanmak istiyorum.
Avukatlara ve bu işi bilenlere sorularım olacak.
1) Kocam 4 bin TL maaş alıyor, bu paranın en az yarısını nafaka olarak almak istiyorum, bu mümkün mü?
2) Düğünde takılan altınlar duruyor ve 60 bin TL ediyor, bu altınların hepsinin benim hakkım olduğunu düşünüyorum. Ayrıca düğünde takılan takılar kadınındır diye kanun var.
3) Hiç çalışmadığım için, boşanma davası ile birlikte tazminat davası açmak istiyorum. En fazla ne kadar maddi tazminat davası açabilirim ve parayı ne zaman alabilirim.
4) Evlenirken ortalama 5 bin TL çeyiz parası harcadım ve bu harcadığım paranın ve ailemin yatak odasına ödediği parayı, faizi ile kocamın geri ödemesini istiyorum, bu mümkün mü?
5) Kocam evlenmeden önce biriktirdiği para ve kendisinin ailesinin para yardımı ile biz evlendikten sonra 85 bin TL değerinde bir araba aldı. Mal paylaşımı kanunu ile bu arabanın yarı parası hakkım, bu parayı en erken ne zaman alabilirim.
Hayırlı günler.
İki üç defa üst üste okudum.
Kadına, gerçekten aklın başında mı, bu ne aymazlık, bu ne arsızlık, bu ne utanmazlık, içinde kalakaldım.
8 ay evli kalmış, kadının listesine bakın, bir tek kocasının canını istememiş.
Ömrümüz, kimin haklı kimin haksız olduğunu düşüne düşüne geçti.
Evlilikleri süresince, kim haklı, kim haksız, neden boşanıyorlar bilemeyiz ama bir boşanma davasının sonunda, bir kadın bu kadar şey isteyebilir mi?
Ne savcıyım, ne hâkim.
Sadece vicdanımın kâhyasıyım, vicdanımın adaletindeyim.
Ben kadına cevap vereyim.
Bak kadın.
1) Evlilik süren 8 ay, çocuğun yok, ne münasebetle adamın maaşının, en az yarısını nafaka olarak istersin.
2) Düğünde takılan altınlar kadınındır, doğrudur ve hepsi senindir.
3) Tazminat davası açamazsın ve alamazsın, en kısa zamanda alma telaşı nedir? Bu ne telaş.
4) Çeyiz parası ve yatak odasının parasını ve üstelik faizini ne münasebetle istiyorsun, çeyizi al, yatak odanı ve git.
5) Kocanın evlilik öncesi biriktirdiği ve kendi ailesinin yardımı ile aldığı arabanın yarısını istemek. Gerçekten vicdansızsın.
Ben hâkim olsam, asla bunların hiçbirisini bu kadına vermem.
Sen nesnelerle çalışmıyorsun diye sorardım.
Ve tam tersi karar verip, bu kadının istediği bütün her şeyi, kocasına ödemek üzere kadından isterdim.
Kadını mahkûm ederdim.
Bu ne yahu.
Şu an mecliste nafaka meselesi var, mutlaka kanunlaşması gerekiyor ve eğer kanunlaşırsa çok mağdur adam var.
İnanılmaz hikâyeler var, anlattıklarınız ve istedikleriniz karşısında...
İnsan elini kaybediyor, dilini kaybediyor.
Dişlerini sıka sıka bir ömür.
Yapmayın böyle kızlar.
Funda’nın aklındakiler
Bu hafta yer gök, tüm gazeteler, tüm TV programları bu konuyu konuştu.
Geçen yılın Survivor yarışmacısı Ecem, cumhuriyet savcılığına gidip suç duyurusunda bulunuyor.
Sosyal medya üzerinden Survivor yarışmacısı olduğunu yazdım, biri DM’den yazdı ve sana enerji vereyim, birinci olursun dedi.
Buna kandığını, bu nedenle cinsel ilişkide bulunduğunu, ama kısa zamanda elendiğini söylüyor.
Ve bu adam bana cinsel istismarda bulundu diyerek, sanırım içinde biraz para verme işi de var, savcılıkta alıyor soluğu.
Kıza, sen mimarsın, okumuşsun, profesyonel olarak 6 sene lisanslı basket oynamışsın, yüzücüsün, sporcusun demeyeceğim.
Böyle bir şeye kanamazsın, inanamazsın da demeyeceğim.
Ama bak sana ne diyeceğim. Gel sen doğruyu anlat canım, bu Survivor’da birinci olmak için enerji çalışması falan değil. Sen bu adam ile bal gibi duygusal anlamda ilişki yasamışsın, gönül işine girmişsin.
Ne olduysa oldu, adama çok kızdın, canını çok yaktı ve sen intikam almak için bunu söyledin.
Ama bu adam, arsız biri dikkat et.
Yukarıdaki kadınlar gibi var mı var. Daha çok şehirli kadınlar böyle.
Kocasını soyup, donu ile bırakıp, ne kadar parası varsa alıp gitmek isteyen kadınlar var.
Ya tam tersi adamlar.
Bu anlamda yok, olamaz ki, zengin kadın zaten parasız fakir adam ile evlenmiyor.
Kadından bu anlamda zırnık çıkmaz, örneği de yok.
Ama daha beteri var.
Kadın çalışıyor, adam çalışmıyor ve kadının elinde ne kadar parası var, maaşı var kadından istiyor.
Bu hafta utanmaz, rezil, adi bir adam var.
Kadın ile imam nikâhlı tam 14 senedir hayatı paylaşmışlar, iki çocuğu var.
Kadının maaşını istiyor, kadın geçen ay kirayı ödemedim, bu ayı ödemeliyiz diye, maaşını vermiyor.
Kadını tam üç saat, dinlene dinlene dövüyor, komşular duymasın diye sonuna kadar televizyonun sesini açıyor.
Kaç kaburga kemiği kırık, sayamamışlar ve ana haberde kadın hastanede, görseniz inanamazsınız, kolları, bacakları, yüzü, gözü her yeri mosmor.
Bu adamlara, maaşınızdan beş kuruş vermeyin, eline para saymayın, resmi nikâh olmadan yaşamayın, çocuk doğurmayın.
Sayın savcılar, sayın hâkimler, ne olur bu adamları öldürmeye teşebbüsten müebbet hapse atın.
Dinlene dinlene dövmek ne demek.
Utanmaz hain, bence sen öl.