Yasak Elma dizisinin Zehra'sı Şafak Pekdemir ve dizinin yönetmenlerinden Oğulcan Eren Akay dışarıda birlikte görüntülenmekten rahatsız oldular ki sanırım, muhabir arkadaşım Barış Agil'e saldırma gereği duydular.
Gün geçmiyordu ki yine maganda haberleri düşüyordu medyaya. Eğitim seviyen, yaptığın iş, bulunduğun konum hiçbiri fark etmiyor maganda her yerde maganda. Pahalı arabalara binip, marka kıyafetler giyip, sosyetik mekanlara gidince kendilerini elit zannederler ama özlerinde ne olduklarını bir şekilde gün gelir herkese gösterirler.
Yasak Elma dizisinin Zehra’sı Şafak Pekdemir ve dizinin yönetmenlerinden Oğulcan Eren Akay dışarıda birlikte görüntülenmekten rahatsız oldular ki sanırım, muhabir arkadaşım Barış Agil’e saldırma gereği duydular. Ahh yazmak istediğim, içimi dökmek istediğim o kadar çok şey var ki, ben öfke kontrolümü sağlayabiliyorum. Aslında ben de şimdi ne biçim insanlarsınız diye sayıp, sövüp sonrada kusura bakmayın 5 yıldır bu köşeyi yazıyorum beni hiç böyle gördünüz mü desem işin içinden sıyrılabilecek miyim yani?
Kimsenin aile içi durumları bizi alakadar etmez ama yaşadığınız yasak aşk ile dışarıda görüntülenmek sizi rahatsız ediyorsa gittiğiniz mekanlarda sarılıp, öpüşüp, koklaşmayacaksınız. Yok görüntülenmek sorun değil tamamen içtiğimizle alakalı diyorsanız, o zaman halka açık yerlerde alkol tüketmeyeceksiniz.
Gidip spor salonlarında saati 200 TL verip enerjinizi atamayıp bir de yumruk atmayı öğrendim diye, üstüne de iki kadeh bir şey içince kendinizi Gökhan Saki falan mı sanıyorsunuz bunu çok merak ediyorum. Özellikle gece çalışan muhabir arkadaşlarımın sabrına gerçekten hayranım. Siz muhabir, kameraman diye küfür edebileceğinizi, hor görüp saldırabileceğinizi düşünüyorsunuz ya inanın arkadaşlarımın işlerine olan saygılarından karşılık görmüyorsunuz. Ama bir gün emekçi arkadaşlarım da dayanamayıp öyle bir karşılık verecek diye o kadar korkuyorum ki, kime denk gelecek, o şanslı kişi kim olacak illa bir gün göreceğiz ve ondan sonra emin olun hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.