Benek, Leo, Jüpiter… Bu isimler birbirinden sevimli 3 köpeğe ait.
Benek, Leo, Jüpiter… Bu isimler birbirinden sevimli 3 köpeğe ait. Ama siz onların sevimli görüntülerine sakın aldanmayın. Onlar, anne ve babalarını baya zor duruma düşürdüler. Bilmeyenler için Benek’in babası oyuncu Kaan Yıldırım… Laf aramızda Benek’in babasına yaptığını düşmanı yapmaz. Biliyorsunuz ki Kaan ve Hadise bir süredir beraber. Ve bu beraberliği gizli tutmakta da son derece başarılılardı. Ta ki Benek; tüm şirinliğini kullanarak, bir fotoğraf karesinde kendini gösterene kadar… Leo’nun annesi şarkıcı Alya da şu ara Hakan Sabancı beraberliği ile gündemde. Tahmin edin bu dedikodulara sebep kim? Tabi ki Leo! Jüpiter de kendisini çişe götüren cici babasını ifşa etti. Oysaki annesi Hilal Altınbilek, Kerem Alışık ile olan aşklarını daha uzun süre gizli tutacaktı. Fakat Jüpiter buna izin vermedi. Siz siz olun düşmanı çok da uzakta aramayın. Ya yanınızdaki ya yatağınızdaki...
Allah şifa versin
İster bir göz oda da ister koca bir malikanede yaşayın. İster tek başınıza ister ailenizle yaşayın, fark etmez. Evde sıkılamazsınız! Öyle bir lüksünüz yok. Özellikle böyle bir pandemi durumu varken. Unutmamalıyız ki hepimiz kendi iyiliğimiz, hasta olmamak için evdeyiz. Evde olmamızın başka kimseye faydası yok. Bize sokağa çıkmayın diyenler, iyiliğimiz için diyor. Bu karantinadan rant sağlayan yok. Hafta sonlarını, bayramları birilerinin hayrına evde geçirmiyoruz. Bundan tek çıkarı olan yine biziz. Zaten evde sıkılmak da ne demek? Ancak vasıfsız, hobisiz, işlevsiz insanlar evinde sıkılır. Evet; eski yaşamlarımıza, alışkanlıklarımıza ara verdik. Yapmak istediklerimizi özgürce yapamıyoruz. Ama bu süreç geçici, olabildiğince moral ve motivasyonumuzu düşürmemeliyiz. Gaza gelip isyan bayraklarını açmamalıyız. Seda Akgül gibi ne dediğini bilmezleri dinlememeliyiz. Seda, sokaklara çıkmak istiyorsa buyursun çıksın. Hasta olmak ya da ölmek istiyorsa buyursun. Fakat bu isyanı video çekip yayınlaması için akli melekelerinin yerinde olmaması lazım. Özelliklede uzun zamandır dışarıya çıkamayan, 20 yaş altı çocuklar izleme ihtimalini düşünürsek. Bu kadın söylediklerinin nereye gidebileceğinin farkında değil. Umarım ekranlarda da onu böyle görmeyiz.
Aydınlanma!
Geçen zaman değersizleştirir yaşadığın olayları, kişileri… Sıradanlaşır, basitleşir anmaya çalışıp kafa yorduğun “nedenler, niçinler.” Arap saçına dönmüş sorular, kendiliğinden kısa cevaplar bulur. Eskimesi, ufukta yavaş yavaş yok olması iyi hissettirir. Belki de artık bir anı olduğu için “kötü” olması sorun teşkil etmez. An gelir bir başkasının olduğunu görmek şükrettirir. O artık bir başka zavallının kötüsüdür. Keşkeler, bekliler şifa bulur. Zaman onu dinlediğin şarkılardan, yazdığın yazılardan alır. Onun hikayesinde olmayınca alelade, ucuz bir roman olur okuduğun, duyduğun. Ve bir sabah gün aydınlanır… Muallakta biter! Pazar tezgahlarına gün ışığı vurur. Satıcılar, satılanlar, çığırtkanlar. Satılık malları, satın aldığını sanan zavallıyla göz göze gelirsin. İşin aslı astarı; o an anlarınsın sevginin değil de kavganın bittiğini.