Aslında çok önemsediğimden değil ama, öğrensin diye güzel bir ayar çektim, "ben yazılı mesajlara cevap vermiyorum, bilginize" dedim.
Bayramın son günü mesaj yazmış.
"Bayramını en içten dileklerimle kutlarım" falan. Falan diyorum sonrasını okumadım bilmiyorum da ondan.
Aramızdaki ilişkili mesafesinde, bayramın 1.günü telefon ile araması, ses duyarak bayram kutlaması gerekiyordu.
Yani 3.günü mesaj yazması ilişki mesafesi adabını bilmemesinden sebepliydi.
Neyse!
Aslında çok önemsediğimden değil ama, öğrensin diye güzel bir ayar çektim, "ben yazılı mesajlara cevap vermiyorum, bilginize" dedim.
Vallahi umurum değil de, adap bilmeyen insana sinirleniyorum ondan.
Hemen aradı, kafasında hesap kitap var, onun da süresi var, o nedenle bir müddet kaybetmemesi gerekiyor.
Ne kadar ayıp dedim.
Bayramda telefon ile aranır, mesajlar bayram tebriki olur mu, dedim.
Rahatsız etmeyeyim diye düşündüm dedi. Hahahahha...
Biz birbiriniz sevenler bayramda kucaklaştık, öpüştük, yüz yüze göz göze görüştük, sarıldık dedim.
Aaaa! Sokağa çıkma kısıtlaması var, nasıl sarıldınız, görüştünüz dedi
WhatsApp'tan görüntülü aradık, sarıldık, öpüştük dedim.
Herkes evinde, kısıtlamanın içinde, tam olarak bütün kurallara uyuyoruz dedim.
O sırada onun yanında çok ses var, çok gürültü geliyor, kalabalıksınız galiba dedim.
Evet çocuklar geldi dedi, nasıl yani dedim, onlar çok uzakta ve yaşları küçük, şehirler arası nasıl geldiler, yasaklar var ya dedim.
İzin e-devlet’ten oradan alınmıyor mu, ne yazdınız oraya dedim.
Zorluyorum.
Akrabaları var, iş adamı izin kolay dedi.
Yani, herkes, ayarını kaybetmiş arsızlar, yasakları hep başkaları için anlatıyor.
Kendileri çakallık yapacak, başkalarını takibe alacaklar, soru soracaklar.
Esasında benim konum bu değil de, şudur:
Tam kapanma dedikleri, 17 Mayıs'a kadar devam eden, çok ayrıcalıklı, herkesin sokakta olduğu yasak günleri.
Köprüler sıkışık, caddeler ana baba günü, şehirler arası vızır vızır araba dolu, ne olduğu belli olmayan yasaklar.
Karmakarışık.
Haksız ve tuhaf.
Bebek, Ortaköy, Moda tıklım tıklım.
Maskeli yalancılar, maskesiz arsızlarla dolu.
Gazeteler, televizyonlar, sosyal medya yasakların nasıl ihlal edildiğini gösteren fotoğraf ve videolarla dolu.
Herkes alay ediyor.
Capsler gırla.
Yarım saat önce evden çıkan arsızlar, yarım saat sonra kendisinden sonra evden çıkan arsızlara bozuluyor.
Devlet siz!
Uygulayamayacağınız yasağı hiç koymayacaksınız, hiç kusura bakmayın, devlet sınıfta kaldınız.
Devletin itibari sarsıldı kusura bakmayın.
Yapın bakalım bir istatistik, Kovid yasakları konusunda devlete güveniniz, inancınız var mı, diye sorun.
O sokağa çıkan arsızlar hiç güvenimiz yok, biz arsız arsız çakallık ettik çıktık, bize bir şey yapamadılar, kandırdık diyecekler, alay edecekler.
Ya çoluğu çocuğu ile evde kalan, yasaklara uyan edepli insanlar ne diyecekler, asla güvenimiz kalmadı diyecekler.
Çıkmayanlar çıkanlara hakkını doya doya haram edecek.
Kısıtlama böyle mi olur.
Karar böyle mi olur.
17 gün kuş uçmayacaktı, kısıtlama denen yasak öyle olur.
Kimse ölmezdi merak etmeyin.
66 yaşında elleri delik deşik bahçevana, yolunu kesip," hacı yasak var nereye gidiyorsun" diyeceksin.
"Ceza yazarım" diyeceksin.
Öndeki sitede bakan eskisi adamın oğlu airbnb'den günlük 1650 Euro'ya kiraya verecek.
Kiracıları gelecek, partiler, kızlar, kahkahalar, müzik, vur patlasın çal oynasın eğlence havada uçuşacak.
Köpek gezdirme ayağına cebinde sakladığı torba ile Migros'a giden arsız ve yalancıların çok olduğu bir ülkede.
Denize sahilden girene 3000 TL ceza yasak var, tekneler vızır vızır denizde, tekneden atlarsan yasak yok.
Kusura bakmayın ama kısıtlama, yasaklar böyle olmazdı.
17 gün tam kısıtlama, herkes ve her şeye eşit, ayrımcılık tanımayan yasak olabilirdi.
Emin olun ölmezdik
Funda'nın aklındakiler…
... Kadın 25 yaşında.
Erzurum'da yaşıyor bir kargo şirketinde çalışıyor.
Müdürü tarafından taciz edildiğini söylüyor ve firma yönetimine şikayette bulunuyor.
Yönetim kadını suçlu buluyor, sen iftira atıyorsun diyor.
Konu ve şikayet yargıya taşınıyor
Kadın, adam evli idi, benim de çocuğum olduğunu biliyordu, beni odasına çağırdı, bana sarılmaya çalıştı ve bana tacizde bulundu diyor.
Ben de itekledim diyor.
Kadını işten çıkarıyorlar.
Ah bacım ahhh, ben daha beni taciz etti diye, yönetime şikayet edilen adamın işten çıkarıldığını, kadının haklı çıktığını hiç duymadım.
Sen, adamı itekleyeceğine, bir güzel pataklasaydın.
Başına gelen her şeye değerdi.
Ve bir de!
Çocuğunun olması ne alaka.
Analık kutsaldır falan mı?
Sen Müge Anlı'yı seyret, bak ne analar var gör bacım.
... Rus bacımız Tatiana, çok zengin bir adamla evli.
453 milyon Sterlin ile İngiltere tarihinin en pahalı boşanmasını yapıyorlar.
Ama, zengin adam sadece 10 milyon Sterlin ödüyor.
Haliyle Tatiana bacımız çok bozuluyor, bakıyor parasının tamamını alamayacak.
Harekete geçiyor.
Kraliyet Deniz Piyadeleri Komando Gücü'ne bağlı, SBS ekipleri ile anlaşıyor.
Eski kocanın, Dubai' de dünyanın en pahalı yatı var, adı Luna onu ele geçirin diyor.
Çok merak ediyorum.
Bakalım bu heyecanlı macera nasıl sona erecek?
Komandolardan haber bekliyoruz.