Siyaset, "karanlık kuyular" devrine giriş yaptı… Buradan nasıl ve ne zaman çıkacağı tam olarak kestirilemese de "hangi iple" kurtulacağı az çok belirmeye başladı; İYİLİK…

Siyaset, vatandaşın gözündeki ve gönlündeki tüm kalelerini yavaş yavaş kaybediyor. Güven, itibar, ilgi, sevgi, beklenti, hizmet… Tamamı tarumar oldu. Çünkü siyasetin “menfaat-kazanım etkisi” oldukça az bir kitleye temas etmeye başladı. Geçmişte teşkilat yapısı dahilindeki üyelerin dahi yüzünü güldüren siyaset, şimdilerde ana kadroların çekirdeğine çekildi. Bu nedenle teşkilatlar dahi kendi partisine çalışmıyor, kötülüyor, karşısında duruyor artık.


“BEN DE VARIM”


Özetle “İnsanın çok insanlığın nadide olduğu” bu dönemde siyasete dair her başlık domino etkisiyle yıkılırken elbette ki yeni başlıklar ve kaleler inşa edilecek. Yeni anlayışlar, yeni işleyişler, yeni ideolojiler her an belirebilir. Unutulmasın ki; her yıkım yeni bir yapım içindir…
31 Mart’a doğru giderken partilerin adaylarıyla birlikte bağımsız adaylar da belirmeye başladı. Ve bu adaylar arasında da en çok ilgimi çeken isim Hülya Kavuzlu oldu.
Hülya Kavuzlu bir anda çıktı ve “İstanbul için ben de varım” dedi. Onca erkek hengâmesinde sesini fazlasıyla duyuramasa da “yansıyan enerjisi” ile Hülya Kavuzlu’yu bugün köşeme taşımak istedim.
“İyilerle kötülerin savaşında” sadece iyi kalmak yetmiyor elbette! İyi kalmak, iyiliği yaymak, birbirine sahip çıkmak ve birlikte yol almayı bilmek de gerekiyor.
Bağımsız İstanbul Belediye Başkan Adayı Hülya Kavuzlu tam da bu noktadan hareketle aday olmaya karar vermiş.
“İstanbul için el birliğiyle hizmet yoluna koyulmalıyız zira şehrinizin gönlünü ve desteğini kazanmadan hizmet edemeyiz. Ben değil biz mantığıyla yola çıktım” diyen Kavuzlu’yu dinlerken şunu anımsadım; belediye başkanı her şeyden önce usta bir koro şefi olmalı. Şehrinin tüm seslerini yakından tanımalı ve bu sesleri aynı senfonide aynı notalarda buluşturmayı bilmeli. İstanbul‘un tüm farklı sesleriyle aynı senfonide uyumla buluşmaya ihtiyacı var yoksa huzur ve hizmet gelmez…

Evet yöneticiler önce ruh-a ve zihne hitap etmeli çünkü her şeyden ve herkesten (bilhassa da siyasetçilerden) iyice bunalan günümüz insanı kulağını tıkayıp ruhuyla yol almayı tercih ediyor…
Peki “İstanbul için ben de varım diyen Bağımsız İstanbul Belediye Başkan Adayı Hülya Kavuzlu kim mi?
Matematik Öğretmeni bir baba ve ev hanımı bir annenin ilk çocuğu olarak 1981 yılında dünyaya gelen Hülya Kavuzlu, yüksek öğrenimini kimya alanında tamamlayarak Kimya Bilimci-Sistem Mühendisi olarak hayata atılmış. Daha sonra ABD’de Preston Üniversitesi Yöneticiler için Tezli Yüksek Lisans (eMBA) yaparak, Uluslararası İşletme Master’ını tamamlamış. Uluslararası bir şirkette Üretim ve Sistem Mühendisi olarak işe başlayan Hülya Kavuzlu, üst düzey görevlerde kariyerine devam etmiş. Üretim, İş geliştirme, Proje Yönetimi, Verimlilik, Kalite Yönetim Sistemi, Proses, Ar-Ge, İnovasyon alanlarında üst düzey yönetici pozisyonunda başarılı iş kariyerine sahip olan Kavuzlu elini ve yüreğini sosyal hayattan da çekmemiş. İhtiyaç sahiplerine ulaşarak yardımlarda bulunmak, sevgi ve barışın topluma ve dünyada hakim olmasına katkı sağlamak maksadıyla bir dernek kurmuş. Halen bu derneğin başkanlığını yürüten Kavuzlu, Türkiye ve dünya genelinde ulaşabildiği ihtiyaç sahibi hanelere maddi ve manevi yardımlarda bulunmakta. Kuran’ın evrenselliğini anlatmak, Kuran Külliyatı oluşturmak üzere “Alak” ve “Kadir” isimli iki eser ortaya koymuş. Ayrıca 2022 yılında Papa başta olmak üzere tüm dünya din öncülerine, 2023 yılında da dünya liderlerine mektup yazan Kavuzlu “iyiliği yayma çabasında” ne kadar kararlı olduğunu göstermiştir.
Evli olan Hülya Kavuzlu, iyi derecede İngilizce biliyor.

“AKILLI ŞEHİR VE ÜRETEN ŞEHİR”


Peki Hülya Kavuzlu iyiliği yaymak ve iyilikle hizmet etmekle birlikte nasıl bir hizmet çerçevesi hazırlıyor İstanbul’a?
İki ana başlığı var Aday Kavuzlu’nun; akıllı şehir ve üreten şehir İstanbul.
Esnafın elektrik üretimini ücretsiz karşılayacak projeler… Vatandaş belediyenin her kuruşunun nereye gittiğini görebilecek… İnşa edilecek sanat merkezleri ve bu merkezlerde sanatın tüm başlıklarında faaliyet gösterecek “belediye sanatçılarıyla” dünyanın sayılı sanat şehirlerinden biri olacak İstanbul… Yaratılacak üretim alanlarıyla hem çalışıp hem de kendi kendine yetmeyi öğrenecek bir İstanbul… Ve tabi ki çözüme kavuşması gereken en önemli başlıklardan biri deprem. Deprem konusunda kısa-orta-uzun vadeli projeler sunuyor Kavuzlu; “uzun vadeli projelere start verirken acilen de kısa vadeli projeleri hayata geçireceğim çünkü deprem gerçeğiyle ne zaman yüzleşeceğimiz belli değil” diyor.
Doğru bir tespit zira herkes uzun vadeli kentsel dönüşümü konuşuyor fakat belki de o kadar zamanı yok İstanbul’un!

“Yapacak çok işimiz var İstanbul’a dair. Saydığımız bu başlıklar işin sadece giriş kısmı. İstanbul yaralı-eksik-travmalarla dolu koca bir dünya, bu sebepten konuşmaktan ziyade yüreğimizi ortaya koyarak acilen birlikte yürümeye ihtiyacımız var” diyen Bağımsız İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hülya Kavuzlu’ya bir kadın olarak “iyilik yolunuz şimdiden hayırlı olsun” diyorum…