Tamam anlıyorum annelik kutsal, çocuk sahibi olmak özel ve güzel.
Eyvahlar olsun! An itibari ile telefonu elimden bıraktım. Ece Vahapoğlu’nun ıkınırken ki fotoğrafı önüme düştü. Ne zamandır yazmak isteyip yazamıyordum. O ne der bu ne der diye korkup kaçıyordum. Ama artık bu fotoğraf son nokta, yazarım! Kim ne derse de desin.Tamam anlıyorum annelik kutsal, çocuk sahibi olmak özel ve güzel. De artık cılkını çıkarıyorsunuz. Kim ıkınırken fotoğrafını çekip bir de sosyal medyada paylaşır ki? Fotoğrafın altına da kasılma dakikalarını, kaç cm açıldığını, acısını, çığlığını yazar? Neymiş sağlıklı hamilelik… Hepsi kamu hizmeti yapıyor zaten. Kusura bakmayın da bu hamilelik çoluk çocuk işi artık çığırından çıktı. Eşinin hamile olduğunu Instagramdan öğrenen kocalar var. Ay ay gün gün büyüyen karnını cm cm çekip koyanlar var. Düğün şaşaasında “beybi şavırı” ile düşman çatlattığını sanan annelerle doldu etraf. Doğumhaneye giderken makyajını yapıp gidiyormuş millet. Niye? Selfi çekecek. İnanamıyorum, inanmak istemiyorum. Bu kamusal hizmette en üzüldüğüm, zoraki poz veren gariban kocalar.
Jübile
The Godfather yani Baba filmi dendiği zaman aklıma ilk gelen müziği sonra Al Pacino ve tabi ki Robert De Niro. O gün bugündür Al Pacino ve De Niro hangi filmde oynadıysa izledim. Yine De Niro filmlerinden biri olan “Sıkı Dostlar” izlerken de Joe Pesci ile tanıştım. İşte bu 3 dev isme benim gibi saplanıp kalmış bir yönetmen ve yapımcı Martin Scorsese… Özellikle Robert’ın oynadığı filmlere bakın, birçoğu Scorsese imzası taşır. Martin’in yaptığı hemen hemen her iş tuttu. Gişe rekoru kırmadığı, ödül almadığı filmi yok desem hata yapmam. Yıllaaar önce Martin Scorsese’in yeni bir film çekeceği konuşuldu. Oyuncularının da Robert De Niro, Al Pacino ve Joe Pesci olacağı açıklandı. Ha bu yıl ha bir sonra ki yıl vizyona girecek derken seneler geçti. Ve o film geçtiğimiz günlerde izleyicisine kavuştu. The Irishman! Yaklaşık 3 buçuk saat süren filmi Amerika’da 5 günde 17 milyon kişi izlemiş. İzleyenlerin yaklaşık yüzde 18 i filmi bitirememiş. Dikkatiniz dağılmadan bu kadar uzun süren bir filmi izlemek biraz sıkabilir. Ama Martin Scorsese, Al pacino, Robert De Niro ve Joe Pesci’nin bir araya toplanıp bir film daha yapma ihtimalleri hele ki bu yaştan sonra 0,0001 ihtimal. Bu düşünceyle izlediğinde 3 buçuk saat çok da uzun gelmiyor. Bence tadını çıkartın…
Repliksiz aşk
İyi bir oyuncu değilsen, oynamayacaksın. İşi erbabından öğrenemediysen, bir de üstüne yeteneğin yoksa başka sevdalara yelken açacaksın. Arkadan sufle bir yere kadar verirler. Ezberin yoksa susar kalırsın. Lafını, sözünü unuttuğun yerde doğaçlama yapmak kelime haznesi ister. Kelimelerin kıtsa lafın sonunu getiremezsin. Gerektiği yerde üzülüp iki damla gözyaşın akmıyorsa, ağlıyormuş gibi yapıp kimseyi ağlatamazsın. Mutlu edip güldürmek en zoru. Sen mutlu değilsen kimseyi güldüremezsin. Mış gibi yapamazsın. İki güne şansın döner, masken düşer. İşin bozulur, hayallerin yıkılır. Aşık olmadan aşığı oynamak zordur. İyi oyuncu değilsen şansın bir kez yaver gider, iki kez gider. Üçüncüsü ya mükemmel yetenek ya da gerçek aşk ister.