Bayram dostluk, kardeşlik ve birlik zamanıdır. Ama tam bayrama girerken bir bakıyorsunuz bazı kendini bilmezler pişmiş aşa su katmaya çalışıyor…
Siyasetçilerin karşı fikirde olan kişileri, esnafı ziyaret etmesi, onların fikrini alması, onlara kendi görüşlerini anlatıp destek almak için ikna etmeye çalışması gayet doğal. Zaten esas yapılması gereken de bu.
Zaten oyunu alacağınız kişileri ziyaret edip gönüllerini almak normal ama esas hedefiniz oylarını alamadığınız kişiler ve gruplar. En azından medeni dünyada ve demokrasinin kökleşmiş olduğu yerlerde bu işler böyle yürüyor.
Ama gel gör ki bağnazlıkla kör edilmiş, tamamen PKK yörüngesinde yaşayan bazı kişiler bilhassa Güneydoğu’da hala başka frekanslarda geziyorlar. Hala bu ülkenin parçası olduklarının farkında değiller veya bu ülkenin parçası olmak istemiyorlar.
Bakın arife günü AK Parti Şanlıurfa Milletvekili ve önümüzdeki seçimlerde milletvekili adayı İbrahim Yıldız yanında yakınları ile Suruç ilçesinde esnaf ziyareti yaparken girdiği bir iş yerinde “Biz HDP’liyiz bunu bile bile buraya nasıl gelirsiniz” diye tartışma çıkaran PKK sempatizanları işi silahlı çatışmaya kadar götürüyor. Bilanço: Milletvekilinin kardeşi Mehmet Yıldız dâhil 4 ölü, 9 ağır yaralı…
Ama emin olun Güneydoğudaki Kürt vatandaşlar da artık bu bağnazlardan yaka silkiyor. İnsanlar artık barış ve huzur istiyor. Bu da yalnız silahla olmuyor. Kalpleri kazanmakla oluyor. Bunu en iyi yapan da Recep Tayyip Erdoğan…
O kalbini Kürt kökenli vatandaşlara açtı ama sonu hüsran oldu. PKK ve güdümündeki Selahattin Demirtaş gibi insanlar çözüm sürecini kötüye kullanıp işi terörist kalkışmaya çevirmediler mi? Bu şartlarda Erdoğan kime güvensin de bir şeyler yapmak istesin?