2022'den akılda kalacak şeyleri, anımsadıkça ders almamız gereken olumsuzlukları asla yok sayamayız. Belleklere yerleşen "Gelen gideni artır" sözcüğü iyice kendini göstermeye başlamıştı bile.

Çok değil iki ay önce geride bıraktığımız 2022 yılıyla ilgili karmakarışık duygularla yüklü öylesine yorumlar yaptık ki, gelen ve içine girdiğimiz 2023 yılının nasıl geçeceği konusunda sislerarası bir dünya profilinin zoraki hızalamasında kendimizi bulduk.

2022’den akılda kalacak şeyleri, anımsadıkça ders almamız gereken olumsuzlukları asla yok sayamayız. Belleklere yerleşen “Gelen gideni artır” sözcüğü iyice kendini göstermeye başlamıştı bile.

“Tüm zorlukları ve sürprizleriyle üzerimize çöken 2023’ün hemen başında yeni yıl zamlarıyla karşılaştık.”

“Zamlarla uğraşmaktan, zamların yarattığı karmaşadan kurtulup normal yaşamımızda yeni zamlara konsantre olabilecek moral motivasyona yeterince zaman bulamadığımız gerçeğini göz ardı edemeyecek durumdaydık.”

“Asgari ücrete ve emekli maaşlarına yapılan, beklentilerin çok uzağındaki zamlar, zamların getirdikleri, neler umup neler bulabildiğimiz yeni yıl, kısa sürede tam bir açmazın içinde bırakıverdi bizleri. Bir iki ay sonra ferahlama getirmesi beklenen duruma asla ulaşamayacaklarını düşünenlerin yaşadığı hayal kırıklıkları hızla artmaya başladı. “Daha şimdiden beklentimizin gerisine düşmeye başladık” diyenler, kendini hissettirmeye başlayan seçim ekonomisinin üzerlerine zoraki yükleyeceklerinin endişesiyle iyice sıkıntılı bir dönemin kendilerini beklediğini rahatlıkla hissedebiliyor durumdaydılar.”

“2023 yılını beklediğimiz gibi bir yıl olacağını düşünedurduğumuz, planlar yapma ihtiyacını çözmeye çalıştığımız bir dönemde, hiç beklemediğimiz, büyük oranda can ve mal kaybının yanı sıra, bir süredir unutma durumunda olduğumuz deprem gibi büyük bir doğal afetle karşı karşıya kaldık. Zaten iyice zorlaşan yaşamımız tamamen altüst oldu. Bu yaşanan durum, Güneydoğu Anadolu bölgesinde olmak üzere Hatay ilimize kadar uzanan bir bölgede, tam 11 ilimizde çok büyük can kaybı ve mal kaybı gibi tüm ülkemizi altından kalkılması çok zor bir yıkımın tam ortasına bırakıverdi”

“2022 yılı bazı doğal afetleri yaşamımızda asla unutulamayacak izler bırakmışken ülkemiz Güneydoğu ve Doğu Akdeniz bölgesindeki Kahramamaraş, Adıyaman ve Hatay merkezli 11 ilimizde 6 Şubatta peşisıra yaşanan büyük depremler büyük can ve mal kaybına neden oldu. 7,7 ve 7.6 ve kısa süre içinde Hatay’ın Antakya ve Samandağ ilçelerinde 6.4 ve 5.8 şiddetindeki depremler, yoğun artçılarıyla geride bıraktığı 50 binin üzerinde can kaybı, 115 binden fazla yaralı ve kısa sürede telafi edilemeyecek oranda, maddi, manevi hasarlar bırakan böylesine büyük depremler felaketi, birçok binanın enkaza dönüştüğü yerleşim alanlarıyla ülkemiz genelinde büyük üzüntü yarattı. 2023 Cumhuriyetimiz’in kuruluşunun yüzüncü yılındaki seçim arefesinde asla unutulamayacak can ve mal kaybını geride bıraktı.”

“Dünyal depremleri tarihinde asla unutulamayacak bir doğal afet olarak tarihe geçecek bu depremler dizisinin geride bıraktıklarını telafi etmek çok zor olacağı gibi, yaşanan can kayıplarının bıraktığı üzüntülerini ve kaybetiğimiz canlarımızın yüreğimizdeki acılarını, kaybettiğimiz canlarımızı asla unutamayacağız.”

“Başın sağolsun, geçmiş olsun Türkiye’m.”

Daha ikinci ayını tamamladığımız 2023’ün bizlere göstereceği büyük sürprizler umarız sona erer ve Cumhuriyetimizin yüzüncü yılını kutlayacağımız bu dönemde, yaşam planlarımızın zedelendiği son yıllarının telafisi planlarını yapabilme ortamına sahip olmaya çalışırken, son birkaç gün içinde yaşanan sürpriz geleşmeler zor günler geçiren toplumumuzda karamsarlık ve yaşam karmaşıklığına neden olacak gibi görünüyor.

Son yaşananlarla ilgili herhangi bir yorum yapmanın çok erken olduğunu düşündüğüm için bu gün yazdığım yazımda bu konuya hiç değinmeyeceğim. Bir süre daha beklemek iyi olur, net gibi görünmeyen son gelişmelerin daha netleşmesini beklememim daha iyi olacağı düşüncesindeyim.

Ancak, şunu söylemeliyim ki, Cumhurbaşkanlığ seçiminin olacağı bir ortama iki aylık bir süre kalmışken, var olan ve şekillenen durumlardan beklentileri olan toplumumuzun kafasını iyice karıştığını görmezden gelemeyiz. İyice bozulan enonomik göstergeler, çarşı pazarda alıp başını giden ve son şekliyle kontrol dışına doğru endazesi kaybolan temel tüketim maddelerindeki fahiş fiyat artışlarının yanı sıra, doğal olarak etkilenecek seçim ekonomisini dar gelirli ve toplum üzerindeki baskısının bu karmaşık ekonomik durumunu nasıl etkileyeek, dar gelirliyi neler bekliyor. Göreceğiz hiç kuşkusuz ki..

Tüm olumsuzluklara rağmen son yaşanan ve sadece bölgedeki vatandaşlarımızı değil tüm ülkeyi etkileyen bu büyük deprem ve yaşamı dalgalandıran son gelişmelerin ışığında seçime gitmek önümüzü görmek konusunda hiç de iyi bir algı yansıtmıyor.

Bozulan ekonomi, iyice kontrol dışına çıkan temel tüketim madelerindeki aşırı fiyat artışları yaşanacak zor günlerin habercisidir, biline.