İnsanlık ölmüş biz daha hala birilerinin insafa gelip Halep halkını mucizevi bir şekilde kurtaracağını bekliyoruz.
İnsanlık ölmüş biz daha hala birilerinin insafa gelip Halep halkını mucizevi bir şekilde kurtaracağını bekliyoruz…
O arada Esat’ın kasapları, İranlı haydutlarla bir olmuş yanlarına da YPG’li teröristleri alarak Halep’in muhaliflerin elinde kalan iki mahallesine bomba yağdırıyorlar. Bunlarda yetmezmiş gibi her türlü silahla masum halkı hedef alıp sivillere yönelik toplu infazlar yapılıyor… Rusya ise Esat’ın verdiği askeri üslerin tadını çıkarıyor. Esat Halep’te alt yapı bırakmadı. Halk aç, susuz ve elektriksiz yaşamaya çalışıyor.
Bu arada Batılı ülkeler her zamanki gibi timsah gözyaşları döküp olayı izlemekle yetiniyorlar…
Türkiye yırtınıyor ama boş. Çünkü yüzbinlerce masum Halep halkının bir yavru balina kadar değeri yok… Türkiye, Birleşmiş Milletlerin, Rusya ve ABD’nin devreye girip hiç olmazsa Halep’te mahsur kalan on binlerce insanın güvenli bir şekilde tahliyesi için dil döküyor, mesai harcıyor ama dinleyen kim?
Kıyıya vurmuş balinayı deliler gibi kurtarmaya çalışan insanlık, bu olayı boy boy haber bültenlerine taşıyan dünya medyası Halep için “vah vah” “tüh tüh” deyip geçiyor. Herkes yerle bir olan tarihi Halep kentinin resimlerini, insani trajedileri ve oluk oluk kan akışını sanki aksiyon filmi seyredermiş gibi izliyor ama yürekler o kadar taşlaşmış ki kimse “bu ne rezalet, devletlerimiz uyuyor mu?” diye sormuyor.
Bize hukuk dersleri vermeye çalışan dünya nerede? Uluslararası hukuk çiğnene çiğnene “guguk” haline geldi ve hala dünya sessiz. Esat’ın yaptıkları uluslararası hukukun en ağır şekilde ihlali ama yaptıkları yanına kar kalıyor. Böyle bir dünya düzeni olabilir mi?