ODTÜ olarak bilinen Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Türkiye'nin Kore Savaşı'nda gösterdiği kahramanlık vesile edilerek, masrafları Amerika tarafından yapılan bir üniversitedir. ODTÜ'nün kurulmasındaki süreci, zamânın cumhurbaşkanı Celâl Bayar bizzat tâkip etmiştir.
Birileri “kaba softa ham yobaz” tavrıyla ODTÜ’ye saldırıyor. Bu saldırının sebebi de açılan pankartlarından bir kaçının terbiye sınırlarını aşması ve hakaret içermesidir. Bu saygısız pankartların gereğini, bu saldırının muhatapları hukuk çerçevesi içinde yapacaktır ve yapmaktadır.
Birileri, oynanan oyunu göremeyip ODTÜ aleyhinde paylaşım yapıyor. Yapılan paylaşımların kalite seviyesi yerlerde; hakaretten bir tık yukarıda olan bu paylaşımları yapanların çoğunun ODTÜ’nün kapısının önünden bile geçmediği belli.
Bu yazıyı hem bir ODTÜ mezunu, hem bir akademisyen, hem de bu ülkenin vatandaşı olarak yazıyorum. Öğrenci sayısı otuz bine yaklaşan, mezun sayısı yüzbinlerle ifâde edilen ODTÜ’yü iki-üç tâne kendini bilmez, şans eseri bu üniversiteyi kazanan kişilerin açtığı terbiyesiz pankartlar üzerinden ve bilip bilmeden suçlamak ne insanlığa ne de Müslümanlığa sığar. En yaygın olarak yapılan “ODTÜ kapatılsın, ağır yapılsın; zâten hepsi hayvan” şeklindeki paylaşımları yapanlar, her şeyden önce bilmelidir ki, ODTÜ’nün hâlihazırdaki öğrencilerinin ve mezunlarının kul hakkını yiyorlar.
Biraz ODTÜ’yü Tanıtayım
ODTÜ olarak bilinen Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Türkiye’nin Kore Savaşı’nda gösterdiği kahramanlık vesile edilerek, masrafları Amerika tarafından yapılan bir üniversitedir. ODTÜ’nün kurulmasındaki süreci, zamânın cumhurbaşkanı Celâl Bayar bizzat tâkip etmiştir.
Mezunu olduğum ODTÜ ile ilgili söyleyebileceğim en olumsuz özellik, Orta Doğu’daki ülkeleri bir araya getirecek bir üniversite olarak kurulmasına rağmen, eğitim dilinin İngilizce olmasıdır. Bunun dışında, ambleminde hilâl bulunan tek üniversite, ODTÜ’dür. Renklerini Türk bayrağından alan beyaz ve kırmızı iki daire, iç içe geçerek hem doğuya, hem de batıya bakan iki hilâli ortaya çıkarmıştır.
ODTÜ, Avrupa ve Amerika’daki ve hatta Türkiye’deki tüm üniversitelerin aksine mezuniyet töreninde kep giyilmeyen tek üniversitededir. Bunun sebebi, kep giymenin Batı’daki üniversitelere Hristiyanlık geçmesi ve Türk-İslam geleneğinde sâdece cübbe giymek olmasıdır. Ama nedense ilkokullarda bile kep giyildiğini kimse görmemektedir!
ODTÜ, bir komünist yuvası olarak bilinmesine ve stadyumunda “devrim” yazmasına rağmen, bu imaj, şişirilmiş ve içi boş bir imajdır. Bu düşüncede olan öğrencilerin oranı, yüzde birden fazla değildir. Sâdece sesleri çok çıkar.
Ayrıca ODTÜ Teknokent, özellikle millî ve yerli savunma sanayimize en çok proje sağlayan şirketlere ev sahipliği yapmaktadır.
Fark Edemedikleri Özgürlük
Mezuniyet töreni yapma konusunda diğer üniversitelerimize örnek olan ODTÜ’nün, bu mezuniyet törenlerinde son yıllarda başlayan bir uygulama var. Son yıllarda ortaya çıktı, diyorum; çünkü benim mezun olduğum seneye kadar öğrenciler, sâdece bölümlerini belirten bir döviz taşırdı.
Ülkedeki özgürlük seviyesinin artmasının bir göstergesi olarak, mezuniyet töreninde cübbe giyenler, yüzlerce pankart açarak yürümeye başladılar. Bu pankartların birçoğu, ODTÜ’lülerin zeka seviyesini yansıtacak seviyededir. Birkaçı da, bu pankartları taşıyanların ODTÜ’ye şans eseri girdiklerini gösterecek kadar basit, seviyesiz ve düzeysizdir.
Bu seviyesiz pankartları açıp millî ve mânevî değerlerden, bu ülkenin cumhurbaşkanına kadar hakaret edenlerin öncelikle bilmesi gereken en önemli şey, tüm bunları göremedikleri ve görmek istemedikleri özgürlük ile yapmaktadırlar.
Neden Bu Mevsimde?
ODTÜ mezuniyet törenleri, genellikle Temmuz ayının ilk haftasında yapılır. Mezuniyet töreninde cübbe giyenlerin hepsi mezun da değildir. Şubatta mezun olacaklar da, bu havayı teneffüs etmek için erken erken stadyuma çıkarlar. Dolayısıyla bu pankartlar da bu mevsimde ortaya çıkar.
Ancak benim asıl üzerinde durmak istediğim ve bu yazıyı yazmama sebep olan konu, ODTÜ üzerine oynanan oyun ve bu oyuna gelenlerdir. Hatırlarsanız geçen sene de “ortak tuvalet” üzerinden ODTÜ aleyhinde birçok yorum ve paylaşım yapılmıştı. Ben de yine bu köşede 27 Haziran 2017’de yazmıştım. Ortak tuvalet, Boğaziçi Üniversitesi’nde ve başka yerlerde senelerdir varken, ODTÜ’deki göz batmıştı. Ayrıca “ODTÜ yıkılsın” paylaşımlarını yapanlar acaba, birçok kafenin tuvaletlerinin ortak olduğunu neden görmüyorlar?!
Tahrik ve ODTÜ’ye Kasıtlı Saldırı
Her sene bu mevsimde, birileri bir oyun kuruyor. Birileri de bu oyunun arkasındaki niyeti görmeyip ODTÜ’ye saldırıyor. “Vatan-millet-Sakarya” duygularının, sıcakların da etkisiyle artması, yaz tâtili sebebiyle boş zamânın çok olması da bu oyunun tuzu biberi oluyor.
Ancak belli bir kesimi pankartlar tahrik edip ODTÜ’ye saldırtanların amaçları, ODTÜ’yü itibarsızlaştırmaktır. Böylece ODTÜ’yü tercih etmeyi düşünen ve o birkaç pankartın içeriğinden yüz seksen derece farklı bir dünyâ görüşüne sâhip öğrencilerin fikirlerini değiştirmek amaçlanmaktadır.
ODTÜ, Türkiye’deki üniversiteler arasında, birçok bölümüyle birinci sırada olan bir üniversitedir. Hem yukarıda verdiğim kısa bilgiler, hem de ODTÜ’nün bilimsel ve akademik seviyesi düşünüldüğünde, üniversite sınavlarında derece yapmış öğrencilerin en çok tercih ettiği üniversite ODTÜ olmaktadır. Vakıf üniversitelerinin câzip şart ve tekliflerine rağmen, ilk 100’e giren öğrencilerin öncelikli tercihi, ODTÜ’dür.
Birileri ODTÜ’nün şişirilmiş ve arkası boş “devrimci”(!) imâjını sürmek ve meydanın kendilerine kalmasını istemektedir. Bunu da bâzen “ortak tuvalet”, bâzen de iki tâne pankart ile yapmaktadır.
İşte Diğer Pankartlar
Birilerinin ODTÜ imajı olarak öne çıkarttığı pankartların dışındaki pankartlardan bir kaçını paylaşıyorum. İnşallah, hakaret dolu üç-beş pankartın sayfa sayfa karikatürünü çizip, akıllarınca eleştiri yapan ve vatanı savunduğunu zanneden kişiler de, sayıları kat kat fazla olan bu pankartları görür ve ODTÜ’nün ne olduğunu biraz olsun anlar.