Bu senenin başlarında, 2017 takvim yılının ilk günlerinde TFF Birinci Başkan Yardımcısı (daha sonra UEFA Yönetim Kurulu Üyesi de oldu) Servet YARDIMCI, bu sezonu kastederek 2017-18 Sezonunun ikinci yarısında Video Assistant Referee (VAR) uygulamasının Süper Lig'imizde uygulanacağını müjdelemişti(!)
Bu senenin başlarında, 2017 takvim yılının ilk günlerinde TFF Birinci Başkan Yardımcısı (daha sonra UEFA Yönetim Kurulu Üyesi de oldu) Servet YARDIMCI, bu sezonu kastederek 2017-18 Sezonunun ikinci yarısında Video Assistant Referee (VAR) uygulamasının Süper Lig’imizde uygulanacağını müjdelemişti(!)
Kulüpler Birliği Vakfı ve MHK’nın girişimleriyle teknik altyapıyı sağlayan UEFA Lisanslı prodüksiyon şirketi ile anlaşma sağlanarak, ilk kez 10. Hafta oynanan Başakşehir-Akhisar maçında çevrimdışı olarak denenmeye başladı Video Asistan Hakem (VAH) adını verdiğimiz uygulama. Daha sonra her hafta en az üç maçta olmak üzere bugüne kadar 20’nin üzerinde deneme uygulaması yapıldı. Elde edilen veriler ve görüntülere ait raporlar İngiltere’de bulunan IFAB’a (Uluslararası Futbol Birliği Kurulu) gönderildi.
Bu arada sistemin tamamı İngilizce olduğu için ilk haftalarda öncelikle İngilizce bilgisi iyi durumda olan Cüneyt ÇAKIR, Bülent YILDIRIM vb. hakemlerimiz her hafta hem yeşil sahada hem de VAR olarak TIR/stüdyoda görev yaptılar. Ardından MHK düzenlediği VAR Seminerleri ile hakemlerimizi bu sistemle tanıştırmaya ve adapte etmeye başladı. Son hafta oynanan maçlara kadar yaklaşık 20-25 saatlik bir eğitim performansı sağlandı Süper Lig hakemlerimizle.
Ne var ki, bütün bu gayretlere rağmen, İngiltere’den IFAB’dan beklenen onay çıkmadığı için Ligimizin ikinci devresinde oynanacak maçlarda VAR Sistemi çevrim içi olarak resmen uygulanmaya ve karar süreçlerinde etkin olarak kullanılmaya başlanamayacak. Uluslararası Futbol Birliği Kurulu’nun minimum 90 saatlik eğitim şartı olduğu için hazırlık süreci ligimizin ikinci yarısında da sürecek.
Aslında 2016 yılından bu yana, ilk kez resmen kullanıldığı İtalya-Fransa maçından itibaren birçok tartışmanın odağında VAR-VAH var. Olumlu bulan ve destekleyenler kadar karşısında olanlar da azımsanmayacak durumda.
Daha ilk resmi uygulamada bile oyunun sonucuna etki eden (De Rossi-Kurzawa pozisyonundaki elle oynama sonucu penaltı itirazı) bir ağırlığa sahip olduğu görülen VAR’ın Dünya Prömiyeri diyebileceğimiz maç ise İspanya-Fransa hazırlık maçıydı. Bu maçta Greizmann’ın attığı gol VAR tarafından off-side olduğu tespit edilerek iptal edilirken, Deulofeu’nun nizami golüne off-side diye bayrak kaldıran yan hakemin hatalı kararını düzeltmek gene VAR’a düştü. Bu kararlar sayesinde VAR Sistemi rüştünü ispat ederek genel kabule şâyân oldu.
Güzel ve şanssız Ülkemizde ise bu sezonu gene eski usûl bildik hakem uygulamaları ile tamamlayacağız. Eyyamın kralı, çifte standardın şâhikası maçlarımızda sergilenmeye devam edilecek. MHK ve güzide hakemlerimizin “astığı-astık, kestiği-kestik” ligin sonunu bulacağız ve her hafta “ahh keşke VAR olsaydı” diyen irili ufaklı birçok kulüp ve yönetici beyanatı duyacağız anlaşılan. “Görünen köy, kılavuz istemez” demiş Atalarımız.
Ligimizin uzun yıllardır hasret olduğu kalite ve denk güçlerin rekabeti sonucu gelen çekişmeyi puan tablosunda da görüyoruz. İlk 7 sıradaki takımların birbiri ile olan 6 puanlık farkı yarışmayı Avrupa’da bile benzersiz kılıyor. Şampiyonluk için 70-73 puanın yetebileceği ve her takımın her takıma puan kaybedebileceği bir ligde adalet terazisinin daha hassas ve dış etkilerden uzak tartabilmesi için VAR Sistemi ideal çözümdü ama olmadı.
“Gücü yeten, gücü yetene” ilkesi ile hareket etmeye devam edileceği için sahadaki performansın önemi kadar “saha dışı” faktörlerin performansı da önemini koruyup devam ettirecek.
Hakemlerin dilinden ve algı ayarlarından en iyi anlayan “aktör”ün de sahalara dönmesiyle şenlik ateşine har verilecek ve haklının değil güçlünün, hak edenin değil, çok bağıranın kazandığı bir ikinci yarı izleyeceğiz bu sayede.
20 Ocak 2018’den itibaren son yılların en sıcak kışına ve en yüksek tansiyonlu ilkbaharına hazır olalım.
İyi bir hafta sonu ve güzel bir yıl diliyorum, her şey gönlünüzce olsun.