Birinci haftadanın beklenen sonuçları vardı tabelalara yansıyanlarda. Her şey normal gibiydi ama, yaşanan bir olay tüm karşılaşmaların ve futbolun önüne geçti
İlk hafta karşılaşmalarında Süper Lig takımlarımızın lige henüz hazır olmadıklarını rahatlıkla görebildik.
Birinci haftadır, herkes aynı durumdadır dedik sadece izledik. Yine de, ellerinden geleni yapmaya çalıştılar. Ama bazı takımlarımızın işi daha ciddiye aldıklarını söyleyebilirim.
Özellikle, lige yeni çıkan takımlardan, Mustafa Denizli yönetimindeki İzmir ekibi Altay, hazırlık döneminde oldukça sessiz olmasına karşın ilk hafta karşılaşmasında oldukça fiyakalıydı ve kendi sahasındaki karşılaşmada, rakibi Kayserispor’u 3-0 gibi net bir sonuçla geçiverdi.
Süper Ligin diğer yeni takımı Adana Demirspor, lige yeni çıkanlar arsında oldukça iddialı bir kadro kurmuş ve özellikle Balotelli ve diğer transferleri ile fazlaca merak edilendi. İtalyan yıldızının, her ne kadar uzun zamandır kendini unutturan formsuzluğuyla, yeni geldiği takımına neler kazandıracağı tam bir soru işaretiydi.
Adana Demirspor, takım oluşturabilme arayışıyla uğrasan yeni hocası Vitor Pareira yönetimindeki Fenerbahçe ile kendi sahasında karşılaştı. Merak edenler, umduklarının ne kadarını buldular bilinmez ama, bana göre; Samet Aybaba yönetimindeki Adana Demirspor, yıldızlar takımı olarak tam uyum sağlayamamış gibi görünse de, Fenerbahçe karşısında oldukça başarılı bir oyun sergiledi. Fenerbahçe iyi oynamamasına rağmen usta ayaklarının bir iki hareketiyle kazandığı golle karşilaşmadan 1-0 galip ayrıldı. Ancak,
Adana Demirspor-Fenerbahçe karşılaşması gol atanın kazanacağı bir maç olarak akıllarda kaldı.
Geçen yılın şampiyonu Beşiktaş, kendi sahasında, Trabzonspor ise, Malatyaspor deplasmanında fiyakalı skorlarla galip geldiler.
Birinci haftadanın beklenen sonuçları vardı tabelalara yansıyanlarda. Her şey normal gibiydi ama, yaşanan bir olay tüm karşılaşmaların ve futbolun önüne geçti
Ligin diğer bir başka yeni takımı Giresunspor kendi sahasında Galatasaray ile karşılaştı. Lige pek de hazır görünmeyen Çotanaklar, Galatasaray’ın kontrolünde geçen karşılaşmada, Galatasaraylı iki takım arkadaşı; Kerem ile Marcao arasındaki kavga olayı, karşılaşmanın tam anlamıyla önüne geçti, Yaşanan olayı ile futbolu unutturdu.
İki takım arkadaşı arasında yaşanan, hiç de yakışık olmayan kafa atmalı, yumruklu ve kovalamacalı bu kavga, hakemin dikkatinin başka yerlerde olduğu bir sırada oldu. Neden sonra, oyun maçın hakeminin sahada bir şeylerin olduğunun farkına varmasıyla durdu. Hakem VAR kamerasından olayı izledi ve Marcao’yu kırmızı kartla ihraç etti. Bu arada Fatih Terim, Kerem’i de oyundan aldı. Neyin ne olduğunu tam olarak kimse anlayamadı. Markao soyunma odasına gönderildi, Kerem ise, kısa bir süre Fatih Terim ile konuştuktan sonra tribüne çıktı. Bu olaylı karşılaşma Galatasaray’ın deplasman galibiyetiyle sona erdi.
Tüm yaşananları yayıncı kuruluş ekrana getirdi. Sahada olanın nedeni hala bilinmiyor tam açıklanmadı. Ama bir gerçek var ki, görüntüdeki Marcao’nun yaptığının hiç de doğru olmadığıydı. Galatasaray Kulübü bununla ilgili gerkeni mutlaka yapacaktır. Burada benim üzerine durmak istediğim, olay sonrasında yayıncı kuruluş ekranında tüm yorumcuların yaptıkları kötü ve yanlı yorumlarıyla konuyu tam bir linç olayına çevirmeleri ve toplumda olumsuz yanlı bir algıya yol açmış olmalarıdır. Olaya yerli-yabancı gözüyle bakmak, tümüyle yanlıştı. Bu yorumlar toplum üzerinde farklı algılara ve tam bir linç hareketine dönüşmesine neden oldu. 22 ve 25 yaşındaki iki takım arkadaşı arasındaki olayı buraya taşımak hiç de doğru olmadı. Tüm bunlardan sonra sosyal medyada yapılan yorumlardan bir çoğu işi yerli yabancı ayırımına kadar taşıdı.
Evet, Marcao’nun yaptığı çok yanlıştı, affedilir gibi değildi. Ancak, yayıncı kuruluş yorumcularının yaptıkları yorumlar da doğru değildi, tümüyle yanlıştı. Galatasaray Kulübü gereken yapacaktır, yapıyor da. Olay sırasında Fatih Terim’in davranışları, yaklaşımı olması gerekendi. Gördüğüm kadarıyla olayı takım olayı çerçevesinde değerlendirdi, spekülasyonlara meydan vermedi, kestirip attı. Doğrusu da buydu.