Finansmana erişimin zor ve yatırım araçlarında arayışın yoğun olduğu ekonomik dönemden geçiyoruz. Son günlerde finansman bonoları şirketler için finansman sağlama aracı olarak düşünülen finansal araçlardan biri.

Finansman bonoları kamu veya özel şirketler tarafından çıkarılabiliyor. Bu özelliği nedeniyle de hisse senetlerine benziyor.

Peki bir şirket finansman bonusu ihraç etmek isterse izleyeceği yol nasıl olacak?

Şirket tarafından finansman bonosu ihraç edilmesi söz konusu olduğunda, hangi şartlarda ihraç yapılabileceğine, ihraç edilebilecek bonoların detayına ve konunun ayrıntılarına bugünkü yazımda göz atalım.

FİNASMAN BONOSU NEDİR?

Finansman bonosu, genellikle şirketler tarafından kısa vadeli finansman ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla ihraç edilen bir tür borç senedidir. Bu bonoların vadesi 30 günden az 364 günden fazla olmaz ve şirketlerin nakit akışını düzenlemeye yardımcı olur.

Sermaye Piyasası Kurulu’nca yayınlanan tebliğ uyarınca; finansman bonoları, ihracatçıların bu tebliğ hükümlerine göre borçlu sıfatıyla düzenleyip Sermaye Piyasası Kurulu kaydına alınmak suretiyle ihraç ederek sattıkları emre veya hamiline yazılı menkul kıymet niteliğindeki kıymetli evraklardır.

Finansman bonolarının vadesi 364 günü aşamayacaktır ve vadenin başlangıç tarihi, bonoların satışa sunulduğu ilk gün olarak dikkate alınır. Bonolar, vadenin dörtte birini geçmeyecek satış süresi içerisinde her gün, iskonto esasına göre satılır ve bonoların nominal değeri, anapara ve faizi içerir. Çıkarılan finansman bonoları tamamen satılmadıkça veya satılmamış olanlar iptal edilmedikçe, yeni finansman bonosu çıkarılamayacaktır.

Finansman bonosunun temel özellikleri

Kısa Vade: Finansman bonolarının vadesi genellikle 1 ay ile 1 yıl arasında değişir. Bu, onları kısa vadeli borçlanma araçları arasında sınıflandırır.

İhracçı: Finansman bonoları genellikle büyük şirketler veya finansal kurumlar tarafından ihraç edilir. Bu kurumların kredi notu ve mali yapısı, bonoların güvenilirliğini belirler.

Faiz Oranı: Finansman bonoları genellikle iskonto esasına göre satılır. Yani, bonolar nominal değerlerinden daha düşük bir fiyata satılır ve vade sonunda nominal değer üzerinden geri ödenir. Faiz oranı bu iki değer arasındaki farktan hesaplanır.

Likidite: Finansman bonoları, genellikle yüksek likiditeye sahip oldukları için kolayca alınıp satılabilirler. Bu, yatırımcıların bonoları ihtiyaç duyduklarında hızlı bir şekilde nakde çevirebilmelerini sağlar.

Kredi Riski: İhraç eden şirketin mali durumu ve kredi notu, finansman bonolarının güvenilirliğini etkiler. Daha yüksek kredi notuna sahip şirketler daha düşük faiz oranları ile borçlanabilirler.

Finansman bonosunun avantajları

Kısa Vadeli Fonlama: Şirketler için kısa vadeli nakit ihtiyaçlarını karşılamak için etkili bir yoldur.

Düşük Maliyet: Diğer borçlanma yöntemlerine göre genellikle daha düşük maliyetlidir.

Esneklik: Şirketler, piyasadaki koşullara bağlı olarak finansman bonolarını hızlı bir şekilde ihraç edebilirler.

Finansman bonosunun dezavantajları

Kredi Riski: Şirketin iflas etme riski bulunur, bu da yatırımcılar için bir risk oluşturur.

Faiz Riski: Piyasa faiz oranlarının yükselmesi durumunda, mevcut bonoların değeri düşebilir.

Yeniden Finansman Riski: Vade sonunda bonoları geri ödemek için şirketin yeniden borçlanma yapması gerekebilir ve bu, uygun koşullarda yeni borç bulamama riskini doğurur.

Finansman bonoları, özellikle kısa vadeli fon ihtiyaçlarını karşılamak isteyen büyük şirketler için önemli bir finansman aracıdır ve yatırımcılara kısa vadeli sabit getirili yatırım imkanı sunar.

Finansman bonolarının ihraç limiti

Sermaye Piyasası Kurulu’nca yayınlanan tebliğe göre, halka açık anonim ortaklıkların ihraç edebilecekleri azami finansman bonosu tutarının, Kurul’un ilgili tebliğ hükümlerine göre hazırlanmış ve genel kurulca onaylanmış son yıllık bilançolarında görülen, çıkarılmış veya ödenmiş sermaye ve yedek akçeler ile yeniden değerleme değer artış fonu toplamından varsa toplam zararların düşülmesinden sonra kalan miktarı geçemeyeceği belirtilmiştir.

Halka açık olmayan anonim ortaklıkların ihraç edebilecekleri azami finansman bonosu tutarının hesabında da aynı esasların geçerli olacağı, ancak, bu hesaplamada yedek akçelerin dikkate alınmayacağı ifade edilmiştir.

Finansman bonosu türleri

Finansman bonoları teminatlarına göre sınıflandırılmaktadır;

-A Tipi: Garanti kaydı taşımayan finansman bonoları,

-B Tipi: İhracatçıya karşı taahhüt edilmiş banka kredisi ile desteklenmiş finansman bonoları,

-C Tipi: Banka garantisi taşıyan finansman bonoları,

-E Tipi: Hazine garantisi taşıyan finansman bonoları,

-F Tipi: Bir anonim şirketin müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla ödeme vaadini ihtiva eden finansman bonoları.

Finansman bonosu ihracı için anonim şirket statüsündeki ihracatçıların ana sözleşmelerinde buna yetki veren hüküm bulunması ve bu konuda genel kurulca karar alınmış olması zorunludur. Ancak, finansman bonosu ihraç yetkisi, ana sözleşme ile yönetim kuruluna devredilebilir.

Halka arz edilmeksizin ihraç edilecek finansman bonolarının nama yazılı olarak çıkartılması gerekmektedir.

Finansman bonolarının vergisel yönden incelenmesine biraz yer verelim.

Finansman bonosunda damga vergisi

Damga Vergisi Kanunu’na ekli (1) Sayılı Tablonun IV/1-c maddesinde, ödünç alınan paralar için verilen makbuzlar veya bu mahiyetteki senetlerin binde 7,59 oranında damga vergisine tabi olduğu belirtilmiştir.

Tahvil ve bonoların bu kapsamda değerlendirilerek binde 7,59 oranında damga vergisine tabi tutulmaları gerekmektedir.

Buna göre, kurumlar tarafından ihraç edilen finansman bonoları için binde 7,59 oranında damga vergisi hesaplanması gerekmektedir.

Damga Vergisi Kanunu’na ekli (2) sayılı Tablonun IV-3 maddesinde hisse senedi ve her türlü tahvillerin temettü ve faiz kuponlarının, IV-4 maddesinde ise çıkarılacak hisse senedi ve tahvillere talip olanlar tarafından bu maksatla verilecek iştirak taahhütnamelerinin vergiden istisna edildiği belirtilmiştir.

Buna göre tahviller ile bonoların faiz ödemeleri için düzenlenen kuponlar ile, ihraç edilecek tahvillere talip olanlar tarafından verilecek iştirak taahhütnameleri, damga vergisinden müstesnadır.

Kaynak Kullanımı Destekleme Fonu

Kaynak Kullanımını Destekleme Fonu’na tabi olan işlemler ve yapılacak kesinti tutarları 12.05.1988 tarih ve 88/12944 sayılı kararnameye ilişkin olarak Kaynak Kullanımını Destekleme Fonuna ilişkin 6 sıra no.lu tebliğde açıklanmıştır.

Bu tebliğ kurumlar tarafından ihraç edilen tahvillere ilişkin bir düzenleme içermediğinden dolayı finansman bonosu ihracı suretiyle sağlanan fonlar, K.K.D.F. kesintisine tabi olmadığı düşüncesindeyim.

Finansman bonosunda stopaj

Gelir Vergisi Kanunu’nun 94/7’nci maddesinde her nevi tahvil ve Hazine bonosu faizleri ile Toplu Konut İdaresi ve Özelleştirme İdaresi’nce çıkarılan menkul kıymetlerden sağlanan gelirler üzerinden yapılacak tevkifat oranları belirtilmiştir.

Özel sektör tarafından çıkarılan tahvil ve bono faizleri,maddede yer alan, “Diğerleri” kapsamında değerlendirilmekte olup, %10 oranında stopaja tabidir.

Tahvil ve bono faizleri üzerinden tevkif edilecek olan toplam %10 oranındaki gelir vergisi stopajının, faizin ödendiği aya ilişkin muhtasar beyanname ile birlikte izleyen ayın 26’sine kadar vergi dairelerine beyan edilerek ödenmesi gerekmektedir.

Vergi tevkifatı nakden veya hesaben yapılan ödemelere uygulanır. Hesaben ödeme deyimi 138 no’lu Gelir Vergisi Tebliğinde açıklanmıştır. Buna göre hesaben ödeme, vergi tevkifatına tabi kazanç ve iratları ödeyenleri istihkak sahiplerine karşı borçlu durumda gösteren her türlü kayıt ve işlemleri ifade etmektedir.

Bu nedenle, tahvil ihraç eden kurumlar ihraç ettikleri tahvillere dönem kâr veya zararlarının tespiti amacıyla takvim yılı sonlarında tahakkuk ettirdikleri faizleri hesaplarına gider kaydetmeleri nedeniyle bu faizler üzerinden vergi tevkifatı yapmayacaklardır.

Ancak, söz konusu faizlerin nakden veya hesaben ödenmesi halinde vergi tevkifatına tabi tutacaklardır.

Diğer Hususlar

Tahvil ve bonoları ihraç eden kurumlar tarafından ödenen faizler, bu kurumlar açısından ‘finansman gideri’ niteliğinde olup, kurumlar vergisi hesabında, vergi matrahından indirilebilmesi mümkündür.

Bilanço esasında defter tutan gelir vergisi mükellefleri de Kurumlar Vergisi Genel Tebliğde belirtilen esaslara göre finansman gider kısıtlaması uygulamasına tabidirler.

Gelir Vergisi Kanunu’na göre işletmelerin ‘finansman gider kısıtlaması’ uygulamasında, vergi matrahına ilave edilecek kısmın hesaplamasında bu tutarların dikkate alınması zorunludur.

Finansman bonolarına ilişkin bir diğer önemli husus ise değerleme günlerinde, kurumların bu menkul kıymetleri hangi esaslara göre değerlemeye tabi tutacaklarıdır. Vergi Usul Kanunu’nun 279. maddesi uyarınca hisse senetleri ile fon portföyünün en az %51’i Türkiye’de kurulmuş bulunan şirketlerin hisse senetlerinden oluşan yatırım fonu katılma belgelerinin alış bedeliyle, bunlar dışında kalan her türlü menkul kıymet borsa rayiciyle değerlenmesi gerekmektedir.

Borsa rayici yoksa veya borsa rayicinin muvazaalı bir biçimde oluştuğu anlaşılırsa değerlemeye esas bedel, menkul kıymetin alış bedeline vadesinde elde edilecek gelirin (kur farkı dahil) iktisap tarihinden değerleme gününe kadar geçen süreye isabet eden kısmının eklenmesi suretiyle hesaplanacaktır. Ancak, borsa rayici bulunmayan getirisi ihraç edenin kar ve zararına bağlı olarak doğan ve değerleme günü itibariyle hesaplanması mümkün olmayan menkul kıymetler alış bedeliyle değerlenecektir.

Bu esaslar çerçevesinde, değerleme günlerinde borsa rayici olan tahviller, borsa rayiciyle; borsa rayici olmayan tahviller, alış bedeline vadesinde elde edilecek gelirin iktisap tarihinden değerleme gününe kadar geçen süreye isabet eden kısmının eklenmesi suretiyle; kara iştirakli tahviller ise alış bedeliyle değerlenecektir.

Diğer yandan, ihraç edilen finansman bonolarının şirket ortakları veya ilgili bulunan gerçek veya tüzel kişilerce satın alınması halinde Kurumlar Vergisi Kanunu’nda yer alan Örtülü Sermaye hükümleri doğrultusunda hareket edilmesi gereği unutulmamalıdır.