2017-2018 Futbol Sezonunun ikinci yarısı geçen hafta oynanan maçlarla başladı.
Heyecan bu hafta da artarak devam edecek. Şampiyonluk iddiası olan ligin ilk dört sırasındaki takımlar içeride-dışarıda takılmadan dörtte dörtle sağlam bir giriş yaptılar. Devre arası hazırlık kamplarının, kaslardaki taze yorgunluğuna rağmen takımlara enerji kattığı ve futbolun sömestr tatilinin iyi geçtiği anlaşılıyor.
Futbolun ana bileşenlerinden futbolcular ve takımların bu iyi durumuna, futbolu özleyen seyircinin daha ilk haftadan tribünleri doldurmasına rağmen hakemlerimizin durumu ne yazık ki bu seviyelerin çok gerisinde. Herkes çalışırken onlar –galiba- yatmışlar. Karınca ile Ağustos Böceği hikâyesinde olduğu gibi bir sonuçla karşılaştık ilk hafta hakem performanslarında. Oynanan dokuz lig maçının beş tanesinde sonuca doğrudan etki eden ve puantajı etkileyen –fahiş- hakem hataları yaşandı.
Rusya 2018 Dünya Kupası’nda en azından yarı final maçlarından birini yönetmesi beklenen Cüneyt ÇAKIR’ın, Kayseri-Galatasaray maçında off-side’ı görmekten aciz kıdemli yardımcısı Tarık ONGUN’la düştükleri durum ve gözünün önünde Jason DENAYER’in Umut BULUT’u infaz etmesine kırmızı kart çıkartamaması en hafifinden formsuzluk olarak değerlendirildi. Kayseri’nin Hocası Smudica verdi veriştirdi basın toplantısında ama ne çare?
Bir başka astigmat vak’ası da Konya’da yaşandı. Trabzonspor lehine penaltı pozisyonunu süzemeyen hakem Mete KALKAVAN, yardımcı hakeminin uyarısıyla pozisyondan bir hayli sonra geri dönüp penaltı noktasını işaret ederek faciayı büyümeden önledi ama Burak YILMAZ’ın “buz” gibi off-side olan pozisyonunu (görme kusurundan olsa gerek) devam ettirince maç berabere bitti. Mehmet ÖZDİLEK “efendi” adam olduğu için fazla “yangın yapmadı” ama olan Konya’nın iki puanına oldu.
Halis ÖZKAHYA ise pozisyonlara hâkim olamadığı için verdiği istikrarsız kararlarıyla –keşke bu maçta VAR olsaydı. dedirtti izleyenlere. Gary MEDEL’in ceza sahasında bilerek-isteyerek elle oynamasını görmeyince Antalya saha seyirci avantajını puana çeviremedi ve Lig’in dibinden kurtulamadı bir kez daha.
Kasımpaşa - Alanya maçında ise misafir takım lehine verilen penaltı ise sezonun en komik penaltılarından biriydi. Hakem Yaşar Kemal UĞURLU’nun topa müdahale eden oyuncunun göğsüne gelen topu en doğru açıda olmasına rağmen penaltı olarak değerlendirmesi iyi niyet kurallarının ötesindeydi. Maçın sonlarına doğru Kasımpaşalı oyuncu Veysel SARI’ya yapılan hareket ise mutlak penaltı olduğu halde hakemimiz bunu da göremedi maalesef. Neyse ki Kasımpaşa 3-2 galip geldi de hak tecelli etmiş oldu.
Sivasspor-Akhisarspor maçında ise atağa kalkan Sivaslı oyuncu, basketbol deyimiyle “hücum faul” yapmasına rağmen, Hakem Hüseyin GÖÇEK sarı kartını, gardını daha erken alan ve hareketi temiz olan Akhisar savunma oyuncusuna çıkarınca (ikinci sarı karttan kırmızı kartla) hak etmediği halde misafir takımı 10 kişi bıraktı.
Böylece sezon başından beri oldukça formsuz olan hakem camiasının devre arasını da iyi geçirmediğini ve formsuzluğunun sürmekte olduğunu hep birlikte görmüş olduk. Dokuz maçın beş tanesinde sonucu ve sıralamayı değiştirebilecek irilikte hakem hataları yaşandı. Oldukça büyük bir oran bu dokuza beş oranı. Yarıdan fazlası ve salt çoğunluğun bir gıdım gerisi yani.
Hayatın olağan akışı sırasında yaşanan insani hatalar elbette kamuoyu tarafından anlayışla karşılanacaktır ama böyle önemli sonuçlar doğuran hataların peş peşe ve hepsinin bir haftada hem de sezonun ikinci yarısının açılış haftasında yaşanması, art niyetli kişilerce farklı değerlendirmelere yol açabilir. Bu tür dedikodulardan uzak durmak için en büyük vazife gene hakemlerimize düşmektedir.
Hepsine bol bol hakem şansı, sizlere de iyi hafta sonları dilerim.