Ben de Diyarbakır'da gerçekleşen temayül yoklamasının takibi sebebiyle salondaydım…
AK Parti Ramazan Ayı’nın maneviyatı ve dinginliği eşliğinde ülke genelinde temayül yoklamasına gitti.
Ben de Diyarbakır’da gerçekleşen temayül yoklamasının takibi sebebiyle salondaydım… Diyarbakır’ın doğru tutulan nabzını benim gibi tüm dünya yakinen takip ediyor çünkü, buradan elde edilen doğru ve tarafsız verilerle birlikte yerinden sunulan veriler doğrultusunda üretilen çözümler ne kitaplarda yazar ne de uzaklardan masa başında yapılan konuşmalarda yer alır… Eskiler boşuna dememiş; “demir tavında dövülür…”
Dedim ya malum Ramazan Ayı sebebiyle önceki yıllara göre sessiz sakin geçse de bu yılki temayül, toplam da 1400 oy kullanıldı il ve ilçe yönetiminde yer alan isimler tarafından.
Seyrantepe Kapalı Spor Salonu’nda sabah 10:00’da başlayıp 16:00’ya kadar devam eden oylamada gruplar halinde gelip oyunu kullanan AK Partililer bir süre salonda kaldıktan sonra evlerine dönüyordu. Gelip gidenler trafiği arasında salonda bulunan isimlerle ayaküstü fazlasıyla sohbet ettim. Seçmenin ruh halini analiz etmekle birlikte teşkilatların da ruh hali çok önemli zira seçmeni tetikleyecek en önemli unsurların başında geliyor güçlü, azimli, üretken teşkilat yapısı…
Son yıllarda seçmen-teşkilat-siyaset triasında gerçekleştirdiğim sosyolojik ve psikolojik gözlem sonuçlarımı sıklıkla aktardım yazılarıma…
Dilerseniz kısa bir özetle yeniden anımsayalım yazılarımda belirttiğim tespitlerime: “Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de siyaset giderek popülaritesini kaybediyor. Avrupa’da bile sandığa gitme verileri giderek düşüyor. Bu kayıp seçmenin isteğiyle birlikte teşkilat yapısının da azmini zayıflatıyor. İddia ediyorum önümüzdeki yıllarda teşkilat yapısının yerini reklam-danışmanlık şirketleri alacak. Bu şirketler aday adaylarının ve sonrasında da adayların tüm seçim sürecini yürütecek…”
Yıllar önce bu cümleleri ilk yazıp zikrettiğimde “asla böyle bir şey olmaz” diyenler, dün takip ettiğim temayülde “haklıymışsınız” dedi…
Evet dünya sistemiyle birlikte insanların sosyolojik, psikolojik, zihinsel, bedensel mekanizmaları da büyük bir dönüşüm yaşıyor..
Daha bireysel ve maalesef çoğu zaman bencil, uzun vadeli değil anı düşünen ve yaşayan, saygı ve sükunet verileri giderek düşen, realist, fazlasıyla kapitalist kodlara kavuşmaya başladı insanlık. Ve bu manzaradan siyasette fazlasıyla payını aldı almaya devam edecek…
Gelelim AK Parti Diyarbakır temayül notlarıma… Moraller yerindeydi. Temayüle katılan 84 aday adayı gün boyu salonda partililerle birlikteydi. Heyecanları yüzlerinden okunuyordu. Siyaseten tanınmış isimlerle birlikte fazlasıyla adını yeni duyduklarımız vardı aday adayları arasında.
Bu yılki temayülde bir ilkte yaşandı. İlk kez elektronik sistem kullanıldı oylamada. Önümüzdeki süreçte tüm seçim faaliyetlerinin elektronik ortama taşınmasının kapısını aralayan bu yılki temayül oylamasının tüm verileri AK Parti Genel Merkezi’nde toplandı… Önümüzdeki süreçte açıklanacak sonuç sonrasında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın son halini vereceği aday listeleri şehirlere ulaşacak ve 14 Mayıs startı tam anlamıyla verilecek…
AK Parti Diyarbakır temayülünde öne çıkan iki merak başlığı vardı. Birincisi ilk sıraya gelecek bakanın kim olacağı bir diğeri de Hüda Par Genel Başkanı Zekeriya Yazıcıoğlu’nun Diyarbakır listesinde yer alıp almayacağı.
Diyarbakır’da mevcutta üç vekili olan AK Parti’nin bu merakı yaşaması elbette çok normal.
Bu veriler doğrultusunda şimdi gelelim mi sonuç cümlelerime. Öncelikle Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıkladığı bakanların liste başı olması kararına önemli bir hatırlatma yapmak istiyorum. Şehirlere gönderilecek bakanların o şehirden, bölgeden, kültürden olmamasına dikkat etmeli. İkincisi de Hüda Par Genel Başkanı Yapıcıoğlu’na İstanbul veya Ankara listelerinde yer verilmesi yada bir formülünü bulup Hüda Par adayının AK Parti listesinden ayrı “kendi oylarıyla” seçime katılması…