Futbolumuzda yaşananlar ve bunların yarattığı kaotik ortamın, söylentilerin zirvesine çıkmış olması, yirmi ikinci haftasına vardığımız Süper Lig karşılaşmalarımızın önüne geçmesidir.
Futbolumuzda yaşananlar ve bunların yarattığı kaotik ortamın, söylentilerin zirvesine çıkmış olması, yirmi ikinci haftasına vardığımız Süper Lig karşılaşmalarımızın önüne geçmesidir. Hakemlerimiz her geçen hafta daha çok gündemi megul ediyorlar. İyice baş ağrıtmaya başlayan, mutsuzluğun odağına yerleşen hakem atamaları, özellikle VAR ve AVAR atamaları ve VAR kararlarındaki tutarsızlıkların maçların önüne geçecek şekilde gündeme yerleşmış olması gibi sorunları, TFF de unuttu. Kısacası; futbolumuzun popüleritesini iyice kaybetmeye başladığı şikayetleri iyice arttı.
Futbolumuzun gündeminin ilk sırasına yerleşen konular:
Birinci konu; Geçtiğimiz günlerde bir başka takımın maç naklen yayını sırasında ekrana yansıtılan Fenerbahçe ile ilgili “küfürlü” sözleri yayına taşıyabilmek cesaretin ötesinde bir uygulamadır. Bu konunun yaratığı rahatsızlık hala devam ediyor. Ve belli ki Fenerbahçe bu konudaki karşı duruşunu sürdürecek. Görünen o ki bunun karşılığı Fenerbahçe yönetimi ve taraftarınca dekoderlere yansıtılarak fazlasıyla yanıt bulacak.
Bu durumda gerekeni yapması beklenen TFF ve Kulüpler Birliği Vakfı’nın suskunluğu ise oldukça düşündürücüdür. Bu konudaki suskunluk kaflardaki şu soruyu iyice ortaya çıkarmaya başladı, “Futbolumuzu artık yayıncı kuruluş mu yönetiyor ne!..”
Ancak bilinmelidir ki; Fenerbahçe, Beşiktaş ve Galatasaray’sız ne Türk futbolu. ne yayınlanacak maçlar ve ne de bir yayıncı kuruluş olur.
Furbolumuzun bir başka konusu ise Mesut Özil’le ilgili olarak başlatılan spekülasyonlardır. Mesut Özil transferi tartışmalarında en ilginç olanı ise buna bazı milli futbolcularımızın, spor yazarlarımızın ve ununu elemiş, eleğini asmış, gündemde kalabilmek için spor programlarında yorumculuk yapan bazı eski hakemlerimizin de çanak tutmalarıdır.
Bilinmelidir ki Mesut Özil Avrupa Futbolu’nda marka olmuş gururumuz bir Türk futbolcusudur ve tahmini bile zor bir organizasyonla Fenerbahçe tarafından transfer edilmiştir. Asıl sorun bu beklenmeyendir. Futbolculuğuna bir şey diyemeyenler, neden Türk Ulusal Takımını tercih etmeyip Alman Ulusal takımında oynamıştırı sorun ederler.
Mesut Özil Alman Milli Makımı’nda oynamayı neden seçmiştir, o dönemde Ulusal Takımımız’ın oyuncu seçiminde karar vericisi kimdi? Mesut Özil’e “Milli takıma gel” çağrısı yapılmış da gelmemiş mi veya neden gelmemiştir? Bunu da araştırmanız gerekmez miydi!
Ne derseniz deyin, Mesut Özil Avrupa’da şampiyonluklar yaşayan bir futbol yıldızıdır ve Türk’tür. Mesut Özil’i tartışanlar, gereksiz kıskançlığı bırakın. O, Türk Futbolu’nun marka değerinin yükselmesine fazlasıyla katkı yapacaktır.
Eğer Ulusallığı tartışacaksak, ulusal takımımızın UEFA Uluslar Ligi’nde B’den C’ye düşmesini tartışabilseydik ya!
Bir gerçek var, o da bu zor koşullarda şampiyon olabilmek için ellerinden geldiğince mücadele eden Süper Lig takımlarımızın son durumudur. Onu kısaca anlatalım…
Ara transfer dönemi bitti takımlarımız eksiklerini tamamlamaya çalıştılar.
Transfer döneminde adından daha çok söz ettiren yine Fenerbahçe oldu. Arsenal’den
Mesut Özil’in yanısıra, transferde adından çokça söz edilen Başakşehir’den İrfan Can Kahveci’yi, ardından Kıbrıs Limasol’dan Macar Milli stopper Attila Szalai ve
Queens Park’dan Bright Szayi Samuel’i kadrosuna kattı. Çok sakat oyuncusu olmasına rağmen 22. Haftaya lider olarak başladı.
Galatasaray, ara tranferde bir kaç iyi transfer yaptı ve zirveye iyice yaklaştı.
Beşiktaş da ara transferde bir iki transfer yaptı. Sahasında son Trabzon mağlubiyetiyle biraz sarsıldı ama zirveden pek de kopmadı.
Trabzonspor, yeni hocası Abdullah Avcı ile zirve tırmanışını sürdürüyor. Beşiktaş’ı İstanbul’da yendi.
Son karşılaşmasında sahasında Hatayspor’a 5-1 yenilen, geçen yılın şampiyonu Başakşehir, yorgun cengaver gibi. Takımı şampiyon yapan Okan Buruk ayrıldı, yerine getirilen yeni hocası Aykut Kocaman ile çıkış arıyor.
Bir süre lider olan Alanyaspor son haftalarda irtifa kaybetti.
Süper ligimiz’de birinci yarı sona erdi. Ve hemen ikinci yarı karşılaşmalarına başlandı…