Bir ara okuyayım anlayayım dedim, ruhumu aklımı bozuyor ve günün sonunda vazgeçtim.

Küresel güçler.

Dijital dünya.

Yeni dünya düzeni.

İnanılmaz senaryolar var, yazılanlar var, anlatılanlar var.

Bir ara okuyayım anlayayım dedim, ruhumu aklımı bozuyor ve günün sonunda vazgeçtim.

Baktım başa çıkamıyorum, ölümlü dünya, anlasam ne olacak ki dedim, anlamak istemiyorum dedim.

Yeni dünyadan bana ne dedim.

Ben kendi dünyamı yaşamaya devam edersem, planladıkları yeni dünya cehennemin dibine gitsin dedim.

Küresel güç dedikleri, üst akıl dedikleri topu topu 15 kişi..

Sizin hepinizin Allah belasını versin.

Plan şu imiş.

Robot insanlar olarak yaşayacağız.

İnsanlar yalnızlaştırılacak.

Cinsiyet bitiyor.

Hepimize çip takacaklar.

Hastalıklar artacak.

Sağlık bozulacak.

Dünya nüfusu küçülecek.

Say da say bitmez.

Ben hiçbirini bilmek istemiyorum.

Bilmek istediğim ve bildiğim şeyler var.

İnandığım daha daha çok şeyler var.

Dünyanın bir sahibi var, insanın bir sahibi var, kainatın bir sahibi var.

Allah var.

Kader var.

Bir kar tanesinin bile yere düşerken kaderi var, yere düşen bir yaprağın bile kaderi var.

Bir çiçekte yaradılış mucizesi var.

Bir bebeğin gülüşünde yaradılış mucizesi var.

İnsanların göz bebeklerinde yaradılış mucizesi var.

Kalplerinde vicdan merhamet acıma tasarımı var.

Bir kadının rahmine bebesi düştüğü günden itibaren, bebeğini beslesin diye memesine süt koyan Allah'ın mucizesi var.

Sen.

O küresel güçler, tasarladığınız telefonların şarjı en fazla 2 gün yetiyor.

Yapay zeka robot insan yapacaksın, onun şarjı kaç gün gidecek nasıl ayarlayacaksın.

Bir insanın damarlarını uç uca eklediğin zaman dünyanın etrafını 2.5 defa dolaşıyor.

Tasarladığın telefonun şarj aleti kutuya sığsın diye en fazla 95 cm yapıyorsun.

Bir insandaki kılcal damarların toplam uzunluğu 40 bin km.

Henüz suni kılcal damar yapamadınız.

Demem o ki.

Sizin gibi salaklara kimse teslim olmayacak.

Siz bilmezsiniz.

Biz de bir ayet var.

İnanıyorsanız üstünsünüz diyor.

İnanırız biz.

Siz bilmezsiniz.

Biz şöyle deriz.

Çocuk hangi dil ile büyürse onun evladı olur.

Senin lisanını öğrenen çok var, ama kendi dili ile büyüyen evlat olan, daha çok evlatlarımız var.

Bize bir şey olmaz.

Funda'nın aklındakiler…

...Şimdilerde cenazeler, yapılan son görev, son yolculuk tuhaf görüntülere sahne oluyor. Şarkıcı Bülent Ersoy'un annesi vefat etti, başı sağ olsun.

Annesi toprağa veriliyor, herkes mezarın başında, mezar kazılıyor, kürek sesleri dua seslerine karışıyor.

Bakın anneye sorsanız belki de bu görüntünün hayatının en son özel anının, kameralar eşliğinde olmasını hiç istemezdi.

Sordunuz mu?

Öldüğünde biz magazin halini yaşamaya devam edeceğiz izin verir misiniz? diye sordunuz mu?

Gerçekten çok ayıp.

Gerçekten çok günah.

Gerçekten mahremiyet, maneviyattan uzak bence vebali olan yakışıksız durumdur.

Ne diyelim bu magazin anlayışı batsın.

... Sokağa çıkma yasağı var.

Bu ne demek sokağa çıkmayacağız arkadaş demek.

Bana bir şey olmaz diyen cahili de...

Ben niye oturacağım zenginim, fakir varoş otursun çıkmasın evinden diyeni de.

Bana bir şey olmaz diyenler.

Ya da bana olmasın, ama sana olsun diyenler.

Her iki sorumsuza sesleniyorum, yahu sen bu sorumluluğunda kaç kişinin sebebi olacaksın, biliyor musun, desem.

Sana ne, diyor.

Toplumsal sorumluluğumuz yok mu?

Kitlesel bir saldırı karşısında bütün olmalıyız, değil mi?

Ölümlerin önünü açma kardeşim.

Canla başla uğraşan insanlıktan çıkan sağlık ekibi, emniyet teşkilatı, işine mecburi gidenler, temizlik işçileri size ne diyor, biliyor musunuz?

Ben de olsam bilmek istemezdim.