26 Ağustos'tan 30 Ağustos'a kadar dünya tarihinin gördüğü en büyük kahramanlık destanlarından biri oldu.

Yunanistan işgalinin Türk taarruzu sonrası geri çekilmeye başladığı o gün, bağımsızlığın da temelleri atıldı…

Tam beş gün beş gece devam etti Büyük Taarruz,

26 Ağustos'tan 30 Ağustos'a kadar dünya tarihinin gördüğü en büyük kahramanlık destanlarından biri oldu.

Sonucu kesin zaferdi,

Sonucu Türkiye Cumhuriyeti’nin kaderini belirleyecekti…

Öylesine büyük bir zaferdi ki tarihin en önemli isimlerinden Mahatma Gandi

“Türkiye orduları bir devir kapatmıştır. Şimdi mazlum ve tutsak devletler ve uluslar artık vazgeçilmez bir reçeteye sahiptirler. Mustafa Kemal'in utkusu, dünya için özgürlük ve bağımsızlık sancağıdır.”

derken,

Türk milletinin dünya barışına, dünya siyasetine ve sömürgecilere nasıl bir yön vereceğini de özetliyordu…

Milletin gösterdiği 'millet olma bilinci' artık Anadolu’yu işgal etmek isteyen güçlerin akıllarına çarpıp duracaktı.

Mustafa Kemal o zaferin ruhunu işte bu sözlerle anlatmıştı Anadolu’ya…

''Türkiye Büyük Millet Meclisi Orduları, Afyonkarahisar-Dumlupınar Büyük Meydan Muharebesi'nde, zalim ve mağrur bir ordunun temel varlığını inanılmayacak kadar az bir zamanda yok ettiniz. Büyük ve seçkin ulusumuzun fedakarlıklarına layık olduğunuzu kanıtladınız. Sahibimiz olan büyük Türk ulusu, geleceğine güvenmekte haklıdır. Savaş alanlarındaki başarı ve fedakarlıklarınızı yakından görüp izliyorum. Ulusumuzun size olan övgülerinin iletilmesine aracılık etme görevinin arkasını bırakmayacak, sürekli olarak yerine getireceğim. Ödüllendirme için Başkumandanlığa öneride bulunulmasını, Cephe Kumandanlığına buyurdum. Bütün arkadaşlarımın, Anadolu'da daha başka meydan muharebeleri de verileceğini göz önünde bulundurarak ilerlemesini ve herkesin akıl gücünü ve yurtseverliğinin kaynaklarını kullanarak, yarışmayı bütün gücüyle sürdürmesini talep ederim. Ordular, ilk hedefiniz Akdeniz'dir, ileri!''

İşte o onurlu ruh ki, silah arkadaşlığının vatan aşkıyla buluştuğu noktada işgalcilerin üzerine yürümüştü.

İşte o onurlu ruh ki,

57'nci Tümen Komutanı Albay Reşat Bey'i işgalcilerle mücadelede yarım saatlik bir geç kalma sonrası intihara götürmüştü.

Milletine verdiği sözü yerine getiremediği için intihar etmişti Albay Reşat.

Nedeni ise 27 Ağustos'ta Çiğiltepe'nin alınmasının yarım saat gecikmesiydi…

Üzüntü ile kendisini vurarak intihar etmişti…

Mustafa Kemal’e Albay Reşat’ın notu okunmuştu

''Yarım saat zarfında o mevkiyi almaya size söz verdiğim halde, sözümü yapamamış olduğumdan dolayı yaşayamam''

***

“Ölümsüz yaşayışımız burada taçlandırıldı”

Büyük zaferin üzerinden tam iki yıl geçmişti.

Mustafa Kemal, Zafertepe’de şehitler anıtının temelini atarken şöyle diyordu…

''Afyonkarahisar-Dumlupınar Meydan Savaşı ve onun son parçası olan 30 Ağustos Zaferi, Türk tarihinin en önemli dönüm noktasıdır. Ulusal tarihimiz çok büyük, çok parlak zaferlerle doludur ama Türk ulusunun burada kazandığı zafer kadar kesin sonuçlu, yalnız bizim tarihimize değil dünya tarihine yeni bir adım vermekte kesin etkili bir meydan savaşı hatırlamıyorum. Besbellidir ki yeni Türk devletinin, genç Türk Cumhuriyeti'nin temeli burada sağlamlaştırıldı, ölümsüz yaşayışı burada taçlandırıldı. Bu alanda akan Türk kanları, bu göklerde uçuşan şehit ruhları, devletimizin, cumhuriyetimizin ölümsüz koruyucularıdır. Türk ulusu burada kazandığı zaferle, açığa vurduğu gücü ve istemiyle, bu belli gerçeği bir kere daha tarihin bağrına çelik kalemle koymuş bulunuyor.''

Türkiye’yi dünya arenasında vazgeçilmez bir gerçek haline getiren bu konuşma öylesine önemli ki bugünlerde bile sömürgeci devletlerin Anadolu’daki emellerine karşılık geliyor.

Hala başımızın üzerinde döndürülen kılıca karşı mücadele veriyoruz.

Hala aynı tarihi kinle uğraşıyoruz.

Bizler ise ne yapıyoruz?

Bu gerçeği unutup kısır tartışmalarla 30 Ağustos kutlamalarının yasaklanıp yasaklanmaması üzerinde dönüp duruyoruz…

Unutmayalım ki,

Bu vatanı dedelerimiz ideolojisiz, kinsiz, kalp kalbe omuz omuza kenetlenerek kurtardı…

Ve unutmayalım ki

Geleceğimiz için şehit düşenler halen birlik ruhunu bize işaret ediyor…

***

Günün Sözü

Dünyada ve dünya milletleri arasında sükun, huzur ve iyi geçim olmazsa, bir millet kendisi için ne yaparsa yapsın, huzurdan mahrumdur.

MUSTAFA KEMAL ATATÜRK

***

Sadece bunları bilelim yeter…

“Dağ başındaki haydutlar diye isimlendirdiğiniz kahraman Mustafa Kemal ve O'nun tüm askerleri burada olsalardı, teker teker hepsinin heykellerini dikerdik. Böyle bir kahramanla antlaşma imzalamaktan gurur duyuyorum."

Aristide Briand, Fransız Başbakanı

“İnsanlık tarihinde dahiler pek ender görülür. Fakat kötü talih, Tanrı bir dâhiyi Türkiye’de dünyaya getirdi. Biz onunla çarpışmak zorunda kaldık. Mustafa Kemal gibi bir dâhiyi yenmemiz imkansızdı”

Lloyd George, İngiltere Başbakanı

“Atatürk bu yüzyılın büyük insanlarından birinin tarihi başarılarını, Türk halkına ilham veren liderliğini, modern dünyanın ileri görüşlü anlayışını ve bir askeri lider olarak kudret ve yüksek cesaretini hatırlatmaktadır... Çöküntü halinde bulunan bir imparatorluktan özgür Türkiye'nin doğması yeni Türkiye'nin özgürlük ve bağımsızlığını şerefli bir şekilde ilan ve o zamandan beri koruması, Atatürk'ün Türk halkının işidir. Şüphesiz ki, Türkiye'de giriştiği derin ve geniş inkılaplar kadar bir kitlenin kendisine olan güvenini daha başarı ile gösteren bir örnek yoktur.”

John F. KENNEDY ABD Başkanı

“Ben şimdiye kadar on beş hükümdar ve cumhurbaşkanı ile özel ve resmi konuşmalar yaptım. Bu geceki kadar ezildiğimi hatırlamıyorum. Mustafa Kemal'de büyük bir ruh kudretinin esrarı var.”

Sir Charles Townshend, İngiliz Generali

“Bir ulusun hayatında bu kadar az sürede bu denli kökten değişiklik pek seyrek gerçekleşir... Bu olağanüstü işleri yapanlar, hiç kuşkusuz kelimenin tam anlamıyla büyük adam niteliğine hak kazanmışlardır. Ve bundan dolayı Türkiye övünebilir.”

Eleftherios Venizelos, Yunanistan Başbakanı

“Akıllı ve barışçı yöntemlerle gerçekleştirdiği eseri halkların tarihinde izlerini bırakacaktır.”

Albert LEBRUN, Fransa Cumhurbaşkanı