Çok güçlü bir ses. Hem iyi ses hem de iyi bir yorumcu. Klişe ticari popçulardan değil.
Çok güçlü bir ses. Hem iyi ses hem de iyi bir yorumcu. Klişe ticari popçulardan değil. Sıra dışı olmayı başardı. İyi şarkılar seslendirdi, iyi coverlar da yaptı. Burcu Güneş pandemi döneminde çok büyük bir sürprize imza attı ve Mazhar Alanson’un “Benim Hala Umudum
Var” ve “Ah Bu Ben”i seslendirdi. İki şarkıyı tek şarkı yaptı ve ortak bir duyguda seslendirdi.
Korona günlerinin belki de en güzel müzik projelerinden biri de bu oldu.
“Bir Kadın’ın çıkıp çıkmaması konusunda kararsız Kaldık”
“Bir Kadın”ın klibi, pandeminin başlamasından bir hafta önce çekilip bitmişti. Ben çok titizim ve bu virüs olayını dünyada duyduğum andan itibaren titizlikle her şeye dikkat etmeye başladım. Dışarıda sosyal ortamlar içinde olmuyordum. O arada evde sürekli “Bir Kadın”ın çıkıp çıkmamasıyla ilgili hep şirketle görüştük. Sonra müziğin iyileştirici gücüne, şifasına inandık ve hazır insanlar evlerdeyken daha çok şans verirler bir şeylerle ilgilenmeye diye düşünüp çalışmamızı çıkardık. Çalışmalarımı evde sürdürürken biraz hızlı aktı o dönem, günler. Pandemi döneminde hem röportajlar yaptım hem de insanlara #evdekal videoları gönderdim. Belediyelerden, kanallardan, radyolardan #evdekal videoları istenmişti ve buna katkıda bulundum. Beni sevenler de bunu dinlemiştir diye düşünüyorum.
“Herkes canlı yayındaydı”
Pandemi döneminde ben hiç sosyal medyadan canlı yayın kafasında olamadım. Instagram’dan yapılan canlı yayınların o dönem birazcık suyu çıktı. Herkes canlı yayında. Herkes aynı saatlerde canlı yayında olunca server da çöktü. Doğru düzgün konuşmalar akıcı olmamaya başladı, kesildi. Bence en güzel canlı yayını Justin Bieber yaptı. Evde uzanırken karısını, köpeğini gösterdi. İnsanın en rahat, en doğal haliyle canlı yayın açması güzel. “Benim de yapmam gerekir” mantığıyla o işlere girmek bana göre değil. “Devamlı şarkılar söyleyeyim de bu dönem birazcık da sosyal medyada hareketli olayım” gibi kafada hissedemedim.
“Mazhar Alanson bize kıyamaz diye düşündük”
Böyle bir dönemde müzik hakikaten şifa. Evdeyken uzun zamandır dinleyemediğim güzel şeyler dinledim ve farklı şarkılar söylemeye karar verdim. Bu döneme ait bir hatıra olsun istedim. Devamlı mırıldanırken aklıma “Benim Hala Umudum Var” geliyordu sürekli. Çok sevdiğim müzisyen arkadaşım Serkan Ölçer ile “Hangi şarkı olsun, ne olsun” diye konuşuyorduk. Düşünürken şarkı da “bu olsun”, “Benim hala umudum var olsun” dedik.
“Bunu Mazhar Abi’ye yapalım, bir demosunu atalım, kesin kıyamaz zaten izin verir sosyal medyadan yayınlamamıza” diye düşünmüştük. Serkan çok güzel bir geçiş yaptı. Zaten
Mazhar abiyle aynı tonda söylüyorum şarkıları. Onun sesi bas, bariton, benimki dik bir ses olduğu için onun tonundan söylemeye müsaitti. Hiç tonu bozmadık, aynı tondan devam ettik.
“Mazhar Alanson şarkıları egosuz söylüyor”
O şarkıları yıllarca Mazhar abiden dinlerken, o kadar aşık olmamızdaki en büyük şey, onun o bilge tarzıyla, o usul usul, hem naif bir o kadar bas sesiyle huzur vermesiydi. Çok egosuz söylüyor şarkıları. Acayip bir bilge sesi var orada. O yüzden ben de yorumlarken aynı şekilde o duyguyu vermek istedim. Mazhar Abi’nin benim şarkıcılığımı, yorumculuğumu yıllarca beğendiğini biliyorum. Arada karşılaşıyoruz, sohbet ediyoruz ama iş başka bir şey. Açıkçası olumlu olumsuz her sonucu göze alıp, şarkıya kaydı yaptık. Çok amatör bir ruhla, çok saf bir ruhla söyleyince Mazhar Abi’nin çok hoşuna gitti. Hatta ikinci potpori gibi gelen ikinci şarkısı “Ah Bu Ben”e de izin verdi. Normalde daha katı davranabileceği bir şeydi. Ve hatta
“Bayıldım” dedi. Sonuç olarak ondan izin almayı başardık.
“Kariyerimde ilk günden beri sıra dışı hareketler yaptım”
Mazhar Alanson ile telefonda daha da uzadı görüşmelerimiz. Belki gelecekte Mazhar abiyle başka çalışmalarımızda olabilir. Ben zaten ilk albümden beri ara ara coverlar ile birlikte TSM coverı da yayınladım. Biraz sıra dışı hareketler yaptım ilk günden beri, o yüzden o yorumculuk ve şarkıcılıktan kaynaklı olarak sırtıma bindirilen bir yük var. Bazen prodüktörlerin benden talep ettiği şeyler oldu vizyon anlamında, bunlar vizyonumu genişletmiş oldu. Belki ben sadece bir pop şarkıcısı olmayı düşünürken, yolculuğum genişlemiş oldu. Kendimi aşmak ve bu yolculukta yeni şeyler öğrenmek varken, neden belli bir şeyin içerisinde kendimi sığdırayım ki?
BaBa Zula’dan 25. Yıl Albümü
Kendilerine has sound ve çizgilerini bozmadan kariyerlerinin 25. yılını geride bırakan BaBa
ZuLa, diskografilerinin 12. Albümü yayınlandı. Tamamen canlı kaydedilen ilk albüm kaydı olan Hayvan Gibi’yi Gülbaba Records etiketiyle, şirketin yayınlanan ilk albümü olarak piyasaya çıkarttı. Albümün çift plak versiyonu ise Türkiye’de Ekim ayı sonunda piyasalarda olacak. 1996’da kurulan BaBa ZuLa, sayısız film müziğine imza attı ve Mad Professor, Tuncel Kurtiz, Serra Yılmaz ve Can’dan Jaki Liebezeit gibi çeşitli sanatçılarla iş birliği yaptı. Bugüne kadar 60 farklı ülkede binlerce müzikseverle buluşarak ekolleşti. Hayvan Gibi, bir konsept albüm olarak hazırlanmış. Her şarkı adını başka bir hayvandan alıyor ve grup için önemli hikayelere sahip. Bu hikayeler albümün içinde aynı zamanda yapımcı olan Murat Ertel tarafından kendi çizdiği hayvanlar ve el yazısı ile anlatılıyor. Albümün en önemli özelliği, ‘direct to disc’ yani plağa direkt kayıt teknolojisiyle bir tane bile kesme, biçme ve edit bile yapılmadan tek seferde kaydedilmesi. Dijital kayıt yöntemlerine tamamen ters olan bu yol, saf analog dünyaya açılan bir kapı. Böylece grubun konser deneyimine en yakın kaydı olmasıyla dikkat çekmeye aday.
Night Dreamer’ın büyük ilgi gören tek seferlik, diske canlı kayıt projesinin 5.albümü olarak,
BaBa ZuLa bu albümdeki tüm şarkıları stüdyoda canlı olarak çaldı ve bir konser performansının ateşli enerjisini Haarlem’in Artone Stüdyosu’ndan albüme taşımayı başardı.
Albümde kendi tasarladığı elektro sazı çalan Osman Murat Ertel’in başını çektiği ekip, Levent Akman (kaşık, ziller, makineler, elektronikler), Ümit Adakale (darbuka, davul, perküsyon) ve yine kendi enstrümanını tasarlayan Periklis Tsoukalas (elektrikli bariton ud, vokal’den oluşuyor. 1960’ların psikedelik müziği ve Anadolu rock tınılarına dub ve elektronik yaklaşımlar ekleyerek deneysel ve çağdaş bir çizgi getiriyor.
Azeri &Türk kardeşliği notalarda buluştu
Azerbaycan’da almış olduğu müzik ve oyunculuk eğitimiyle birlikte başarılı işlere imza atan ELMİR QASIMOV ilk teklisi “Notamda Sen” de Türk bir ekiple çalıştı.
Oyunculuğunun yanı sıra müzisyenlik kimliğiyle ülkemizde birçok projeye dâhil olacak olan Elmir Qasimov sözü ve müziği kendisine ait olan “Notamda Sen” adlı şarkısı için farklı bir teknikle video çekti. Kadıköy’de bir evde tek plan çekilen video da ‘uzaktaki bir adama olan özleminden dolayı bir kadının, o adamla ilgili tahayyül ettiği hayali imgeleri resmetmesini ve sonunda adamın eve gelmesiyle gerçekleşen bir kavuşma’ anlatıldı. Klibin yönetmenliğini Kadir Kandemir yaptı. Şarkının düzenlemesi ise Özenç Yeşil’e ait.
1400 çocuğa okul yardımı
Beylikdüzü Belediyesi, 2020-2021 eğitim-öğretim yılında, Kadın ve Aile Hizmetleri
Müdürlüğü’nden destek alan ve sosyal inceleme neticesinde ihtiyaç sahibi oldukları tespit edilen ailelerin çocuklarına çanta, spor ayakkabı ve kırtasiye desteği sağladı. Toplam 1400 çocuğa ulaştırılan okul çantalarının içerisinde Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat
Çalık’ın başarılar dilediği not kartı da öğrencilere, yeni normal dönemde moral oldu. Haberi duyunca sosyal belediyecilik anlayışının hala hayatta olmasından dolayı umutlandım.
Beylikdüzü Belediyesi olarak eğitime destek vermeyi çok önemsediklerini söyleyen Kadın ve
Aile Hizmetleri Müdürü Muazzez Akbaba, “Sosyal hizmet uzmanlarımız tarafından, sosyal inceleme sonucu belirlenen 708 ihtiyaç sahibi ailenin ilkokul, ortaokul ve lise çağındaki 1400 çocuğuna okul çantası, spor ayakkabı ve kırtasiye gereçlerinden oluşan malzemeleri ulaştırmaya başladık. Ülke ve milletçe zor günler geçirdiğimiz Kovid-19 pandemisi sürecinden, ihtiyaç sahibi ailelerimiz de çok olumsuz etkilendi. Ailelerin ekonomisine katkı sağlamak ve çocukların okul malzemesi eksiklerinin tamamlanması için ihtiyaç sahibi ailelerimize ve öğrencilerimize destek olmayı sürdüreceğiz. Onların her zaman yanındayız.” dedi. Bu tarz haberleri daha çok duymak, daha çok yazmak, daha çok anlatmak istiyorum.
Maddiyatçılıkla siyasetin birbiri ile kanka olduğu bu son yıllarda sosyal sorumluluk projelerini görmek gelecek adına umut verici. Tebrikler Beylikdüzü Belediyesi, darısı diğer belediyelerin başına.
Müziğe Rock Balat ile giriş yaptı
“Rising Star” ve “Benimle Söyle” yarışmalarında finale kalarak dikkatleri çeken Merve Yılmaz,
“Siyah” ismini verdiği ilk solo teklisi ile profesyonel müzik dünyasına giriş yaptı. Merve bu ilk merhabasında özlenen klasik rock Balat şarkılara göz kırpan bir şarkı seslendirdi. Merve böylece farklı bir giriş yaptı müziğe. İstanbul’a taşındığı ilk senelerde yaşadığı duygu değişimlerini ve melankoli havasını şarkısına taşıyan Merve Yılmaz bu şarkısı ile müzik dünyasında kalıcı olmayı hedeflediğini söylüyor.
Üreten Kadınlar Kulübü boş durmuyor
Kadınları sanatla buluşturmak, hobi edinmelerini sağlamak, özellikle pandemi döneminde moral ve motivasyonlarını artırmak gibi hedeflerle yola çıkan “Üreten Kadınlar Kulübü”, dijital atölye çalışmalarında ikinci ayına girdi. Eylül ayında başlayan atölye çalışmaları dijital olarak her hafta yeni bir atölye ile yapılıyor. Wayuu Çanta, Seramik tabak, amigurumi ve cam boyama atölyeleri ile Eylül ayını geride bırakan proje, Ekim ayında soğuk seramik, örme dekoratif ürün, patchwork ve ahşap boyama atölyelerini kadınlarla buluşturacak.
Next Level Alışveriş Merkezi’nde düzenlenen “Üreten Kadınlar Kulübü” dijital atölyeleri
her ay yüzlerce kadını farklı el sanatları ile buluştururken 40 kadına da ilk eğitim malzemelerini hediye ediyor. Merakı olanlar varsa Next Level AVM’ye bir sorsun.