Sıcacık günler yavaş yavaş el sallıyor, elveda ediyor.
Yaz ayları bitiyor.
Sıcacık günler yavaş yavaş el sallıyor, elveda ediyor.
Ülkede yaşanan deprem, arkasından seçim günleri.
Üzüntü, endişe, korku ve arkasından gelen kavgalar.
İnsanlar duygusal anlamda karmakarışık oldu.
Ve tepetaklak olan ekonomi.
Pahalılık.
Sanki, yokuştan inerken aşağıya ayağınız kayacak duygusu vardır ya, tam da işte öyle.
Telaş edersiniz.
Yokuş telaşı.
Ayağım kayacak telaşı.
Bütün yazı gözlemledim.
Aynı telaş var.
İnsanlar bildikleri gibi yaşamadılar, öyle olunca da ne yaşadıklarını bilemediler.
Öylesine bir telaş var ki insanlarda.
Araba park edecekler, arabanın içindeki tüm insanlar kafalarını sağa sola çeviriyor, boş yer bulacaklar telaşı.
Markette, ana ve baba ne alacağız telaşı ile ayrı ayrı koştururken, çocuklar da sağa sola koşturuyor.
Kasa önünde, kuyruklar var, sepetten telaş içinde inen ürünler, telaş içinde torbalara konuyor, alışveriş telaşı.
Denizlere, plajlara ve iskelelere gelen aileler hızla şezlong ve şemsiye kapma telaşında, vücut ve baş hareketleri kontrolünü kaybediyor, kapma telaşı.
Pazarlardaki, sebze meyve ve karpuz alışverişinde insanların temaslarını görmeniz lazım.
Ne yiyeceğiz telaşı.
Ya.
Nereye gideceğiz telaşına ne demeli.
Seyahat etmek, hep bir yerlere gitme telaşı var.
Seyahate gidiyorlar dönüyorlar, daha bavulu açarken, çamaşırları yıkamaya başlamadan şimdi nereye gideceğiz telaşı.
Bir arkadaşım var, her gün ama her gün “planın ne” diye? soruyor.
Planım yok diyorum, şaşırıyor ve yılmadan tekrar soruyor.
Planım evim, evde kalmak, evimde oturmak ve yaşamak istiyorum diyorum.
Telaşım yok diyorum.
Tuhaf bir filmin, her karesi telaş dolu, feci yorucu, o filmin karelerini seyreder gibi seyrediyorum.
Bu telaş havası, insanları savuruyor farkında değiller.
Ahlaken savrulanlar var.
Olmayan ahlakın telaşı.
Kadın torunu var, her gece barda dolaşmak istiyor, eğlenmek istiyor ve erkek derdi var, telaşı var yani.
Bazen gereksiz ve saçma telaş içinde ki bu insanlara sormak istiyorum.
Sizler hayatın nesisiniz.
Telaşınızın hacmi ne kadar büyük.
Gördüğüm, şahit olduğum telaşlara bakınca.
Bi durun! diyesim var.
Bi durun!
Tabiata bakın, tabiat ananın en kıymetli evlatları olan ağaçlara bakın.
Oturun.
Susun.
Dinleyin
Bi durun!
Telaş yok.
Allah aşkına diyesim var.
Funda'nın aklındakiler…
... Bebekler, çocuklar uçakta, uçuş boyunca ağlarlar.
Bilinene göre;
Uçaktaki hava basıncından kulakları tıkanır ve ağrı o nedeni ile ağlarlarmış.
Sanıyorum, başkasının çocuğu ağladığı zaman, o uçak diğer yolcular için çok rahatsız ve çekilmez oluyor.
Ve genel olarak, bizdeki ana babalar bizim çocuğumuz ağlar, umurumda niye değil, hepiniz çekeceksiniz, hali yaşarken, diğer insanlar daha tahammülsüz oluyorlar.
İtiraf edelim, başkasının çocuğunun ağlamasına kaç kişi tahammül ediyordur ki.
Yeni bir haber var.
Hollanda Hava Yolu Corendon Airlines, uçaklarına yalnızca yetişkinler için kısmının, uygulamasını hayata geçirmeye hazırlanıyormuş.
Duvar ve perdelerle, sessizliği korunacak yetişkin bölgesi olacakmış ve bu bölgede 16 yaş ve üzeri için ayrılmış 93 koltuk olacakmış.
Eh bu koltukları tercih ederseniz fiyatta ona göre artacakmış.
Ağlayan çocuktan kaçmak için, fazla para ödeyecek insan var mıdır?
Vardır bence.
Funda'nın aklındakiler…
...Tasarruf yapmazsak yandık.
Dünya genelindeki aşırı sıcak hava, kuraklık tehlikesini kapımıza getirdi.
Yağmur yok.
Barajlarda doluluk oranları feci.
Asıl yağışlar ne zaman yağacak bilinmez, ama en azından gelinceye kadar barajlar hızla boşalmaya devam edecek.
Geçen seneki gibi, kış geç gelirse, yaz günleri uzun sürerse yağışlar gelmezse yandık.
Su böylece tükenmeye devam ederken, foşur foşur araba yıkamaya son vermeliyiz.
Bahçeleri sulama konusunda, dikkat eden yok.
Anlayacağınız sancılı günler bekliyor bizi.
Kovid günleri, her gün hasta sayısı gün gün veriliyordu.
Bence;
Su çok önemli.
Hijyen olarak çok önemli.
Hastalıkta çok çok önemli.
Bir ricam var, lütfen.
Her gün, il il su miktarının ne kadar kaldığının paylaşılması gerekiyor.