Bakın kızlar, bakın bacılarım.

Bu yazdığım hiçbir satır, hiçbir anlam, ahlaka dair bir sorgulama, bir anlayış ve hesaplaşma değildir.

Ben bir kadının ahlakı sorgulandığı zaman, utanıyorum, kalbim sıkışıyor ve çok üzülüyorum.

Asla.

Bu yazıyı sadece size ve çaresizliğinize, umutsuz geleceğinize, kararlarınıza bakarak yazıyorum.

Bir televizyon programında izliyorum… Gencecik kadın, gözleri yaşlı, endişeli, korkulu ve elma şekeri gibi kıpkırmızı yanakları ile gelmiş oturmuş.

Lohusa daha, karnı şiş.

Bebeği 25 günlük, acaba eski eşinden mi, şu anda beraber yaşadığı sevgilisinden mi diye öğrenmeye gelmiş.

DNA testi istiyor.

Neden TV programına gelip istiyor bunu, eski eşi DNA vermek zorunda kalsın ve DNA testi pahalı, paraları yok.

Kırmızı yanaklı genç kadın evli, 13 yıl boyunca kocasından dayak yiyor ve en sonunda boşanma davası açıyor, anne baba evine gidiyor.

Anne baba seni istemeyiz, eve dönersen kefeninle dön diyorlar.

O da evinin yakınındaki taksi şoförüne kaçıyor.

Bir televizyon programına 25 günlük bebeğim kocamdan mı, sevgilimden mi diye sormak için gelinmez çaresizliğindesin, seni anlamaya çalışıyorum.

Bu doğan bebeğin, hayatı, istikbali, soy bağını bu kadar kolay harcamazsınız.

Sizin çocuklarınız var.

Dün kocanın koynundan çıkıp, bugün sevgilinin koynuna giremezsin.

Bir erkeğin yatağından, başka bir adamın yatağına bu kadar kolay bu kadar düşüncesizce giremezsiniz .

Bu hikayeden o kadar çok var ki.

Özellikle sosyal medya facebook’tan tanışıyorlar, karakterini, geçmişini, bilmediği bir adamın yanına koşa koşa gidiyorlar.

Hemen koynuna giriyorlar.

Başka bir erkek kaçış, başka bir erkek çare olmamalı.

Sığınma evine gidersin, çocuklarınla beraber, devletin koruması altına sığınırsın.

Bunu gerçekten bilmiyorsunuz, anlayamıyorsunuz, inanmak çok zor.

Acaba bilmezden geldiğiniz her şeyi aslında biliyor musunuz?

Ahh bacılarım, hayat, gördüğünüz, bildiğiniz, anladığınız kadar değil, dahası var.

İnanın masumiyet biten bir şeydir ve kredisi fazla değildir.

Karakteriniz kaderinizdir.

Kendi vicdanının kahyası olsan yeter aslında.

Çok uzattım.

Kısaca şunu diyorum, yatmayın şu adamlarla.

Bir nefes alın, bir ara verin.

İnanın erkeksiz hayat, biraz ayakta kalmayı öğrenmek çok şahanedir.

Funda'nın aklındakiler...

.... Oturduğum sitenin yönetim kurulu, senelik toplantısını yaptık. Başkan bağırıyor, bir avukat bir kadının üzerine yürüyor, o da avukat üstelik, bir kadın takma kirpikleri ile kendinden yaşça büyük bir kadına parmak sallıyor, sizi yok edeceğim diye bağırıyor.

... yarışma var hakemim, herkes birbirine parmak sallıyor, emirler, talimatlar, olmazlar havada uçuşuyor.

... yolda trafikte, adam arabasından iniyor ve kırmızı ışıkta duran öndeki kadın şoförlü arabaya, ulan kimse yok, ne duruyorsun, diye bağırıyor ve lastiğine tekme atıyor.

Herkes diktatör.

Bir daha, Recep Tayyip Beye diktatör derseniz, ağır hakaret ederim, söyleyeceklerimin altından kalkamazsınız.

... NASA komik ve eğlenceli astronot arıyoruz diye ilan veriyor, tweet atıyor.

Atılan bu tweete Cem Yılmaz, “işim var " diye cevap yazmış..

Konser çıkışı Ahmet Kural'a, soruyorlar, o da "mahkemem var, gidemem" diye cevap veriyor.

Cengiz Semercioğlu'da çok sinirleniyor, köşesine yazıyor, yahu, sen daha bilmem kaç ay önce,

Sıla'ya şiddetten mahkemelik oldun, iddialar var, şahit komşular var, sen şakalaşıyorsun. Ayıp, diyor.

Cengiz'cim, Ahmet, yarın sana Kelebek'te röportaj verse, radyo programına gelip, olanı biteni

anlatsa, konuk olsa, vallahi billahi ayıplamazsın.