Avrupa Birliği üyesi ülkeler en başta olmak üzere AB üyesi olmayanlardan İsviçre ya da Norveç gibi ülkelerde de "İslamofobi" her geçen gün daha tehlikeli boyutlara varmakta.
Aşırı sağcı ve ırkçı partiler ve şiddet yanlısı gruplar Avrupa’da yaşamakta olan Müslümanların can ve mal güvenliğini tehdit etmekteler. Avrupa ülkelerinin birçoğunun ulusal meclislerinde güçlü gruplar kuran aşırı sağcı ve ırkçı partiler bazı ülkelerde koalisyon hükümetlerinde yer almaktalar. AB üyesi bazı ülkelerde aşırı sağcı parti üyesi bakanlar görmek artık doğal bir hale geldi.
Yalnız Avrupa’da yükselen “İslam, Müslüman, Türk ve Türkiye düşmanlığı” söz konusu olduğunda bir hata yapıp sadece aşırı sağcılar ve ırkçılar ile ilgilenmemeliyiz. Avrupa’da aşırı sol parti ve gruplar da bu konuda büyük bir tehlike teşkil etmekteler.
Aşırı sağcı ve aşırı solcu partiler sadece AB karşıtlığında ve merkez partilerine karşı mücadelede değil aynı zamanda “İslam, Müslüman, Türk ve Türkiye düşmanlığında da” aynı saftalar.
23 ve 26 Mayıs 2019 tarihleri arasında gerçekleşecek olan Avrupa Parlamentosu Seçimlerinde hem aşırı sağcı ve ırkçı partiler hem de aşırı solcu ve terör sevici partiler “ırkçı ve yabancı düşmanı” propaganda yaparak oy avcılığına çıktılar. Sağ ve sol aşırılar “Türkiye’nin AB üyesi olmaması” konusunda hemfikirler. “Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan düşmanlığını” birlikte yaymaktalar. “Camilere ve Müslümanlara” yönelik bakışlarında neredeyse hiçbir fark yok. Aşırı sağ “Tapınak Şövalyeleri” olarak, aşırı sol ise “din düşmanlığı” üzerinden Müslümanlara ve Türklere karşı tavır almaktalar.
İşte bu nedenle eğer Avrupa’da “İslamofobi ve yabancı düşmanlığına” karşı mücadelede sadece aşırı sağ değil aynı zamanda aşırı sol ile de uğraşmak zorundayız.
Örneğin aşırı solcu Kıbrıs Rum Kesimi partisi AKEL, Avrupa’da “Müslümanlara, Türklere ve Türkiye’ye karşı” her geçen gün artan ırkçı partiler ile yarışanların lideri konumunda. Avrupa Parlamentosu’nda azılı bir şekilde “Türk ve Türkiye düşmanlığı” yapan ve terör örgütleri PKK, PYD ve YPG (tüm diğer isimleri ile) destekleyen GUE/NGL (Confederal Group of the European United Left/Nordic Green Left) içinde en büyük ve zengin parti AKEL! Genelde ufak ve etkisiz sol grup ve partilerden oluşan GUE/NGL için AKEL çok önemli. AKEL ise Kıbrıs’ta Annan Planı’nı engelleyen ve Türk düşmanlığı ile nam salmış bir “komünist” parti!
Avrupa Parlamentosu’nda, PKK ve FETÖ terör örgütleriyle konferanslar ve toplantılar GUE/NGL üyesi milletvekilleri sayesinde yapılabilmekte. PKK terör örgütünün “AB terör örgütleri listesinden çıkarılması için” en “ateşli” lobi faaliyetlerini GUE/NGL gerçekleştirmekte. Yıllık Türkiye raporlarına “Türkiye ve Türk düşmanlığında ırkçılığa varacak boyutlara varan” içeriklerle ve PKK-FETÖ terör örgütleri kaynak olarak kullanılarak kaleme alınan “değişiklik önerileri” bizzat GUE/NGL tarafından verilmekte.
Avrupa Parlamentosu’ndaki aşırı sağcı gruplar “Türkiye ve Türk düşmanlığı” söz konusu olduğunda inanın GUE/NGL ile yarışamamaktalar.
Bu gerçeğin bilinmesinde yarar var.
AB’de aşırı solu temsil eden ve Avrupa Parlamentosu Seçimlerine AB genelinde katılan GUE/NGL listelerine baktığımızda da PKK terör örgütünü destekleyen adayların en ön sıralarda yer aldığını görmekteyiz. 23 ve 26 Mayıs 2019 tarihlerinde yapılacak olan AP Seçimlerinde GUE/NGL’nin milletvekili sayısını arttırması bekleniyor. Bu hem Avrupa demokrasisi hem de Avrupa’da yaşamakta olan Müslümanlar ve PKK ya da FETÖ gibi terör örgütlerinin hedefinde olan Avrupalı Türkler için büyük bir tehdit. Çünkü maalesef AP’de sayılarını arttıracak olan aşırı sağcı ve ırkçı milletvekillerinin yine sayıca kalabalık bir müttefiki olacak: Terör sevici aşırı sol!
Sadece aşırı sağ ve ırkçılara değil aynı şekilde aşırı solu da dikkatle izlemeli ve önlemlerimizi almalıyız.