Bayram tatili için verdiğimiz kısa dinlenme molasında Vergi Gündemi yine dopdolu.
Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından 104 sayfalık pdf metin kamuoyu ile paylaşıldı, gündem bir anda değişti.
Vergi Reformu Tasarısında o kadar çok madde var ki hepsi ayrı bir değerlendirme ve yorum konusu.
En önemli maddeleri hatırlayalım;
-Borsada yapılan işlem üzerinden vergi,
- Gelirler İdaresi Başkanlığı, beyana tabi geliri ile yapılan harcamalar arasında % 20'nin üzerinde uyumsuzluk olan mükelleflerden özel gider bildirimi istenmesini, izah edilemeyen fark tutarlarından ise servet vergisi alınmasını talep etti.
-Yeme %10, Gübreye %20 KDV getirilmesi,
-Tapuda Gerçek Bedel Üzerinden Satış,
-Kiraya %20 oranında Stopaj ve Birden Fazla Eve Vergi,
-Basit Usul Esnaf Vergisi Muafiyetinin kaldırılması,
-Yurt dışı Çıkış Harcının 1500 TL'ye artırılması,
-Kurumlara ve şahıslara minimum vergi ödeme zorunluğu,
Bugünkü yazımda Vergi Reform Taslağı çerçevesinde Asgari Kurumlar Vergisini detaylandırıp konunun ana hatlarına bir göz atalım…
TORBA YASA DÜZENLEMESİ
Öncelikle 2024 yılında yaşadığımız Deprem ve yaratmış olduğu harcama ve bütçe açığının giderilmesine yönelik olarak hazırlanmış olan Vergi Reformu Tasarısı ve Torba Kanun'da getirilmesi planlanan düzenlemelerden 500 milyar TL üzerinde bir ek vergi geliri alınması planlandığını belirtelim.
Birçok önemli maddede değişiklik ve önemli düzenlemeler ile bu ek vergi hasılatının alınması için getirilecek yeni uygulamalardan birisi de şahıslara ve kurumlara getirilecek Asgari Kurumlar Vergisi uygulaması, şimdi konuyu detaylandırayım.
MALİYE BAKANLIĞI NEDEN ASGARİ KURUMLAR VERGİSİ GETİRMEK İSTİYOR?
Mükellefler nezdinde yapılan vergi incelemelerinde Gelir İdaresi başkanlığı birçok vergi mükellefinin dönem zararı beyan ederek gelirlerin vergi dışı bırakıldığını tespit etti.
Bunun üzerine gerek şahıslardan gerekse şirketlerden minimum vergi alınması amacını öngören yerel Asgari Kurumlar Vergisi düzenlenmesine geçilmesi için hareket geçti.
Yapılan çalışmalarda yeni vergi paketinde özellikle bu hususta çalışmalara ağırlık verildi.
Gelir İdaresi yapmış olduğu vergi incelemelerinde, Kurumlar vergisi mükelleflerinin % 50’ye yakın kısmının ticari faaliyetlerine ilişkin dönem zararı beyan ettiği veya herhangi bir vergi matrahı olmadığı halde ticari satışlarında yüksek rakamlarla faaliyetlerini devam ettirdiğini tespit etti.
Dünyadaki vergilendirme modelleri Avrupa Birliği ülkeleri ve OECD uygulamalarını incelendi.
Tüm modeller incelendikten sonra ülkede ticari faaliyet gösteren mükelleflerin vergi beyanları ticari satış ve hasılatları ile ödeme güçlerini mukayese ederek hibrit bir modeli uygulamaya geçirmek için hazırlıklar yaptı.
ASGARİ KURUMLAR VERGİSİNİN MÜKELLEFİ KİM?
2023 yılı sonu itibariyle 1.143.000 adet Kurumlar Vergisi mükellefi bulunuyor.
Bu mükellef sayısını inceleyen Gelir İdaresi söz konusu kurumlar vergisi mükelleflerinin %50’ sine yakın kısmının dönem zararı beyan ettiği veya vergi matrahı olmayan beyannameleri İdareye sunduğunu tespit etti.
Özellikle, Türk Vergi Sisteminde yer alan Vergi Güvenlik Müessesesi olarak adlandırdığımız Kontrol Edilen Kurum Kazancı, Vergi Cennetleriyle Mücadele vb. gibi birçok düzenlemenin ya kaldırılmış ya da yetersiz kalması sonucunda istenilen, planlanan dolaysız vergi olarak bildiğimiz Gelir ve Kurumlar Vergisi hasılatı ve vergi gelirlerinde beklenilen tutarda vergi geliri tahsilatı yapılamaması Asgari Kurumlar Vergisi düzenlemesinin ortaya çıkmasını sağladığını belirtelim.
Getirilmesi planlanan düzenleme kapsamında, öncelikle kurumlar vergisi mükellefleri asgari kurumlar vergisinin ana mükellefi olacak.
Sermaye Şirketleri, Kooperatifler, Kamu İktisadi Teşebbüsleri, Dernek ve Vakıflara ait iktisadi işletmeler de asgari kurumlar vergisi ödeyecek.
MİNİMUM TAX BASE- ASGARİ KURUMLAR VERGİSİ NASIL HESAPLANACAK?
Yazımın başında belirttiğim gibi, Avrupa Birliği ve OECD ülkelerinde olduğu gibi getirilmesi planlanan düzenleme ile minimum tax base uygulaması ile asgari kurumlar vergisi alınacak.
Ödenecek kurumlar vergisi, beyan edilen kazancın indirim ve istisnalar düşülmeden önceki tutarının belirli bir oranı ile gelir tablosundaki kazancın belli bir oranı matrah olarak kabul edilerek bulunacak vergiden yüksek olanı esas alınarak belirlenecek.
*İndirim ve istisnalar düşülmeden önceki kurum kazancının %10’u olarak hesaplanan asgari kurumlar vergisi,
*Beyan edilen hasılatın % 2’si (Banka ve finans kurumlarında aktif toplamının % 2’si) matrah kabul edilerek % 10 oranında hesaplanan asgari verginin, yüksek olanından az olamayacak.
Buna durumda, Kurumlar vergisi vergisi mükellefi bir şirketin kendi beyanlarına göre hesapladığı kurumlar vergisi;
- İndirim ve istisnalar düşülmeden önceki kurum kazancının %10’u olarak hesaplanan asgari vergiden veya
- Beyan edilen hasılatın %2’si matrah kabul edilerek % 10 oranında hesaplanan asgari vergiden düşük olamayacak eğer düşükse, yüksek olan matrah o yıl için hesaplanan kurumlar vergisi olarak kabul edilecek.
Buna ilave olarak, ödenen Asgari Kurumlar Vergisinin izleyen 5 hesap döneminde işletmelerin bundan daha yüksek vergi ödemeleri gerektiği dönemlerde, ödenecek vergiden mahsup edilebileceğini de bu noktada altını çizelim...