Adını net koyalım.
Adını net koyalım. Amerika tarihinde ilk kez (En azından açık-açık) devlet olmayan bir örgüte ağır silah yardımı yapıyor. İstediği şey belli. Kendi askeri ölmesin. Buna karşılık PYD sadece silah almak için bu işe girişmez. Onun da istediği siyasi destek ve beraberinde gelecek olan “Federasyon.”
Daha şimdiden bunun emareleri görülmeye başladı. “Amerika’nın sesi” bu doğrultuda haberler yapmaya başladı bile.
Suriye’nin kuzeyindeki fiili Kürt bölgesinde de federasyon talepleri yükseliyor. Üstelik öyle Rusların “Kültürel federasyon” laflarını takan da yok. Bildiğin federasyon.
Şüphesiz PYD, detayını bilmediğimiz pazarlıklar içinde de bunu dile getirmiştir. PYD’ye yakın kaynakların şu açıklaması önemli: “Amerika’nın artık resmen sahada Kürtlerle müttefik olduğunu gösterdi. Amerika’nın resmi olarak silah vermesi, bu gücün artık Amerika’nın müttefiki ya da ortağı ya da dostu olduğu anlamına gelir. Bu, siyasi ilişkilere de etki eder. Şüphesiz Rojava için de olumlu bir etkisi olur. Özerklik için destek olur ve ayakta durmasını sağlar. Bu sağlanırsa, Rojava yönetimi de dünya devletleriyle resmi bir ilişki sahibi olur.”
İşin bir de coğrafi boyutu var. Bildiğiniz gibi Kürt örgütler sözde haritalarında sürekli Akdeniz’e bir çıkış noktası gösteriyorlar. Hedefleri devletleşmek olduğu için, denize bağlantılarını şart olarak görüyorlar. Bu amaçla yaptıkları tüm açıklamalar Akdeniz’i gösteriyor. Bunun için de daha çok savaşmaları, Arap ve Türkmen topraklarını işgal etmeleri gerekiyor. Bunun da kan ve yıkım getireceği çok açık.
Pekiyi, Amerika’nın desteği sürecek mi? Net olarak görülüyor ki, sürecek.
Amerika açıkça kendisine bağlı bir bölge ordusu kuruyor. Bu ordunun da istediği bir şeyler var. Elbet hepsini olmasa da, bir kısmını karşılayacak. Ama Türkiye’ye rağmen bunu başarabilirler mi? İşte orası şüpheli.