59. Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde çoğunluk "Kurak Günler"e ödül beklerken, En İyi Film Ödülü "Karanlık Gece"ye gitti. Bu karar, sinemacılar, eleştirmenler ve sinemaseverler arasında tartışma konusu oldu
Bu yıl 59'uncusu yapılan Antalya Altın Portakal Film Festivali'ne damga vuran bir film vardı; Emin Alper'in "Kurak Günler"i... Altın Portakal'da tam 9 ödül alan film, bana göre son yıllarda yarışan en iyi festival filmiydi. Elbette ki Altın Portakal'da En İyi Film Ödülü de Kurak Günler'e gitmeliydi. Kurgusundan görüntüsüne, müziğinden oyuncularına kusur bulamadığım bir filmdi. Bu sadece bana özel bir düşünce değil, bu konuda çoğu sinema yazarı, gazeteci, oyuncu arkadaşımla hemfikiriz. Öte yandan En İyi Erkek Oyuncu Ödülü'nü LCV filmiyle Cem Yiğit Üzümoğlu ve Kurak Günler'den Selahattin Paşalı paylaştı. Cem Yiğit Üzümoğlu'nun performansı Karanlık Gece'de çok daha iyiydi. Filmde Taner Birsel'in izleyicinin kalbine dokunan usta oyunculuğunu da es geçmemek gerekir. Kar ve Ayı filminde İlk Film Ödülü Behlül Dal'a giderken En İyi Kadın Oyuncu Ödülü de Merve Dizdar'ın oldu. Yerinde bir karardı. Merve Dizdar çok iyiydi.
ŞU HAYVANLARIN YAKASINI BIRAKIN
Özellikle bu yılki Altın Portakal'da mı denk geldi emin değilim ama filmlerde hayvanları katletme görüntülerine artık dayanamıyorum. Kar Ve Ayı, Karanlık Gece, İguana Tokyo, Kurak Günler... Hayvanlara işkence eden, katleden hasta ruhlu, cani insan sayısı git gide çoğalıyor. Cezalar yine caydırıcı olmuyor. Filmlerdeki görüntüler insanların beynine bir şekilde kazınıp daha sonra hatırlanıyor. Özellikle yasaklı madde kullanan ne yaptığını bilmeyen bağımlı kişiler, filmlerde gördüğünü gerçek hayatta uygulayabiliyor. Ki hasta ruhlu insanlar madde kullanmadan da birçok kötülüğü yapabiliyor. Fatmagül'ün Suçu Ne'deki tecavüz sahnesini engelli bir genç kızda uygulamaları gibi... İguana Tokyo'daki o iguananın durumu öyle olmak zorunda mıydı? Zaten iguana bu filme zorla tutturulmuş bir toplu iğne gibiydi. Hiçbir anlam veremedim. Bir de üstüne böyle bir sahne. E pes! Ben mi anlamadım acaba, bu kötü sahnenin filmde olmasının bir anlamı mı vardı diye arkadaşlarıma sordum; onlar da anlamamış.. Bunu gören hayvan sevgisi aşılanmamış bir çocuk veya cani kişiler bir hayvana aynısını yapmaya çalışmayacak mı? Aynı zamanda Karanlık Gece'deki o köpeğin durumu... Kar ve Ayı'daki mevzu çok farklı tabii. Senaryo gereği öyle olmak zorundaydı. Yine de canımız çok yandı.
ANTALYA CROWNE PLAZA VE BELEDİYE YAVRU KEDİ İÇİN SEFERBER OLDU
Hayvan metaforlu filmlerden söz ederken bu festivalde yaşadığımız ve bizi derinden yaralayan bir olayı aktarmak isterim.
Festival için konakladığımız Crowne Plaza'da güvenlik kulübesi civarında dolaşan ve güvenlik görevlilerinin beslediği yavru kedi Altın Portakal'ın maskotu oldu. Filme gidip gelirken karşılaştığımız yavru kedi, hareketleri, uysallığı ve sevimliliğiyle hepimizin sevgisini kazandı. Ancak festivalin kapanışından bir gün önce arabanın ezmesiyle hepimiz çok zor bir gün geçirdik. Yakın arkadaşlarım Banu Bozdemir, Okan Arpaç ve Müjde Işıl'la film sonrası sahil yürüyüşüne gidiyorduk. Yavru kedi bizi karşıladı, biz de onu sevip kokladık. Yürüyüşten dönerken acı bir miyavlama sesi duyduk. Garibimin sesi çok zayıftı. Bir baktık araba çarpmış. Bizi tanımış ve yardım istemişti. Kuyruğu kopmuş, kalça, omurga ve bacaklarda kırıklar vardı. Yavru kedi bu halde kendisini düzeltmeye, temizlemeye çalışıyordu. Hemen güvenlik kulübesinin oraya götürdük sarsmadan. Güvenlik görevlileri çok üzüldü ve hemen bizi veterinere yönlendirdi. Belediyenin barınağı taşındığı için röntgen imkanı o gece zordu. Biz de Altınkum Hayvan Hastanesinde ilk müdahalelerini yaptırdık. Sağolsunlar çok ilgilendiler. Ancak festivalde son bir günümüz kalmıştı ve yavruyu emanet edecek kişi bulamıyorduk. Güvenlik görevlisi Necla Demir, otel çalışanı Muhammed Tavukçu bizimle beraber çareler aramaya başladı. Daha sonra otelin Güvenlik Müdürü Abdullah Düzgün, hızır gibi yetişti. Babacan ve güven veren konuşmasıyla hemen olaya müdahale ederek Belediye Başkanı Muhittin Böcek aracılığıyla yavrunun hayatını kurtardı. Şu an yavru kedi, Antalya Büyük Şehir Belediyesi Barınağında tedavi ediliyor. Yavru kediyi yaşatmak için bizimle beraber seferber olan Crowne Plaza'nın Güvenlik Müdürü Abdullah Düzgün, güvenlik görevlisi Necla Demir, otel çalışanı ve gözleri görmeyen bir kedi dahil beş kediyi de ailesine katan Muhammed Tavukçu ve Antalya Büyük Şehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek'e; belediyenin hayvan barınağında özenli bakım için çalışanlarına sonsuz teşekkür ederim. Merhametinizle var olun.