Uzun yıllar sonra yaz mevsimini New York'ta geçiriyorum. Yediğim içtiğim bana kalsın ama gezip gördüğüm her şeyi sizlerle paylaşmak istiyorum.
Geçtiğimiz hafta izlediğim Dünya Kadın Futbol Ligi şampiyonasının hala etkisinden çıkamasam da bu hafta yine bol bol gezip görmeye vakit ayırdım. Bu hafta size kendi ilgi alanım olmayan çok başka bir tecrübemi aktaracağım ve herkesin bu bilgiye ihtiyacı olabileceği düşüncesindeyim.
Yaklaşık 3 yıldır ayak bileğimde geçmeyen ne spor hekimlerinin ne de ortopedi uzmanlarının çözemediği bir sancım var. 3 yıldır mütemadiyen her gece acıdan kıvranıp ağladığım bir sancı. Hayatımı artık buna endeksli yaşamayı öğrenmeye başlamışken bir de New York’a gelmeden önce belimi incitip sakat sakat geldim buralara. Neyse neyse uzatmadan anlatmaya başlıyorum, abim bu kadar ağrın varsa hemen seni benim gittiğim ‘CHIROPRACTIC’e (Kayropraktik) götüreyim dedi. O nedir derken başladık Youtube’dan videolar izlemeye, açıkçası daha önce ben İstanbul’da hiç duymamıştım böyle bir şey. Hani fizik tedavi uzmanlarının kuru iğne uygulamalarını falan biliyorum da bu resmen bizim kırıkçı çıkıkçı dediğimiz dedelerimizin, babaannelerimiz gittiği tedavi yönteminin bire bir aynısı. İlk başta bana saçma geldiğini utanarak itiraf etmeliyim.
İlk randevum alındı, uzmanımız New York’un en başarılı Kayropraktik uzmanı uzunca bir konuştuk, yaptığım sporlar, yaşadığım darbeler, düşüşler, hayat yaşantım, mesleğim... Neyse geldik mi seansa vücudumun birkaç bölgesine dokundu, ittirdi, kaktırdı, kütletti, çok minicik ağrılarım oldu tabiki de ya da nefesimin kesildiği anlar.... Sonuç, sonuç mu tamamen şaka gibi 3 yıldır geçmeyen ayak bileğimdeki sancıdan eser yok. Ben hala bir yanlışlık mı var bu işte diye düşünsem de o kadar çekilen MR’lar, röntgenler boşa mıydı bilmiyorum ama iki dokunuşla geçti bitti. İkinci seansımda da aynı dokunmalar, ittirip, çektirmeler devam etti. Belimdeki ağrıya gelince o hala devam ediyor ama inanıyorum ki bir sonraki seansta o da bitecek. Hep merak ederdim sakatlanan sporcular, sahneden düşen sanatçılar, podyumda düşen mankenler nasıl hayatlarına devam ediyorlar diye, demek ki tıbbın yanında Alternatif Tıbbın da büyük önemi varmış. Sağlığın, insan hayatındaki en büyük değer olduğunu düşünüyorum ve sağlık için gerçekten gereksiz harcanan paralar ve vakitler için çok üzülüyorum. İstanbul’a döndüğüm gibi hemen Türkiye’de ki Kayropraktikleri araştırıp sizlerle paylaşacağım. Neyse ayağım da düzeldiğine göre ben New York sokaklarını karış karış gezmeye devam edebilirim.
Sevgi ile kalın...