Adaletin kestiği parmak acımaz diye diye büyüdük, ama yeter sanki, kimler acıtıyor bilelim.

İspanyol kız, öğrenci değişim programı ile Ankara'da bir üniversitenin ekonometri bölümüne eğitim almaya geliyor.

Gencecik kız.

6 Mayıs gecesi arkadaşları ile bara gidiyor, eğleniyorlar, 1 şişe biranın çeyreğini içiyor ve kendini bir tuhaf hissettiğini, yan masada oturan bir adamla bardan çıktığını ve eve gittiğini ve evde 2 kişinin tecavüzüne uğradığını anlatarak, bu tecavüzcülerden şikayetçi oluyor.

Malum tecavüzcü adamlar, her zamanki gibi, yok yahu bu bizimle gönüllü beraber oldu diye savunma yapıyor.

Nöbetçi savcı tutuklama talep ediyor, buna rağmen Ankara 6. Sulh Ceza Hakimliği bunları serbest bırakıyor.

Ve 12 Haziran’da savcılık kovuşturmaya gerek yok, bu kız gönüllü beraber olmuş diye takipsizlik kararı veriyor.

Kızın avukatı itiraz ediyor, hani diyor adli tıp raporu, bu kız o saate ne kadar alkollü idi, bilinci yerinde miydi diye yerinde bir soru soruyor.

İddialara göre, bu savcı, "eee o saatte gidip içki içenin başına her şey gelir" diyor..

Bu savcıyı, Ayrımcılık ve Cinsel Suçları Takip Bürosundan alıyorlar ve Genel Soruşturma Bürosuna tayin ediyorlar.

İnsanı düşündüren çok şey var.

Yahu o saate gidip içki içti sana göre yanlış, tamam, ama bir kadına tecavüz etme hakkını kim ne münasebetle kendinde bulur ki.

Utanmaz ahlaksızlar, madem kız sarhoş git evine bırak, iyilik et, efendice dön.

Sonra siz neden 2 kişisiniz?

2 erkek birbirinden hiç utanmaz mı?

Savcıya gelince, adama ceza mı vermiş oldunuz anlayamadım, Genel Soruşturma Bürosu terfi olmuş bence.

Savcılık kararlarının, dava dosyalarının, savcıların, hakimlerin isimleri ile, her gün günlük bir gazete ve internet üzerinden bir sitede yayınlanmasını çok istiyorum.

Adaletin kestiği parmak acımaz diye diye büyüdük, ama yeter sanki, kimler acıtıyor bilelim.

Bence bilmek hepimizin hakkı.

Funda'nın aklındakiler…

... Pınar hanım.

700 milyon $ serveti olan, İlhan Sabancı ile evli.

Instagram’ından, görgüsüzlere, ders niteliğinde açıklamalar yapmış.

Aman dedim kaçırmayayım, görgü dersi işte mutlaka dersimi alayım.

Hanımefendi Instagram’ında yazmış.

"Tüketim çılgınlığını reddettim, yazı rahat ettiğim kıyafetlerle geçirdim, defile yapar gibi giyinmedim.

Koskocaaaa bir yazı, rahat ettiğim az sayıda kıyafet, kot, şort ve mayo ile geçirdim. Belki havalı değildim, defile yapar gibi giyinmedim, eminim bilmeden eleştirildim, ama hafifledim"

Valla ben ders aldım diyemeyeceğim, ama anladığım var.

Şöyle.

Pınar hanım hava çok sıcak, siz çok bunalmışsınız ve tişört, şort takılmışsınız.

Arkadaşlarınız bir şeyler söylemiş duymuşsunuz ve rahatsız olmuşsunuz.

Ama sizin tişörtler de çok pahalı demeyeyim.

Kışın gözüm üzerinizde, paltolarınıza, montlarınıza, çizmelerinize, botlarınıza ve çantalarınıza bakacağım.

Ve tüketim halinizi göreceğim.

Zenginlik başka bir şey, gerçekten paranız böyle düşünmenize izin vermez ve asla söylediklerinizi yapmanızı imkansız kılar.

O kadar çok paranız var ki.

Hadi sezon açılıyor kış alışverişine başlamak lazım.

Harcayın boş verin.

... Tarkan'ın açık hava konserlerinin biletleri 3 saatte tükenmiş.

Karaborsa almış başını gitmiş.

Hatta karaborsacı ile alıcıyı buluşturan bir site varmış, Tarkan bileti orada 6 bin liraya satılıyormuş.

Konser bilet fiyatları korkunç bu denli ekonomik durum ve parasızlık varken, insanların konser kapısında beklerken paylaşımları, konser salonunda gerdan kırarken eğlenirken görünen halleri, gidemeyenlerin kalbini kırar.

Tarkan konserine gidebilmenin, bir ayrıcalık olduğu ruh hali diğer insanları rahatsız eder millet zengin demesinler.

Bir önerim var, Tarkan, çok pahalı, çok paralı 9 günü bulan konser günlerinden sonra 2 gün , kişi başı 20 lira halk konseri gibi konser versin.

Kaz dağlarına, Salda gölüne, ormanlara, hayvanlara bu kadar duyarlı olan bir sanatçı, gariban edebiyatı yapmayacağım ama, onu görmek, konserine girmek isteyen insanların hayallerini gerçekleştirir.

Ne var ki bunda.

Hayvan, çiçek, böcek, ağaç seven biri hayda hayda insan sever.

İnsansever olmak da önemli.