Beşiktaş'ı LASK Linz maçında beğenmemiştim.
Akhisarspor ise Galatasaray ile oynadığı Süper Kupa maçında ligin henüz başında olmamıza rağmen mücadele gücü ile dikkatimi çekmişti.
Her iki takımı da bu süreçte çıplak gözle izlemiş olmanın farkıyla Beşiktaş için kolay kazanacağını düşünmediğim maçta 39 dakika bu minvalde geçti.
39. dakika da gelen Pepe’nin golüne kadar kaleye tek isabetli şut atamayan siyah-beyazlılar, o dakikaya kadar oyunu kendi yarısında kabul eden rakibi karşısında 42.dakikada Babel ile farkı ikiye çıkarınca Akhisarspor sadece savunma yaparak ne olacağı ile yüzleşmiş oldu.
Beşiktaş'ta Şenol Güneş, Avrupa kupasındaki maçlarda olduğu gibi kalede Tolga Zengin’e görev verirken, savunma dörtlüsü Gökhan Gönül, Pepe, Necip Uysal ve Caner Erkin'den oluştu. Bu oyuncuların önünde Gary Medel ile Tolgay Arslan’a formayı veren Güneş,
orta sahada Jeremain Lens, Oğuzhan Özyakup ve Ryan Babel, forvet hattında ise Cyle Larin’i tercih etti.
Babel, Linz maçında olduğu gibi Akhisar karşısında da golünü atarken, hücumda çok etkisiz kalan Larin, 63. dakikada yerini Vagner Love’a bıraktı.
Lens asisti ve oyun içindeki hareketliliği ile iyi iş çıkaranlardan olurken, Oğuzhan idare etti.
Soyunma odasına iki farklı üstünlükle giden Kartal, ilk yarı kapanan rakibini aşmak için gösterdiği enerjiden olsa gerek geriye döndüğünde tutuktu.
Necip’in hatalı geri pasını affetmeyen Seleznyov’un golü Vodafone Park’ta soğuk rüzgarlar estirirken; kalan dakikalarda Akhisar’ın Manu ile kaçırdığı gole ve Beşiktaş’ın hazır olmadığına şahit olduk.
Ez cümle.
Beşiktaş kazandı ama iyi değildi.
Akhisarspor ise hücuma dönük bir oyun oynasa beraberlik alması işten bile değildi.