Ülkemde sinema sektörü hareketli, her yıl onlarca film çekiliyor.
Ülkemde sinema sektörü hareketli, her yıl onlarca film çekiliyor. Bu hafta üç yerli yapım daha vizyona girdi. Bunlardan birinin, çarşamba günü tarihi Atlas 1948 sinemasında galası yapıldı. TRT ortak yapımı olan "Malazgirt 1071’’ filmine ilgi yoğundu. Galaya TRT Genel Müdürü Mehmet Zahid Sobacı, İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürü Coşkun Yılmaz, AK Parti İstanbul Milletvekili Fatma Betül Sayan Kaya katıldı. Ayrıca kültür, sanat ve cemiyet dünyasından birçok isim de gecedeydi. Filmin hikayesi; Anadolu tarihinin en önemli savaşlarından biri olan Malazgirt Meydan Muharebesi. Çekimleri kışın en soğuk günlerinde, Konya ve İstanbul'da 8 hafta sürmüş. Yönetmen koltuğuna, Özgür Bakar ile Bilal Kalyoncu oturmuş. Malazgirt 1071’de Cengiz Coşkun'un yanı sıra Caner Kurtaran, Vildan Atasever, Haluk Piyes rol alıyor. Eleştirmenler, “Özellikle tarih, aksiyon ve savaş filmlerini sevenler kaçırmamalı.” diyor. 950 yıl önce Anadolu'yu Türklere yurt yapan zaferin hikayesi "Malazgirt 1071" filmi dün vizyona girdi. Meraklılarına duyurulur!
Avcı
Birkaç gün önce Netflix’e yeni bir belgesel düştü. ‘’Tinder Avcısı’’… Konusu hayli ilginç. Bu belgesel, dolandırıcılığa farklı bir boyut getiriyor. Sanki azmış gibi paranoyalarımıza yenisini ekliyor. Bazıları için kurgu olan yapım, bana göre tamamen gerçek. Zaten neden gerçek olmasın ki? Etrafımızda da kadınları dolandıran erkeklerin sayısı her geçen gün artıyor. Belgeseldeki esas adam, yani Simon… Yakışıklı, kibar, ilgili, zengin bir adam olarak kadınlara kendini tanıtıyor. Ona aşık olan hatunlardan saadet zinciri kuruyor. Sevgililerinden 10 milyon dolarcık servet elde ediyor. Sonunda mağdurelerden bazıları şikayet ediyor ve Simon tutuklanıyor. Ama küçük bir ceza ile yırtıyor. İşin daha ilginç tarafı… Adamın foyası ortaya çıktıktan sonra bile onu bırakmayan kadınlar var. Simon Netflix’e de mesaj göndermiş. ‘’Siz bu belgeseli kadınların anlattıklarından çekmişsiniz. Asıl hikaye bende! Gelin bir de benden dinleyin. Tabi ki fiyatta anlaşırsak…’’ demiş. Adamdaki özgüvene hayran kalmamak imkansız.
Simongiller
Etrafa tozpembe bakan insanlara hayranım. Ne güzel onlara kötüler, kötülük hiç uğramamış. Simon gibi adamları hayal mahsulü sanıyorlar. Bu devirde dağ başında yaşasan da böyle temiz, iyi niyetli kalamazsın. Sanırım bunlar televizyon da izlemiyor, sosyal medya da kullanmıyor, internete de girmiyor. Aylar önce Songül Karlı evini, arsasını satıp kocasına vermemiş miydi? Simon nikah kıymıyor diye mi kurgu? Her gün Esra Erol’a, Müge Anlı’ya sevdikleri adamlar tarafından kandırılan, onlarca kadın çıkıyor. O kadınlar dolar vermediği için mi dolandırılmış sayılmıyor? Evlere temizliğe giden Cemile de onu sevdiğini sandığı adama parasını veriyor. Kocası, Simon kadar yakışıklı ve kibar olmadığı için mi Cemile mağdur değil? Siz uyuyun, Simonlar çoktan sarmış dört bir tarafımızı. Azıcık sevgiye, ilgiye aç kadınları kandırıp iliğine, kemiğine kadar sömürüyorlar.