ŞAMPİYON BEŞİKTAŞ, NOKTA!

Tam 34 haftadır günümüzün, gecemizin, aklımızın vazgeçilmezi spor dünyamızın fenomeni futbolumuzun, Spor toto Süper ligi, bitimine bir hafta kala şampiyonunu belirledi; Şampiyonun adı; Beşiktaş. Nokta!. Bugün adından çokça söz edilen, olaylarıyla, yaşanan olumsuzlukları ile zaman zaman oldukça başarız olan hakemleri, yöneticileri ile, büyük bütçeleri ve bir süredir kulaktan kulağa dolaşan, artık alenen dile getirilen siyasetin etkisinde olmasıyla günümüzü dolduran futbol liglerimizde sona geldik. Otuzüç hafta önce başlayıp bu güne gelebilen, anlı şanlı ligimiz arkasında bir çok bilinmezi de beraberinde taşıdı.   

Yaşanan hakem olaylarına hazırlanan ortamlar ve hakemlerini korumakta zaaf gösteren, UEFA’nın esiri olan, takımlarımızın Dünya futbol arenasında yaşananlara karşı ulusal takımlarının haklarını savunma ve koruma konusunda başarılı olamayan bana göre başarısız üst yönetimleriyle, söylentilere, oluşturulan bölünmüşlüğe çare bulmakta oldukça zorlanan Futbol Federasyonu’na rağmen ligimizde yer alan takımlarımız ellerinden geleni yapmaya çalıştılar ve oldukça yoğun ve sert rekabetle başarılı bir sezon geçirdiler.. Başından beri, Türkiye’nin yetiştirdiği en iyi teknik direktörlerden biri ama kendi yağıyla kavrulan, daha doğrusu, karşılaştığı tüm haksızlıklara, engellemelere rağmen ben “en iyiyim”i kanıtlarcasına başarılı olan Şenol Güneş yönetiminde, bitime bir hafta kala Beşiktaş, rakibi Fenerbahçe’nin önünde altı puan farkla şampiyonluğunu ilan etti. Bu zor şartlarda, yılmadan, rekabetin, mücadelenin zirvesinde iyi bir final yaparak şampiyon olan, başta; Şenol Güneş olmak üzere, tüm Beşiktaşlı futbolcuları, Yönetim kadrosunu, vefakar ve cefakar Beşiktaş taraflarını canı gönülden kutlamak gerek.

Tüm sezon boyunca iyi mücadele ettiler. İyi futbol oynadılar ve ligin bitimine bir hafta kala şimdiki puan durumuna göre altı puan farkla hak ederek şampiyon oldular.. Beşiktaş şampiyon olurken dağarcığında bir çok özelliği de beraberinde taşıdı. Ligin en çok gol atan takımı, Fenerbahçe’den sonra en az gol yiyen ikinci takımı, Gol kralı çıkaran takım v.b gibi bir çok özellikleriyle şampiyon oldu. Ligimizle ilgili olarak daha çok söyleyeceklerimiz var. Ancak, bu söyleyeceklerimiz Beşiktaş’ın hakederek kazandığı şampiyonluğuna asla gölge düşürmeyecek. Yazacaklarımız, bu yıl süresince ligimizde yaşanan olunsuzlukların irdelenmesi ve eleştirisi olacaktır..

Kısacası, liglerde tüm bunlar olurken bu işin patronluğunu, yönetimini üstlenen Türkiye Futbol Federasyonu ve ona bağlı olan kurulların yaşanan bu olumsuzluklar karşısında ne kadar başarılı veya başarısız olduklarının analizi olacaktır. Hafızamızı çok fazla zorlamaya gerek yok, çok kolaylıkla anımsayacağımız gibi hala çözülemeyen, sonuçlandırılamayan, çözüm bulunamayan, rafa kaldırılmış gibi görünen bazı sorunlar var. Görünen o ki, Türkiye Futbol Federasyonu bu süreci pek iyi yönetemedi... Kafalardaki soru işaretlerini kaldıramadı.

Türkiye’de futbol, sosyal yaşamımızın olmazsa olamazlarındandır..  Tuttuğu takımın taraftarı olabilmek, taraftarlık gereğini yerine getirebilmek için cebindeki son kuruşunu takımı uğruna harcayabilen bu fanatik taraftar topluluğunu peşinden sürükleyen, çok büyük rakamlı bütçelerin konuşulduğu bir spor dalıdır futbol. Günümüzün olmazsa olmazlarından olan futbolumuzun çok daha iyi yönetilmesi gerekir. Futbolumuz, sadece ulusal alanda değil uluslararası alanlarda da var olan kıyasıya yarışın içinde olabilmeli, mücadele edebilmeli. Öyle veya böyle saman alevi gibi parlayıp sönen güzel şeyler yapıyoruz ama kalıcı olanları hala başaramadık. İşte bu durumda olan anlı, şanlı ligimiz, bitime bir hafta kala Beşiktaş’ın şampiyonluğu ile bitti. Nokta!...