REYTİNGLER!...

Fehmi KETENCİ 01 May 2016

Fehmi KETENCİ
Tüm Yazıları
Ne oldukları, televizyonlardaki bazı programlara ömür biçen, nereden ve nasıl değerlendirildikleri muamma olan, Reytinglere mahküm yayın politkaları.

REYTİNG UĞRUNA FEDA EDİLENLER!

Ne oldukları, televizyonlardaki bazı programlara ömür biçen, nereden ve nasıl değerlendirildikleri muamma olan, Reytinglere mahküm yayın politkaları. O kadar önemsenmesi iyi mi, yurt dışındaki televizyon yayınlarında bu kadar etkin mi bilinmez ama; güzel, kaliteli ve televizyon izleyicisi tarafından ilgiyle izlenen bir çok programa ömür biçen kaynağı pek belirgin olmayan, bana göre de saçma bulduğum uygulamalardır reytingler.  Filmler, eğlence programları, reality şovlar, Brezilya-Meksika dizileri derken şimdi de bir başka moda haline gelen, salya sümük televizyon dizileri,  yapay televizyon izleyicisi desteğiyle reytingleri etkilemeye devam ediyor. Bu karmaşa arasında reyting canavarına yenik düşüp alelacele hazırlanan final bölümleri ile sonlandırılan diziler.

İlerideki yazılarımızda; zayıf kurgulu, mantık hatalarıyla dolu, içerik bağlantılarında yığınla kurgu hataları olan ve sırf bazı televizyon izleyicileri üzerinde yarattığı duygusal sömürüyle reytingleri üzerinde baskı oluşturan televizyon dizileri, giderek kontrolden çıkan evlilik programları ile ilgili ayrıntılı değerlendirmeleri ve eleştirilerimizi bu köşemize aktaracağız tabii ki. Ayrıca; televizyon yayınlarını ve programlarını denetleme görevi olan Radyo Televizyon Üst Kurulu’nun (RTÜK) bu konuda nasıl özenle (!) görevini yaptığınada değineceğiz.  Günümüz televizyonlarının izlenme oranları açısından kurtarıcı olarak imdadına yetişen bu tür programlar giderek kontrolden çıkmaya başladı. Tam bir duygu sömürüsüne dönüşen bu tür, adına evlilik programı dedikleri, yayınlarının hangi kesime hizmet ettiklerini de kestirmek mümkün değil. Ancak, sayısal olarak önemli oranda bir izleyici kesimine hitap ettiğini de göz ardı edemeyiz

“Biri Bizi Gözetliyor” türü programlarla başlayan bu yayınlar bizde biraz da abartılıp genel yayınlara yansımaya başlayınca tam bir yaşam biçimine dönüştü. Dünyadaki benzerlerinin formatında ekranlara yansıtılan bu programlar kısa sürede özel bir izleyici kesimi oluşturmaya başladı. Alan memnun satan memnundu. Ama bu arada bir çok şey gözden kaçıp yayıncılık ilkeleri tam anlamıyla yerlere yayılmıştı. O tür programların, gece gündüz izleyen fanatık izleyicilerine bu kez de televizyon yayınlarını denetlemek görevi olar Radyo Televizyon Üst kurulu (RTÜK) da katıldı ve onlarda sadece izliyorlar. Toplumumuzun hemen hemen her kesiminin, hala en önemli eğlence aracı, evlerindeki televizyonlar. Ekonomik şartların ağırlığından dışarıdaki eğlence dünyasınının nimetlerinden yararlanamayan bir çok insan, tek eğlence aracı olarak gördüğü televizyonlardan izleyebildiği programlarla yetiniyor, avunuyor. O nedenledir ki, televizyon yayınlarının eğiticilik etkisinden olabildiğince yararlanmak gerekir.

Bu tür programlar dünyanın bir çok ülkesinde var. Programların varlığından rahatsız değilim. Bu formattaki programların yayınlanma biçimi ve yayın saatlerini, en önemlisi ise; programın izlenirliğini arttırabilmek için program formatına eklenen doğaçlama sansasyonel olayların; katılımcılarının, programları izleyenlerin ve kısacası, toplumun üzerindeki olumsuz etkilerini kabul edemiyorum. Her hafta ekranlara yansıtılan, başı sonu belli olmayan, senaryoları günü birlik yazılan, bakıldığında hemen hemen herkesin çok net olarak farkettiği mantık hatalarıyla dolu diziler, ekran fenomenine dönen evlilik programları.  Televizyonu tek eğlence vasıtası olarak gören, kırsal kesimde ve büyük şehir banliyölerinde yaşayanlara  biraz daha anlayışlı davranmak gerekmez mi. Televizyon izleyicilerine “ ne verirsek alırlar” düşüncesiyle bu kadar önemsememek haksızlık değil mi? Hangi yürek böylesine acımasızca yaratılan, kontrolsüzlüğe terkedilen heyecan ortamına dayanabilir ve normal tepki verebilir?