MEMLEKET ''AÇLIK VE YOKSULLUK SINIRI'' TANIMIYOR

Serpin ALPARSLAN 29 Ağu 2016

Serpin ALPARSLAN
Tüm Yazıları
Annem, Karadeniz'deki evimizin önünde küçük bir bahçe ile domates, biber, fasulye, patates, soğan vs. gibi sebzeler yetiştiriyor.

Annem, Karadeniz’deki  evimizin önünde küçük bir bahçe ile domates, biber, fasulye, patates, soğan vs. gibi sebzeler yetiştiriyor. Babam da annemle birlikte oyalanmak için 5-6 kovan alarak biz çocuklarına bal yapmaya çalışır. Yaklaşık 8 ay kaldıkları Karadeniz bölgesinde özellikle köyde kış yaklaşırken imece usulü yufkalar açar, makarna keser, tarhanalar ve marmelatlar yaparlar. Yıl boyunca annem ve babamın hazırladıkları ve yetiştirdikleri ürünleri tüketiyorum. Hani otobüslerde görürsünüz yığınak gibi koli koli memleketlerden erzaklar yollanır ve memleketteki verimli toprakların özlemi ile meyvesini tüketiriz. Kısaca geçim zorlaştıkça bagajlardaki yükler de artıyor.

Sanırım benim gibi yüzbinlerce insan memleketten toprak kokusu ile gelen erzaklar ile geçiniyor. Onlar olmasa inanın açlık ve yoksulluk sınırı tavan yapmış olurdu. 29 yıl boyunca her ay açıklanır, “açlık ve yoksulluk sınırı.” Araştırma sonuçlarına göre hep aç ve yoksuluz. Merak edenler vardır mutlaka, içinde neler var?

Öncelikle 4 kişilik ailenin bu ay ki;Açlık sınırı bin 362 TL Yoksulluk sınırımız 4 bin 435 TL Peki nasıl hesaplanıyor?Çalışanların geçim koşulları ile temel ihtiyaç maddelerindeki fiyat değişikliğini ve bu gelişmelerin aile bütçesine yansımasını ortaya koymaktadır.                                                                                                     

Yani, "açlık sınırı" dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken zorunlu gıda harcaması tutarını ifade eder. Bakliyat ürünleri (kuru fasulye, kırmızı mercimek, barbunya) yumurta, peynir, süt, sebze-meyve, tereyağı, margarin ve zeytinyağı.. "Yoksulluk sınırı" ise, gıda harcaması ile giyim, konut, ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer harcamaların toplam tutarıdır. Tabi aile bireylerden 2 kişinin aynı anda hasta olması veya maaş alamamasına yönelik sekteye uğrayarak, kira ödenmemesi durumlarında ve/veya özel ihtiyaçların karşılanmaması bu rakamlara dahil değil. Mutfak harcamasını olumsuz etkileyen diğer bir önemli gelişme ise mevsim şartlarına bağlı olarak genellikle yaz aylarında gerileyen fiyatlarının geçen aylarda yükselmesi.

Bir de gıda enflasyonuna bakalım; gıda enflasyonunda son 12 ay itibarıyla artış %1,27 olurken yıllık ortalama artış % 7,80 olarak hesaplandı. 4 kişilik bir ailede bir yetişkinin harcaması (erkek) 390 TL, (kadın) 285 TL (genç) 420 TL ve (çocuk) 267 TL, toplam bin 362 TL açlık sınırı.. Yoksulluk sınırı varsayım olarak gıda harcamalarının toplam tüketim harcamaları içindeki payı yüzde 30,70'i. Yoksulluk sınırını bu oranın çok üzerinde hane halkın toplam harcamasının %30'u olduğuna göre yüzde 100’ü 4 bin 435 lira oluyor gibi desteklenmeyen bir mantığa dayalı olmayan hesap türü. Diğer taraftan da enflasyonda eklersek bu rakamlar yine yükselmiş oluyor.