DERDİ DAĞLARI AŞAN İSTANBUL AĞLIYOR!...

Fehmi KETENCİ 30 Nis 2016

Fehmi KETENCİ
Tüm Yazıları
Nüfusu 15 milyonlarla konuşulan İstanbul'un her tarafı sorun.. Tabii ki en önemli sorunların başında giderek karmaşaya dönüşen, içinden çıkılamaz hale gelen, başıbozuk bir görüntü sergileyen trafik.

Nüfusu 15 milyonlarla konuşulan İstanbul’un her tarafı sorun.. Tabii ki en önemli sorunların başında giderek karmaşaya dönüşen, içinden çıkılamaz hale gelen, başıbozuk bir görüntü sergileyen trafik. Hemen hemen her dönemde ilgililerin, “ trafiği rahatlatacak yatırımlara imza atıyoruz” söylemlerine alıştık çoktan ama, yoğun trafik eziyeti bir türlü bitmiyor. Rahatlayacak derken giderek sık boğaz eder, nefes almayacak duruma gelen bir trafık var istanbul’da.. Hemen hemen günün her saatinda nerdeyse durma noktasına gelen bu görüntüde, işe gidip gelmek veya biryerlere gitmek tam anlamıyla eziyet haline geldi.. Toplu taşımaya yapılan yatırımlarda trafiğe çözüm bulamadı ve hastalığı tedavi edemedi. Söylenen tek şey, İstanbul’un hızla göç alması ve her gün trafiğe yeni çıkan binlerce aracın yanısıra, her gün İstanbul’a günü birlik gelen araçların hızla artması. Bu yeni yapılan yollar ve tamirat nedeniyle yarı açık hale getirilen veya güzergah değiştirilerek tamamen kapatılan yollar için söylenen tek şey “kısa bir süre sıkıntı yaşanacak ama yapılınca trafik rahatlayacak” kandırmacalarıdır.     Ülkemizde gelişmişliğin, çağdaşlığın ve modernliğin gereği ve göstergesi olarak nitelendirilen  inşaat sektörüne yapılan yatırımlar, anayol ve cadde kenarlarına, ana artelere yapılan büyük binalar, alışveriş merkezleri ve adına residans denilen lüks yapılar, inşaatlar, İstanbul trafiğini darboğaza sokan, göz ardı edilmemesi gereken en önemli nedenlerdendir. Bu inşaatlar, yıllar öncesinde planlanan ve inşa edilen ana yollara cepheli ve birleşik yapılar.. Buralarda yaşayanların ve araçlarının bir anda yoğun bir şekilde, zaten, olan trafiği kaldıramaz durumdaki ana yollara katılması, trafiğin bu hale gelmesinin en önemli nedeni. Bu yapılanma hızla artmaya devam etmekte ve tek çözüm, var olan bu yolları biraz olsun genişletmekte görülmektedir.. Geçici çözümlerle sorunu ortadan kaldırılamayacağını görmek ve daha radikal, kesin çözümler üretmek bu konuda ilk yapılacak şeydir..

Ana yollara yakın yerledeki yeşil alanların inşaat sektörüne teslim edilmesi ise İstanbul’un bir başka önemli, giderek kangren olan sorunlarından biridir.. En büyük deprem bölgelerinden biri olan İstanbul için olmazsa olmaz bu yeşil alanların, imara açılması, beton yığınına dönüştürülmesi, zorunlu durumlarda halkın sığınacağı yerlerin de yok olmasına neden olacaktır ki, bu da göz ardı edilmemesi gereken en önemli sorunlardan biridir..Trafiğe çözüm için; toplu taşımaya yapılan yatırım, metro, raylı sistemler, tasarlandığında ve uygulamaya koyulduğunda trafiği oldukça rahatlatacağı öngörülen ve Anadolu Yakası Kadıköy Söğütlüçeşme’den Avrupa Yakası’ndaki Beylikdüzü’ne kadar kesintisiz uzanan metrobüs (şu anda plansızlığa ve düzensizliğe terk edilmiş, yoğunluktan dayanılmaz durumda), tabii ki iyice tıkış tıkış olan trafikte toplu taşıma hizmeti vermeye başlayan otobüsler.

Buna ek olarak; yıllardır İstanbul’un yükünü çeken boğaz ve çevre illerle  bağlantılı olarak toplu taşıma hizmeti veren, vapurlar, feribotlar ve yolcu taşıma motorları..Boğazın altından raylı sistemle toplu taşıma yapan Marmaray ve tabii ki; sonuncusu çok yakın bir zamanda ulaşıma açılacak olan Boğaz köprüleri. Tüm bu yatırımlara rağmen İstanbul trafiği giderek içinden çıkılamaz durumda. İstanbul trafiğindeki sorunların artmasında, tüm bu yatırmlarda yapılan planlama hatalarının yarattığı çözümsüzlüğü  de göz ardı etmeyelim. İstanbul ağlıyor!...