BİR FUTBOL SEZONUNUN GERİ BIRAKTIKLARI

Fehmi KETENCİ 26 May 2016

Fehmi KETENCİ
Tüm Yazıları
İyisiyle kötüsüyle, her tür dedikodusuyla bir futbol dönemini daha sona erdirdik. Şampiyon belli, ligden düşenler belli. Bu arada, Süper Toto Süper Lige çıkacak üç takımdan ikisi belli oldu, üçüncüsü ise yarın oynanacak final karşılaşması sonrasında belli olacak.

İyisiyle kötüsüyle, her tür dedikodusuyla bir futbol dönemini daha sona erdirdik. Şampiyon belli, ligden düşenler belli. Bu arada, Süper Toto Süper Lige çıkacak üç takımdan ikisi belli oldu, üçüncüsü ise yarın oynanacak final karşılaşması sonrasında belli olacak. Bütün bir yıl zaman zaman üstü kapalı olarak, bazen de aleni sürdürülen çekişmeler, dedikodular ve şampiyonun kim olacağı konusunda spekülasyonlar ve gündemi her dem aktif tutmak için ortaya atılan iddialar ve buna parale olarak kurgulanan komplo teorileri bugün gelinen noktada rant peşinde koşanlara istedikleri ortamı pek yaratmadı. Konu tüm medyada enine boyuna irdelendi, sözüm ona masaya yatırıldı ve üretilen tüm teoriler ve o teorilerin oluşturacağı ortamdan medet umuldu. Bu ortamlardan yararlanmaya çalışanlar özellikle televizyonları kullanarak ellerinden geleni yaptılar ama umduklarını bulamayarak aksine tam bir hayalkırıklığı yaşadılar..

Beşiktaş hakkıyla şampiyon oldu. Ligden düşen Mersin İdman Yurdu hariç düşen diğer iki takımın sonlarıyla ilgili bazı şeyler söylendi ama son haftaya yansıyan kıran kırana mücadele bu sona nasıl geldikleri konusundaki gerçekleri kabullenmek durumunda kaldılar..  Kısacası mücadele edenler hak ettiklerini kolay almadılar ama başarıları için söylenecek pek fazla bir şey yok...  Ligde konuşulanlara ortam hazırlayan, önleyemeyen veya bu konuda yeterince etkili olamayan futbolumuzun patronu Türkiye Futbol Federasyonu’nun başarısızlIğından geçtiğimiz yazılarımızda söz etmiştik..  Son yıllarda günümüzde  özellikle spor basınında öne çıkan yöntem ortaya atılan bir iddianın üzerine inşa edilecek haber kurgusunun yaratacağı sansasyondan olabildiğince etki yaratmak ve buna paralel olarak da izleme oranlarını/ trajları arttırabilmekti.  Zaman, zaman bu yöntemden genelde istedikleri rüzgarı da elde etmediler de değil. Bu konuda onlara, birçok kulüp yöneticisi önemli oranda malzeme verdiler. Hep birlikte ve el ele Türk Sporu’nda bugün gelinen kaotik ortami yarattılar. Yıllardır futbolun karabasanı olan “şike” bu kez yerini alanen konuşulan “teşvik primi”ne bıraktı. Futbolun konu edildiği her ortamda teşvik primi konusu hep gündemdeydi; Var mıydı, yok muydu? Etik miydi, değil miydi? veya daha açık bir anlatımıyla yasal mıydı değil miydi? tartışmaları yıllarca sürdü   Şike davaları şuan yargıtay aşamasında. Şimdilik şike konusu ve benzeri diğer konular gündemim geri planına gönderildi. Kısacası yanlış hesaplar Bağdat’tan döndü. Sırf reyting uğruna ekranlara taşınan ipe sapa gelmez iddialar, iddialar üzerine oluşturulan koplo teorileri ve böylesi karmaşa içinde tüm bu komplo teorilerinin yarattığı bu olumsuz ortamdan olabildiğince; etkilenmeden, konsantrosyonunu bozmadan, yeşil sahalarda mücadelesini sürdüren takımlar.

Ve tüm bunlara seyirci kalan futbolu yönetenler...Böylesine bir ortamda tüm olumsuzluklara karşın kıran kırana devam eden sancılı bir lig maratonu ve bu ortamda şampiyon olan Beşiktaş. Futbolseverin ise son iki yılda Spor Toto Süper Ligimizde yaşananlarla ilgili olarak kafası karmakarışıktı! Sahalarda yaşanan olaylar, hakemlerin yaşadıkları, bazı spor kulübü yöneticilerinin sorumsuzca davranışları, oyun alanına taşan taraftar şiddet. Özel olarak çıkarılan yasaya rağmen futbolda şiddetin kontrolden çıkmış olması. İşin en kötüsü ise futbolun üzerinde giderek etkisini arttırmaya başlayan siyasi baski söylentileri. Çok sancılı, arkasında bir çok soru işaretı bırakan, aydınlanamamış bir çok saha içi, dışı olay olan bir futbol ligini geride bıraktık. Ve kafalardaki soru işaretlerinin çoğaldığını görerek.