İllaki eleştiri!                                                                            

İllaki bir ayar!

Merkez Bankası, bankalara döviz likiditesi konusunda esneklik ve sisteme ek döviz likiditesi imkânı sağlamak için 3.5 milyar dolarlık iki düzenleme yaptı. Yaklaşık 2.9 milyar dolar bankaların serbest kullanımına açılırken, finansal sisteme yaklaşık 620 milyon dolar ilave likidite sağlandı.

Bankalar bu yapılanma ile indirimleri vatandaşlara yansıtmadı. 

Peki ne oldu?

Vatandaşlar seslerini yükseltti olmadı…

Cumhurbaşkanı faizleri indirin dedi olmadı…

Başbakan Binali Yıldırım “tefeci faizi” dedi ve ardından “Ya kendiniz yapın, ya da size yaptırırız” sözleriyle de bankaları sert eleştirmişti. 

Sonunda bankalar kendilerine çeki düzen vermeye başladılar.

Dün ekonomi kanallarından birinde İş Bankası Genel  Müdürü Adnan Bali’nin konuşmasını dinledim.

"Bu dönem kâr değil, bir feragat yarışıdır. Orta-uzun dönemi böyle yönetirsek çok daha çabuk normalize edeceğiz" dedi. Ve “Düşük büyüme sıkıntı yaratabilir. Yüzde 5 büyümek istiyorsak kredilerin de en az yüzde 15 büyümesi şart” dedi.

Faiz indirim dalgasında ilk adımı atanlardan biri olması ve öncü olması adına da kutluyorum.  

Anladım ki büyüklerimizin illaki bir ayar vermesi gerekiyor.                                                                         

Ekonomide duran çarkları harekete geçirmek için bankaların refleksleri çok önemli. İş Bankası ve Akbank faizleri düşürdü. Garanti Bankası ise temerrütte düşen borçları değil, tüm borçlara 72 ay taksit getirdi.

Herkes taşın altına elini koymalı tabii, bakın öncülük yapan bankaların faizler de alınan kararları ne oldu?

Taşıt kredilerini sıfır kilometre araçlarda  % 1.18’den %1.10 seviyesine, ihtiyaç kredilerini çeşitli vadelerde değişmek üzere en düşük faiz oranını % 1.20’den %1.15 seviyesine, kredi kartlarında tavan faiz oranını %2.02’den % 1.90 seviyelerine kadar indi.